on dokuz.

20.4K 1.6K 240
                                    

Selaaam.

Nasılsınııız?

Yazım yanlışlarım için özür dilerim. Keyifli okumalaar<3

*

Hepsini zar zor ikna ettim ve masadan kalktık. Eren bile inat etmişti ama ikna edebilmiştim.

"Kendini çok kötü hissedersen hemen söyle. Hiç uzatmayacağız, tamam mı?" Dedi Cihan abim belki de bininci defa. Yine kafamı salladım.

"Tamam, söyleyeceğim." Onlar istemeye istemeye ben de heyecanla bahçeye çıktım. "Yine karşıda bekler misiniz?" Dedim Özgür ve Özgün'e. Geçen sefer onlar beni beklediğinde ilk gerçek adımımı atmıştım ve şu an daha fazlasını yapabileceğime inancım tamdı. "Ay, çok heyecanlandım." Dedim ellerimi birbirine vurarak. Eskiden dışarı çıkmayı kabuslarımda bile görmek istemezdim ama şimdi kendi isteğim ve inadımla alıştırma yapacaktım. Hayatın beni getirdiği nokta gerçekten tuhaftı.

"Bu sefer olacak," ded Özgün. Hevesle kafa salladım. Güzel havayı içime çektim ve düşüncelerimden sıyrılmaya odaklandım. Dışarı da olduğumu düşünmek dışında başka ne düşünürsem düşüneyim benim yararımaydı.

O pislikten kaçmayı bile hayâl ederdim.

Bu düşünce vücudumda güçlü bir hırsa sebep oldu. "Hadi," diye mırıldandım kendi kendime. "Hadi, Özge." Gülümsememi bozmadım ve diğerlerinin benim üzerimdeki bakışarını yok sayarak üçüzlerime bir adım attım.

Hadi, ikinci komutumla kendimi bir adım daha atmaya zorladım.

İkinci adım.

Üçüncü adım.

Dördüncü adım.

Sadece dört adım daha atacaktım, dört adım sonra onların yanında olacaktım. Dört adım sonra tüm umudum gün yüzüne çıkacaktı.

Beşinci adım.

Etraftan hiç ses gelmiyordu.

Altıncı adım.

Daha güçlü bir sessizlik.

Yedinci adım.

Zihmimin şimdiden attığı zafer naraları tüm sessizliği bastırdı.

Sekizinci adım!

Özgür ve Özgün'e ulaştığım an da hepsi aynı anda bağırdı. "Başardın!" Anın şokuyla tepki veremeden ikisi de üstüme atıldı, dengemi zar zor sağladım ve neşeyle olduğum yerde zıpladım.

"Yaptım, yaptım, yaptım..." Cihan abim yanıma geldiğinde heyecanla ona baktım. "Gördün mü abi? Yaptım, yaptım, yaptım..." Ben yaptığımı dile getirdikçe hepsinin yüzünde bir gülüş beliriyordu.

"Gördüm abim gördüm, yaptın." Saçlarımı hafifçe karıştırdı. "Ama kendini bugün daha fazla zorlama, içeri girelim." İtiraz etmek istedim ama haklı oldığunu biliyordum. Bu kadarı bile benim için çok fazlaydı ve bugünlük bununla yetinmem gerekiyordu.

Diğerlerinin arasında büyük bir zorlukla geldiğim sekiz adımı bu defa daha kolaylıkla bitirdim ve bahçeden içeri girdim. Bu sekiz adımın benim için anlamı çok büyüktü, bana her şeyi yapabileceğimi gösteren bir rakamdı.

Sekiz. Tam sekiz adım.

Eve girdiğimizde hepimiz bir köşeye çekildik. Yusuf hiç kimse bir şey söylemeden film açmaya başlamıştı bile. Yan tarafımda duran Cihan abimin dizine yattığımda yüzünde şefkatli bir ifade belirdi ve eli anında saçlarıma gitti. Onun eli saçlarıma değer değmez bir kez daha dibine kadar güvende olduğumu ve onlar olacağı sürede güvende olacağıma dair his içime yerleşti. Sadece anın tadını çıkardım ve hiçbir şey düşünmemeye kendimi odaklandım. Dizlerimi iyice kendime çektim ve küçüldüm.

Kestik ve BaştanWhere stories live. Discover now