kırk yedi.

9K 1K 220
                                    

Selamlaaar.

Nasılsınız?

Medya, Özge'nin kıyafeti. İnşallah görünür ya xksmmdskmfldmf

Yazım yanlışlarım için üzgünüm.

Keyifli okumalaar<3

*

-Özge-

Yağız abimin ani yer değişikliğiyle birlikte Bartu benim yanıma oturdu. Her ne kadar dün sinirlerine ve korkusuna hakim olamayıp etrafa saldırsa da şimdi telafi etmesini çok iyi biliyordu. Dün gelip tüm bunların sebebini açıklamıştı ve gerekirse şimdi de destek alacaktı bu siniri yüzünden, bugün ise tahminimce Bartu'yu çağırdığında ondan özür dilemişti, şimdi ise kıskançlığına rağmen sırf mutlu olmamı istediği için, sırf affedilmek için benim yanıma oturmamış ve yerini değiştirmişti. Ona en içten gülümsememi gönderdim ve onun da bana aynı şekilde gülümsemesini sağladım. Birkaç da saniye sonra dayanamayıp öpücük gönderdim. Gülüşünün sesli bir hal alması beni daha çok mutlu etti.

"İyi cilveleştiniz ha." Dedi Sefa abim burun kıvırarak.

"Aynen öyle. Bi samimiyetsiz gülüşmeler, öpücükler havada uçuşıyor." Dedi Özgün'de Sefa abime destek çıkarak.

"Kıskanç itler, ağlayın." Yağız abimin cümlesiyle güldüm ve Cihan abimin uzattığı tabağı aldım. Benim için tabak hazırlamıştı! Dün Cihan abimle de aramız da ufak bir anlaşmazlık olsa da hallettiğimizi düşünüyordum. Daha önce söylemediğim için üzülmüştü ama ona söyleyemediğimi, utandığımı anlaması gerekiyordu ki dün yaptığı konuşmayla hatasını anladığını fark etmiştim. Onun da kıskançlıktan dolayı öyle yaptığını anlamam zor olmamıştı, tüm kıskançlığına rağmen benimle dün çok güzel bir konuşma yapmıştı. Hep olduğu gibi, hep olacağı gibi arkamda duracağına söz vermişti. O Cihan abimdi, benim hep arkamda dururdu, beni her konuda desteklerdi. Böyle abilere sahip olduğum için şanslıydım.

Yemeklerimizi sohbet eşliğinde bitirdikten sonra hep beraber dağıttığımız yerleri topladık ve bu defa tamamen oyun oynamaya başladık. "Daha önce oynadın mı bu oyunu?" Dedi yanımda oturan Efe. Bir sonraki turda Özgür, Özgün ve ben ortada olacaktım o yüzden heyecanlıydım. Daha önce burnuma top gelmişti ama yine de heyecanlıydım işte.

"Evet, abimlerle oynamıştım yine." Her şeyin ilkini onlarla yaşamak paha biçilemezdi gerçekten. İçim içime sığmadı bir an için, onlarla yaşayamadığım çocukluğumu yaşıyordum ve gerçekten harika bir histi. "Ama burnuma top gelmişti," dedim gülerek. Bir an da neye uğradığımı şaşırmıştım ve şu an yaşadığım şeye gülesim geliyordu.

"O da bir şey mi?" Dedi Efe'de gülerek. "Bu oynu oynarken koşacağım diye sıfır açarak düşmüştüm." O görüntüleri hayal edince kahkaha atmadan duramadım.

"Nasıl becerdin onu oğlum?" Dedi Özgün'de gülerek. "Bu ayrı bir çaba gerektirir." Demesiyle daha çok güldüm.

"Yerden beş dakika kalkamadım bacaklarımın acısından." Keşke o an Efe'yi görebilseydim, ilk başta yardım ederdim ama daha sonra gülerken kimse susturamazdı beni.

"Hadi biz geçiyoruz ortaya," dedi Özgür heyecanla. Sevinçle zıpladım ve ortaya geçtim.

"Lütfen ilk Özgür ya da Özgün'ü vurun." Dedim sızlanarak. Burnuma top gelmeden birkaç dakika ortada kalmak istiyordum.

"Vay hain." Dedi Özgür gözlerini kısarak. "Bütün topların önüne seni atacağım."

"Bebişim, ben seni bütün toplardan koruyacağım merak etme." Diyen Özgün'e öpücük attım. Öpücüğü kalbine hapseder gibi yapınca güldüm. Özgün ise Özgür'e bakarak oh olsun der gibi hareket yaptı. Özgür kıskançlıkla göz devirdi.

Kestik ve BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin