''ÖZEL BÖLÜM(!)''

6.9K 359 50
                                    

06.06.2023

20.30

Keyifli okumalar...

_

Bundan yıllar önce beni hayattan koparan şey bir silahın patlama sesi olmuştu. O gün karların üstünde sabaha kadar ölmemiş ve hatta belki de kurtarılmayı beklemiştim. Şimdi yine aynı silah sesi beni bu sefer hem hayata hem de yeni bir dünyaya bağlamak zorundaydı. 

Normal insanlar hamilelik haberlerini ya eşleriyle beraber alırlar ya da tek başlarına öğrenip eşleriyle paylaşırlardı ancak biz Kerem'le asla normal statüsüne girmediğimizi bugün de kanıtlamıştık. Hamile olduğumu benden önce Kerem öğrenmiş ve benimle beraber de telsizin ucundaki herkes duymuştu.

Kerem duyulan silah sesiyle beraber telsizin ucundan daha fazla bağırırken ben hala yaşananların şokunda hiçbir şey hissedemiyordum. Barış silah sesiyle birlikte kendi bedenini bana sararak ikimizin de kayanın arkasına çökmemizi sağlamıştı.

Kerem bir kere daha adımı haykırdığında kayanın arkasındaki manzaraya baktım ve ardından parmağımı telsizin aparatına bastım. ''Herkes iyi, havaya ateş etti.''

Telsizin ucundan bir süre ses gelmedi. Barış beni kayanın arkasında tutmak için oldukça fazla çaba sarf ediyordu ancak şu an beni tutmasa da hareket edebilecek bir durumda değildim. Acilen kendime gelmem gerektiğinin farkına varmam lazımdı.

Barış ellerini kollarıma koyarak beni hafifçe sarstı. ''Mine kendine gel. Bak bana!''

Dalgın gözlerimi karşımdaki manzaradan çekip Barış'a baktığım anda aklım başıma gelir gibi oldu. Şu an Kerem'in bana söylediklerini düşünemezdim. Elindeki silahı havaya ateş ettikten sonra tekrar bombaya çeviren adam ''Sanırım ciddiyetimi yeterince anlatabilmişimdir.'' diye bağırdı. ''Neyse ki sabırlı bir insan olduğum için hala bekliyorum.''

Barış'ın ellerini iterken ''Çekil.'' dedim. Elimdeki telsizin aparatına basıp dudaklarıma yaklaştırdım. ''Size buraya ulaşmanız için üç dakika veriyorum. Şifreyi yavaş çözeceğim.''

Telsizden gelen bağırış ve emir seslerini duymazdan gelip sesini kapattım. Tek bir engelim kalmıştı, karşımda duran Barış. Kollarımdan ayrılan ellerini eski yerlerine yerleştirdi.

''Kerem yüzbaşı beni vurur Mine.''

''Çekilmezsen de ben vururum.'' 

Barış kollarını kıpırdatmadı. Kulaklığımın sesini yükselttim. ''Emir koru beni.'' dedim. ''Sana bu sefer iki can emanet ediyorum.''

Henüz ben kabullenememişken herkesin duyması beni biraz da olsa rahat hissettiriyordu. Aslında sürpriz bir hamilelik olduğunu söyleyemesem de insan ne derece kendini bu habere hazırlayabilir emin değildim. Üstelik hamilelik haberini bu şekilde alan ilk insan bile olabilirdim. Kerem'in verdiği haber ki hala bunu kabullenmemişken karşımda duran silah arkadaşlarımı o şekilde bırakmama asla engel olmadı. Bunu ben dahil hepimiz biliyorduk. 

Barış'ın ellerinin arasından sıyrılıp kayanın arkasından çıktım. Karşımdaki adamın sırıtışı aramızdaki mesafeye rağmen belli oluyordu. Kerem'in de dediği gibi muhtemelen bombayı imha ettiğim anda bizi yaşatmayacaklar, tek dertleri kendilerini kurtarmaktı ama bu noktada da Kerem'e güveniyordum.

Üç dakika demiştim... Üç dakika içinde burada olurdu. 

Adam ''Silahlarını bırak!'' diye bağırdı. Başıyla mağaranın arkasını işaret etti. ''Marifetlerini gördük.  Bıçak da olmayacak.''

Pİ (Aşkı 3 alınız!)Where stories live. Discover now