36.BÖLÜM : "Savaşın Gizli Gölgesi"

10.7K 595 133
                                    

Gece bonusu...

Gece bonusu

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

_

Cümleleri tamamlayamayacak kadar kısa olan ömrüm, içinde sayısız tecrübe barındırıyordu. Ruhum, derinlerinde sakladığı anlardan kendisine bir kurallar kitabı oluşturalı bihayli zaman olmuştu.

Hayatımın ilerleyişine bazen engel olan, her yeni kuralın yazılışında ateşten duvarlarımın ateşleri daha da yükseldi, sınırlara daha da keskin çizgiler çizildi.

Ve ben, her geçen gün, biraz daha kapattım kendimi ruhumun yalnızlığına...

Açılan demir kapının metalik sesi odaya düştüğünde de kendimi kapattığım yalnızlık artık iki kişilik olduğunu bağırıyordu. Kerem'in parmakları parmaklarımın üstünde dururken önümüze düşen krizantem hayatımın zemininde önü arkası gelmeyen bir depreme sebep olacağını haykırırcasına zeminle buluştu.

Bakışlarımı Kerem'in gözlerine değdirmeden tam karşımda duran adama çıkarttım. Onu, hayatım boyunca sadece bir kere görmüştüm. Simon'un sorguda anlattıkları, malların sahibinin olması, şu an neden burada olduğumu açıklıyordu. Kerem'in neden burada olduğu ise tam bir muammaydı.

"Bu karşılaşmayı hiç böyle hayal etmemiştim." dedi kalın sesiyle. Yabancı bir opera sanatçısını andırıyordu.

Yirmi altı yıllık hayatımda, onu sadece bir kere görmüştüm.

"Hayat ne garip değil mi?" diye sorarken dizlerini kırıp çöktü ve bizimle aynı boya geldi. Kerem'in parmakları hala parmaklarımın üstündeydi.

Kerem dudaklarını araladığında "Ne istiyorsun?" diye sordum. Konuşursa bağırmaya başlayacaktı.

Sorumu cevaplamak yerine ayağa kalktı. Cebinden bir anahtar çıkarttı ve ellerimin bağlı olduğu ipin ucundaki kilidi açtı. Birkaç saniye sonra kolumda bir el hissettim. Sert bir dokunuşla kolumu kavradı ve hiç beklemeden beni ayağa kaldırdı.

"Biraz konuşacağız küçük hanım."

Kendimi ondan kurtarmaya çalışmadım. Ne istiyorsa konuşup bir an önce bu işin halledilmesi gerektiğini düşünüyordum ama Kerem benimle aynı fikirde değildi.

Kapıdan çıkarken arkamda tüm siniriyle bağırıp ellerini iplerden kurtarmaya çalışan bir Kerem bıraktım. Sakin kalmayacağı için yüzündeki yaraların yanına yenilerinin açılacağını biliyordum. Bileklerini iplerin keseceğinde de emindim ama kolumdan sürüklenip bir odaya çıkartıldığım anlarda aklımda çok daha farklı detaylar vardı.

Az önce ondan ayrılmaya karar vermiştim ve yine az önce yol arkadaşı olmamızı istediğini söylemişti.

Harabe binada, çatırdayan merdivenlerden üst kata çıktık. Merdivenin son basamağında kolumdaki el varlığını yitirdi ve beni orada bırakıp karşımızdaki odaya girdi.

Pİ (Aşkı 3 alınız!)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora