dokuz.

26.7K 1.5K 217
                                    

Selaaam.

Özel olarak okumak istediğiniz bir sahne var mı?

Yazım yanlışları için kusura bakmayın lütfen.

Keyifli okumalaar<3

*

Özgür'ün kaskatı kesilen bedenine rağmen kollarımı biraz olsun gevşetmedim. İçim hâlâ ona bir şey olacağı korkusuyla eziliyordu. Özgür'e sarılırken gözlerimi kapadım.

Ona hiçbir şey olmadı.
Ona hiçbir şey olmadı.

Kendi kendime verdiğim telkinlerle düzensiz nefes alışverişlerim düzeldi ve daha yeni ne yaptığımı fark ediyor gibi kollarımı hızlıca boynundan çektim. Kendimde yeterli gücü bulup titreyen dizlerime aldırmadan ayağa kalktım ve hiçbirinin yüzüne bakmadan kendimi hep yaptığım gibi banyoya hapsettim.

"Sakin ol," dedim yüzüme soğuk suyu çarparken. "Sakin ol. Dışarda değilsin." Düşüncelerim kesinlikle sağlıklı değildi. Bir saniye önce Özgür'e bir şey olma korkusuyla kendimi sakinleştirmeye çalışırken bir saniye sonra kendimi dışarda olmadığıma, güvende olduğuma karşın ikna etmeye çabalıyordum.

Deliriyordum sanırım.

Midem daha çok bulanmaya başlamıştı ve tekrar sendeledim. Bir gün de bedenimi o kadar fazla zorlamıştım ki kendimden geçme eşiğine gelmiştim. Elimi midemin tam üstüne bastırıp bulantının geçmesi için adeta kıvrandım. Tam banyodan çıkacakken daha fazla dayanamadım ve sertçe dizlerimin üstüne düştüm. Düşmenin etkisiyle bacaklarım acımıştı ama bu mide bulantım ve baş dönmemin yanında neredeyse bir hiç sayılırdı.

Ayağa kalkacak kadar güçlü hissetmiyordum. Dizlerimin üzerinde klozete adeta emekledim, titreyen ellerim ve geriye doğru kayan bakışlarım odağını zor bir şekilde bulduğundan klozetin kapağını söküp atmak ister gibi açtım. Ses duyulmaması için sifona basıp içimde ne var ne yoksa çıkarmaya başladım, içimdekileri klozete boşaltırken gözlerimdeki yanma alevlenmiş ve göz yaşlarım sicim gibi akmaya başlamıştı.

Bu durumda olduğuma inanamıyordum.

İşim bittiğinde tekrar sifona basıp ayağa kalktım. Elimi yüzümü soğuk suyla birkaç kez yıkadım, diş fırçamı da koyduğum yerden alıp hızlıca dişimi fırçaladım.

Hâlâ berbat hissediyordum.

İçimdekileri boşaltmıştım ancak şiddetli mide bulantım tüm hızıyla devam ediyordu. Tekrar istifra ettim fakat boşaltabileceğim başka bir şey yoktu.

"Bir şey kalmadı ki," diye yorgunca mırıldandım. Kapı çalınmadan açıldı ve ben bakmadan bile kimin geldiğini anladım.

Özgür ya da Özgün. Ya da ikisi.

Kafamı çevirip bakmadım. Klozetin önünden doğruldum ve yorgun gözlerimi dakikalar sonunda sessizce beni bekleyen ikizlere çevirdim.

"İyiyim." Dedim sadece.

Sadece dinlenmem gerekiyordu.

Evet, evet sadece dinlenmem gerekiyordu.

Soru sormalarını istemediğimi özellikle, nasılsın sorusunu istemediğimi açıkça belli ettiğimden ikisi de konuşmadı. İkisi de bana destek olup yerden kaldırdı.

"Benim yatağıma uzan," dedi Özgür odaya girince. "İtiraz istemiyorum." Dedi itiraz edeceğimi anlamış gibi. Uzatmadan benim için araladığı yorganın içine girdim ve iyice yatakta küçüldüm. Böyle daha güvende hissediyordum kendimi.

Kestik ve BaştanWhere stories live. Discover now