O, gündüzün koynundan alınıp geceye bırakılmış bir kız çocuğu...
Teğmen Mine Kılıç...
O, gecenin ev sahipliğini, tüm karanlığına rağmen üstlenen bir Türk subayı...
Üsteğmen Kerem Ulaş...
_____________🖤_____________
- 21 Ocak 2023 tarihinde düzen...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
_
Değişimin başladığı yerde yalnızlık kozasından çıkar. Hayatınızda olan insanların aslında hiçbir zaman var olmadıklarını ya da bu süreçten sonra yanınızdan ayrılıklarını görürsünüz.
Gözlerimdeki duyguların beni değil de karşımdaki insanları korkutması gerektiğini fark ettiğim gün hayatımdaki değişim başladı. Hiçbir zaman sahte olmadım ama çok fazla sahte insan tanıdım. İşte o noktadan sonra, beni baskılayan bütün duygularımı karşımdaki insanları baskılamak için kullandım.
Hislerimi yönetebiliyordum ve bu, yaptığım meslek için büyük bir velinimetti.
Batu'yla poligona ilerlerken hayatımın dönüm noktalarını düşündüm. Hedefin karşısında durdum ve çıkacak sesi engellemesi adına kulaklığı taktım. Silahı belimden çekip şarjörü kontrol ettim. Silah kullanmayı öğrenmeye karar verdiğim gün zihnime düştü. Büyük değişimin bir parçasıydı.
Hedef kağıdını aparata taktım ve düğmeye basarak uzaklaşmasını sağladım. Batu'da benim ardımdan aynı işlemi yaparken timin kalanı arkamızda dizilmiş bizi izliyordu.
Mermiyi namluya sürdüm ve nişan aldım. "Üç atış. Düşük puanı alan çayları ısmarlar."
Batu'da benim gibi nişan aldığında dudaklarında bir gülümseme vardı. "Timin keskin nişancısı olduğumu bu şekilde öğrenmenizi istemezdim komutanım."
Mehmet ve Sergen'in arkamızda iddiaya girdiğini duydum. Kerem, Mehmet'e katılarak Batu'nun kazanacağını düşündüğünü dile getirdi. Murat ise sessizdi. Sonucu baştan beri tahmin ediyor olmalıydı.
Elimle kulaklığımı düzelttikten sonra nişan alıp arka arkaya üç atış yaptım. Aralarında bir saniye bekleyecek kadar bile şüpheli değildim. Hedef kağıdı uzakta olduğu için göremiyorduk ama zaten görmeme gerek yoktu, hepsinin on iki olduğuna emindim.
Batu, başlamak için benim bitirmemi bekledi ve ben kulaklığımı indirirken atışlarını yaptı. İkimiz de düğmelere tekrar bastık. Kağıtlar yavaş yavaş gelirken Batu'ya döndüm.
"Kahvaltı da yapmamıştım astsubayım, alırım bir tostunu."
Hiçbir şey demeden kağıdın gelmesini bekledi. En sonunda kağıtlar önümüzde durduğunda sessizce bir küfür fısıldadığını duydum. İkisini on ikiden vurmasına rağmen birisi ondaydı. Üç atışında tam on ikiden girdiği kağıdımı aldım ve Batu'ya doğru uzattım ve gördüğüne emin olduktan sonra da arkamdaki time çevirdim.
"İnanmazsınız falan diye göstereyim ben yine de."
"Teğmenim bu üstün başarınızı gölgelemek istemem ama harekat emri var. Albay harekat odasında bekliyor."
Poligona giren Serhat yüzbaşıyla hepimiz hazır ola geçtik ama ardından söyledikleri, koşar adımlarla harekat odasına gitmemize neden olmuştu.
