sekiz.

26.8K 1.6K 135
                                    

Selamlaaar.

Yazım yanlışlarım için özür dilerim.

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Keyifli omumalaar<3

*

Söyledikleriyle gergince nefesimi tutup ağzımdaki lokmayı zorlukla yuttum. Yine herkes bakışmaya başladı.

"Sonuç ne abi?" Dedi Eren ortamdaki bakışmaya son vererek. Eren'in sorusuyla kalbimün daha hızlı attığını hissettim, gerçeği biliyor olsam da heyecanlanmadan edemiyordum.

"Abi çatlatma insanı," dedi Sefa. O bile yemek yemeyi bırakmıştı. 

"Özge, bizim kardeşimizmiş." Sonuç beklediğim gibiydi. Ama onlar için oldukça yeni bir sonuçtu. "Alınan örnekler arasında %99.9 uyum varmış." Kimseden çıt çıkmadı. Kimsenin konuşacak hali de yok gibiydi. Birkaç gündür onlarla kalıyor olsam bile gerçeğin kanıtlanması elbette ki onları şoka sokmuştu. Herkes sus pus olup yemeğini yedi ve yemekten sonra hepsi yardımlaşarak sofrayı kaldırdı. 

"Eline sağlık Özge, her şey çok güzeldi." Dedi Yusuf mutfakta sadece ikimiz kalınca. Hem kibarlığı yüzünden hem de yaptığım şeyi beğendiği için içten bir şekilde tebessüm ettim.

"Afiyet olsun." Bir süre yüzümü inceledi. Daha sonra o da mutfaktan çıkıp gitti. Olanlar üzerine bir bardak su içip ben de mutfaktan çıktım, odaya gitmek için dar ve uzun koridordan geçerken kulağıma gelen seslerle durmak zorunda kaldım.

Yapma Sumru Özge, bu çok yanlış.

Çekip gitmek istesem bile, bunun çok yanlış olduğunu bile bile holde dikildim.

"Neden bize daha önce söylemedin abi?" Yağız'ın sesiyle iyiden iyiye meraklandım. "Maden hatırlıyordun bize niye söylemedin? Bir kardeşimizin olduğunu niye bize söylemedin?" Konu bendim. Demek ki Cihan ölü bir kardeşinin olduğunu hatırlıyordu ve bunu diğerleriyle paylaşmamıştı. "Ölü de olsa bir kardeşimiz olduğunu biz bunca zaman neden bilmedik?" 

"Kolay mı sanıyorsun?" Dayanamayarak patladı Cihan. "Kolay mı sanıyorsun, Yağız? Yıllar boyu bunun acısıyla yaşamak zaten çok zordu, anne ve babam olacak o insanların kardeşimin ölümünden memnun olduğunu duymak çok daha zordu. Her sene mezarının başına gidip göz yaşı döktüm. Bunları bir çırpıda anlatıp kurtulmak o kadar kolay mı sanıyorsun sen?" Duyduğum şeylerle bir adım geriledim. 

Anne ve babam olacak o insanların kardeşimin ölümünden memnun olduğunu duymak çok daha zordu. Evet, yanlış duymamıştım aynen böyle demişti Cihan. Yani yine ve yine anne ve babam tarafından sevilmemiştim, kalbimin kırıldığını hissettim. Safiye Öz zaten beni hiç sevmemişti ama buraya gelirken az da olsa içimde bir belki vardı. O da yok olup gitmişti. 

Sevilmesi bu kadar zor biri miydim ben?

Peki ya Cihan hâlâ beni seviyor muydu? Belki iyi bir istek değildi ancak ihtiyacım vardı. Birinin beni sevmesine ihtiyacım vardı.

Bir şeyler daha duymak istemiyordum. Bu duyduklarım bana yeterdi. Konuşmaların devamını dinlemeden hızla kaldığım odaya girdim. Özgür ve Özgün odadaydı ancak ikisini de gözüm görmedi. Yattığım yatağı hızla yapıp yine battaniyeyi kafama kadar çektim. İkisinin de beni izlediğini hissedebiliyordum ama dönüp bakmadım bile. Kendimi hasta gibi hissediyordum.

Hastasın zaten.

Kafamın içinde çınlayan sesi duymamazlıktan geldim.

Hasta gibi hissetmem duyduklarımın ağırlığındandı. 

Kestik ve BaştanWhere stories live. Discover now