43.BÖLÜM : "Geç Kalınmış Teklif"

7.8K 424 43
                                    

_

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


_

Hastaneden çıkışımın birinci haftası, görevden uzak kalışımın altıncı haftası bitmek üzereydi. Bu bir hafta içerisinde iki kere hastaneye gidip kontrole girmiştim. Ciğerlerim eskisi kadar olmasa da gayet iyi durumdaydı ancak ayağa kalkmak için bir süre daha korse takmam gerekiyordu ki bu da göreve dönmeme engel oluyordu.

Odamdaki ve hatta evdeki tüm duvarları çıkıntılarıyla beraber ezberime almıştım. Evde çok zor duruyor, sıkıntıdan ağlama noktasına geldiğimde de annem acil yardım kitini devreye sokuyordu. Acil yardım kiti dedikleri şey de boşta olan herkesi eve çağırmaktı.

Hastaneden çıktığımız gece Kerem'in evden zorla gidişi ve sabaha karşı uykulu gözleriyle yanıma gelişi aklıma düştüğünde yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Onu takip eden günlerin birinde Nevra teyzeler gelmiş ve nikah günü için konuşmamız yapılmıştı ki bu konuşmanın mimarı olarak Kerem'le o gece aramızda geçen diyalogu gösterebilirdik.

Erhan amcanın ve hatta belli etmeseler de annemlerin içine her ne kadar sinmiyor olsa da sade bir nikah ve ardından çok kalabalık olmayan bir kutlama yemeğiyle yaklaşık bir ay sonra evlenecektik. Kerem o akşam yıldırım nikahı fikrini de ortaya atmıştı ancak başta hiçbir detaya karışmayan babam olmak üzere bu fikrimiz herkes tarafından red yemişti. Murat'ın o an ki yüzünü hatırladığımda yüzümde bir gülümseme daha peydahlandı.

"Neye gülüyorsun yine?"

Annemin acil yardım kitinden bu akşam Batu ve Defne fırlayıvermiş ve kendilerini salonuma adeta fırlatmışlardı. Nasıl birlikte geldiklerini ise sorgulamak için daha başka zaman ve mekan istediğim için şimdilik sessiz kalmayı tercih ediyordum. Batu bunu çok yadırgamasa da Defne'yle gözlerimizle anlaşıyorduk.

Batu'nun az önce sorduğu soruya yüzümdeki histerik gülümsemeyle başımı hiç anlamında sallayarak cevap verdim.

"Neden herkes operasyonda da sen buradasın Batu?"

Annem acil durum kiti altında onları çağırdığında Batu herkesin bir işi olduğundan ve beni sadece kendisinin önemseyerek koşa koşa yanıma geldiğinden bahsetmişti. Ben de bu yoğun mağdur edebiyatının içinden diğerlerinin hala çalışıyor olduğunu anlamıştım.

Batu beni "Buraları bana emanet ettiler." diye alayla cevapladı ancak bir şeyler karıştırdıkları su götürmez bir gerçekti.

Yattığım yerde biraz doğruldum. "Bak kötü bir şey var ve bana söylemiyorsan başına gelecekleri biliyorsun değil mi astsubayım?"

Yerinde rahatsızca kıpırdarken "Aşk olsun komutanım." dedi. Aşkın şu an nerede olduğu belliydi ama bunu da sonraya erteliyordum. "Benim sizden ne zaman bir şey sakladığımı gördünüz?"

Onu "Bilemiyorum artık." diye yanıtladım. Batu'nun ikna kabiliyetini bir ara tartışmaya açmalıydık.

Birkaç saat sonra annemle babam bu gece Murat'ta kalacaklarını söyleyip evden gittiklerinde artık tamamen bir gariplik olduğundan emindim. Bir haftadır endişeyle yanımda bekleyen insanların gece beni yalnız bırakacaklarına inanmamı beklemiyorlardı herhalde.

Pİ (Aşkı 3 alınız!)Where stories live. Discover now