42.BÖLÜM : "Masalların Gizemi"

7.5K 439 36
                                    

_

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


_

Kerem'den;

İnci'nin kollarıma yığıldığı gün sırtındaki yaradan akan kanın saniyeler içinde her yeri kırmızıya boyaması yıllar boyunca ve hatta hala gözlerimin önünden gitmeyen nadir anlardan birisiydi ama bir gün gelecek ve yine aynı anda, bu sefer sevdiğim kadınla sınanacağım aklımın kıyısından bile geçmezdi.

Ben gözüm dönmüş bir şekilde gözden kaybolan adamı ararken aslında arkamızda birisinin daha olabileceği ve hatta silahını Mine'ye doğrultabileceği düşüneceğim son şey bile olmayabilirdi bu gece. Tam bir acemi gibi davranmış ve gecenin bu saatinde korunmasız bir şekilde onu buraya getirmiştim.

"Mine..."

Transa girmiş bir şekilde kollarıma yığılan kadına seslendim. Mine gücü kalmadığı için kendisini bana bırakmış, bende girdiğim şoktan dolayı bizi taşıyamayan dizlerime söverek ikimizi birden yerle buluşturmuştum.

Mine'yi sırtüstü çevirmeye çalışırken dudaklarından acı dolu bir nida duydum. Bu gece kesinlikle çok acemi davranıyordum.

"Mine kapatma gözlerini güzelim. Ne olur bak şimdi seni hastaneye götüreceğim."

Bu gece, her şey yolunda gitseydi ona bir kere daha evlenme teklifi edecektim.

Havanın serinliğine rağmen terden yüzüne yapışan kıvırcık saçlarını yüzünden uzaklaştırırken bir kere daha "Mine!" diye seslendim.

Çaresizlik bir kere daha kollarımın arasında duruyordu.

Dudaklarını zor bela araladı. Elini havaya kaldırmaya çalıştığını gördüm ancak o kadar gücü yoktu ki yarı yolda geri indirmek zorunda kalmıştı. Onun hareketini tamamlayıp elini tuttum.

Sesinden kesik kesik "Korkma." kelimesi döküldü. "Acımıyor canım."

Bu haldeyken bile beni rahatlatmaya çalışması göğsüme bir bıçak darbesi daha savurdu ancak şimdi bu darbeleri göz ardı edip onu hastaneye yetiştirmem gerekiyordu. Güçlü kalmak zorundaydım.

"Şimdi seni yavaşça kucağıma alacağım, tamam mı? Çok az dayanman gerekiyor Mine. Sakın gözlerini kapatma güzelim tamam mı?"

Üstümdeki ince ceketi çıkartıp tişörtünün içinden yarasına koydum ve onu yavaşça kucağıma aldım. Onu taşırken bir yandan da tampon yapamazdım ancak bu biraz da olsa kanı engellerdi bekli.

Beraber ayağa kalktığımız anda Mine'nin başı göğsüme düştü. Arabanın bu kadar uzakta kalmış olması sanki bu gece işler nasıl daha kötüye gidebilir sorununa meydan okuyordu.

İnci'nin başının boşluğa düştüğü görüntülerini zihnime getirmeyecektim. Onun yerine olabildiğince uzun ve hızlı adımlarla, Mine'yi çok sarsmadan neredeyse koşmaya başladım.

Pİ (Aşkı 3 alınız!)Where stories live. Discover now