"ÖZEL BÖLÜM(!)"

4.7K 282 31
                                    

31.12.2023

20.30

Keyifli okumalar. (Bölüm sonunda görüşelim.)

_

"Evet, gel bakalım."

Umut'un bana uzanan koca ellerine ellerimi bırakarak beni çekmesine izin verdim, zira birkaç haftadır yerimden kıpırdamam pek kolay olmuyordu. Beni ayağa kaldırdıktan sonra ellerimi bıraktı. Sol kolumu sağ koluna geçirip beni kendisine sabitleyerek mutfağa doğru ilerlemeye başladı.

"Bana yürüyemiyormuşum gibi davranmayı tahminen ne zaman bırakırsın?"

Mutfak masasının sandalyesini çekerek beni oturttuktan sonra karşıma geçti.

Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra "İçindeki canavar doğunca, belki." diye cevapladı.

Kaşlarımı çattım. Yüzümde aniden sahte olup olmadığı belli olmayan bir kızgınlık pehdahlandı. Gerçekliğini ben bile sorguluyorken Umut riske girmemek adına yüzünü sevimli bir hale bürümüştü.

"Çocuğuma canavar demekten vazgeç, bir daha uyarmayacağım."

Çatık kaşlarıma daha fazla maruz kalmak istememiş olmalı ki arkamdaki dolabın kapağını açtı ve dün gece gelen tatlı krizimi bastırmak için yaptığı pudinglerden birisini çıkartıp kaşıkla birlikte önüme koydu.

"Al hadi, şunu ye de biraz hareketlensin nazlı bebeğin."

Kasenin yanındaki kaşığı alıp pudingin ortasından bir kaşık aldım. "Bebeğime nazlı da deme."

Yüzündeki bıkkın ifadeyle beraber "Tamam Mine..." diye mırıldandı. "hiçbir şey demem."

Kerem bir görev için birkaç haftadır yanımda değildi. Ve evet hamileliğimin yedinci ayında beni evde yalnız bırakmak da istemediği için bana katlanabilecek tek insan olan Umut'tan yanımda kalması için tehditvari bir rica da bulunmuş ve başkaldırısı başarı ile sonuçlanmıştı. 

Umut'u çok fazla zorladığımın farkındaydım. Ağır geçen bir hamilelik yaşamış ve bunu kimseye belli etmesem de Umut'a belli etmek istemiştim çünkü o benim nazımı çekerdi. Ve tabi bir de dayı olmanın da sorumlulukları vardı, bütün yükü kendim taşıyamazdım.

"Sence bugün keyfi yerinde midir?"

Umut son kaşığı dibini kazıyarak çıkarttığım boş kaseyi elimden aldı. "Umarım yerindedir." Kaseyle beraber kaşığı bulaşık makinesine yerleştirdi. "Ona rüşvet olarak tatlı gönderdik, o da artık bize yüzünü dönsün bir zahmet."

Sandalyeyi arkaya itip kalkarken güldüm. Yedinci ayımda hala cinsiyetini öğrenemediğimiz bir hamilelik geçiriyordum. Her kontrolümden önce hareketlenir diye tatlı yiyor ama her seferinde de sırtını  görmekten başka bir şey yapamadan geri dönüyorduk. Son kontrolüme bir ay önce Kerem'le beraber gittikten sonra çıkarken 'Bir daha gelmeyeceğim.' diye ağlayarak çıkmıştım. Bence bebeğim beni duyup ne kadar üzüldüğümü gördüğü için bu sefer kendisini gösterme zahmetinde bulunacaktı.

Umut'la beraber evden çıkıp hastanenin yolunu tuttuğumuz saatlerde telefonumdan Kerem'le olan mesajlaşmamıza girdim. Hamileliğimi öğrendiğimizden beri saha görevlerine çıkmıyor ve hatta harekat odasından bile operasyon yürütmüyordum. Kerem bu noktada yaşayacağım adrenalinin bebek için çok da faydalı olmayacağını belirterek en başından noktayı koymuştu.

Kerem noktayı koymuştu, bense asla...

Her operasyonda küçük de olsa kendime bir yer buluyordum. Başta benim habersiz hareketlerim Kerem'i delirtiyor olsa da o da bebeği tehlikeye atacak herhangi bir hamle yapmayacağıma ikna olmuş ve en azından ondan habersiz yapmamdansa zoraki bir şekilde ikna olmayı seçmişti. Sahaya çıkmıyordum ama olduğum yerde hala aktiftim.

Pİ (Aşkı 3 alınız!)Where stories live. Discover now