Trouble 10.Bölüm

4.1K 200 23
                                    

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Gözlerimi kırpıştırıp açtım.Bulunduğumuz odanın içinde bakışlarımı gezdirdiğimde herşey ufak sahneler halinde gözlerimin önünden geçti.Son olarak koluma giren iğneden yayılan ilaca yenildiğimi hatırlıyordum.

Hızla yanımda duran yatağa döndüm.Justin 'in yukarı doğru bakan yüzüyle karşılaştım.Saçları dağılmıştı.Ağzının üzerindeki oksijen maskesini farkedince panikledim.Onu uyandırmak istemiyordum ama birine sormam gerekiyordu.Durumu hakkında bana hiçbir şey söylemiyordu.Bu onu dövme isteği uyandırsada kendime hakim oluyordum.Kendisini umursamadan sadece benimle ilgilenmesi sinir bozucu bir durumdu.

Geçen gece yaptığım şeyi yapıp örtüyü üzerimden attım.Yatağın kenarlarına tutunarak yerimde doğrulmaya çalıştım.Kırık bir kaburgayla bu oldukça zordu.Yüzüm batma hissiyle buruştu.Ayaklarımı yatağın kenarından sarkıttım.Yatak yüksek olduğu için parmaklarım havada kaldı.Biraz öne doğru kayınca soğuk zemini hissettim.Yataktan kopmakta emin olamadım.Ayağa kalktığım an yere düşecekmişim gibi hissediyordum.Bir süre bekleyip bulanık kafamın düzelmesine izin verdim.

Merakım baskın gelince kendimi itip ayağa kalktım.Bir kolumu karnıma koyup ağrıyı dağıtmaya çalıştım.Saçlarım karışık tutamlar halinde yüzüme dökülüyordu.Kendimi kirli hissettim.Neden şimdi duşa giremiyordum.İlaçlara ya da salak hastane kurallarına ihtiyacım yoktu.Duş, yemek ve uyku bana yeterli gelirdi.Tabiki bunları evde yapmayı tercih ederdim.Başımdaki lanet ağrıyı geçirecek bir ilaçta olabilirdi.

Ağır adımlar atıp Justin'in yatağının ucundan geçtim.Birkaç saniyeliğine ona baktığımda herşey yolunda görünüyordu ama bunu birinin ağzından duymaya ihtiyacım vardı.Titrek bacaklarım üzerinde yamuk adımlar atıyordum.Ayak parmaklarım şimdiden buz gibi olmuştu.Odanın camından içeri giren güneş bizi ısıtmaya pek yetmiyordu.

Kapının yanına gelince açmak için uzandım ama bunu benim yerime bir başkası yaptı.Kapı hızla açılırken bana çarptı.Omzumdaki acı yayılınca çarpma işinin rutin hale geldiğini düşündüm.Justin bunun alışkanlığa dönüştüğünü söylediğinde haklıydı.Ertesi gün gördüğüm morluklara şaşırmama gerekiyordu.

'Ruby?'           Gabriel şaşkınlıkla soludu.Duvara doğru yaslanıp başımı öne eğdim.Ağır ağır soluklanmaya başladığımda Gabriel kapıyı kapatıp elini omzuma koydu.Ayakta durmakta zorlanıyordum ama önceliğim Justin'in durumunu öğrenmekti.Hemen yere oturup onu dinleyebilirdim.Düşsemde olurdu.

'Senin yatağında yatıyor olman gerekiyordu.Burada ne yapıyorsun?'            Başımı kaldırıp ona doğru baktım.Gözlerinin altı koyulaşmıştı.Ne kadardır burada beklediklerini bilmiyordum ama o süre boyunca uyumadıkları belliydi.Talbot ve Gabriel dışında kimseyi görmediğime sevinmiştin.Kalabalığın tepemize toplanmasını istemiyordum.

'Onun neyi var? Neden oksijen maskesi takıyor?'            Gabriel'in yüzünde gergin bir ifade oluştu.Ağzı açıldığında cevabını bekledim ama konuşmadan tekrar kapattı.Sinirlenmeye başlayınca kaşlarımı çattım.Yaralı olmam suratına yumruğu yapıştırmayacağım anlamına gelmiyordu.

'Sana anlatacağım ama yatağına dönmen gerekiyor.Yoksa Justin beni öldürür.'             Ayakta durmaya bayılmıyordum ama Justin'in durumunu öğrenmek daha önemliydi.Kolunu omzuma koyup beni yatağa doğru götürmeye başladı.Onun yerine Justin'in yatağı yanında duran sandalyeye oturdum.Yüzünde oluşan ifade 'Bu başbelası nereden çıktı?' der gibiydi.Muzipçe gülümsedim.Ardından tekrar suratımı astım.

'Anlat.'              Ben ona anlatması için ısrar etsemde cevap vermedi.Oturduğum sandalyede huzursuzca hareket ettim.Hastanede nasıl bu kadar rahatsız bir sandalye olabilirdi?            'Lanet olası hastane!  Lanet hastane odaları! Kahrolası mobilyalar!'       

Trouble (Crime-II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin