Doğuştan Rahat

6: Alternatif cinayet sahneleri.

Ertesi gün planımı uygulamaya geçirmek için bir güzel hazırlandım.

Düzeltme: Ertesi gün gerizekalı oluşumu kanıtlamak için bir güzel hazırlandım.

Önce içine 3 saat uğraşıp un ve su koyduğum kocaman balonu kucakladım. Zilini çalacağım, kapıyı açar açmaz elimdeki balonu kafasına indireceğim, daha sonra da oturup kahkaha atacağım. Olayım bu. Ama bir insan düşünür dimi? Adamlar o kadar uğraşıp bir döngü bulmuşlar ve buna PÜKO demişler. Planla-Uygula-Kontrol et- Önlem al. Sıralama net olarak bu. E be safoz Yeşil. Planı düşünmeden zınk diye uygular mı insan? Otur bi düşün. Bi halt yiyeceğim bunun sindirimi nasıl olur? Boşaltımı nasıl olur? Kilo mu yapar kasa mı çevirir? Bir düşün. Haltı ye, geç köşeye otur. Çok beklersin!

Asker yeşili kargo pantolonumun üzerine siyah kısa kollu badi giyip, bir de yelek geçirdim. Annem bana yine başladık bakışları atarken sırt çantamı alarak apartmandan çıktım. Kucağımda balon, cebimde su silahı, çatışmaya gidiyordum.

Zar zor apartmanın merdivenlerini çıktıktan sonra zili çalıp beklemeye başladım. Bu arada dua ediyor, heyecandan bayılmamak için kendimi uyarıp duruyordum.

Kapı açıldı, açtım ağzımı yumdum gözümü bacaklarımı otuz derecelik açı ile kırdım, kolları arşu alaya kaldırıp balonu fırlattım.

Lan gerizekalı Yeşil. Bekar evi mi burası, beynini yediğim, herif bu evde tek mi yaşıyor anası var babası var kardeşi var, napıyon sen? Bu olay tam olarak önlem al kısmında dank etti. Planlama yok, uygulama var, kontrol yok, önlem var. Tek basamak atlayıp sıradakini gerçekleştir. Benim de döngü bu. Gerçi daha sonra benim döngü oldu sana bir süngü, bir taraflarıma patladı da işte. İnsanı değiştiremezdiniz dimi? Ben de buydum, napayım?

Bay Okaliptüs beynime fısıldıyordu ve ben sımsıkı yumduğum gözlerimi açmaya korkuyordum. Allahım ne olur deniz anasına fırlatmış olayım. Kardeşi de bir yere kadar kabulüm ama anası babası olmasın lütfen!! Yoksa zaten hayal olan yarim tamamen rüya olacak.

Sonra, kulakları sağır eden bir çığlık apartmanda yankılandı.

Tek gözümü açıp karşımdaki sarı cadıya bakarken bir ufak gülümseyip içimden Allaha teşekkürlerimi yolladım. Sorun yok ya, kümes hayvanına dönen kişi, Deniz anası değil, gerizekalı sözlüsüydü!

Deniz anası, yüzümdeki üç saniyelik gülümsemeyi görüp kaşlarını çatmak ile meşgulken üzerindeki tişörtünü düzelterek-ay düzeltme de az gözlerimiz bayram etsin amaLAN BU NEDEN ÜZERİNİ DÜZELTİYOR ?!!! NAPIYORDU BUNLAR?!! GEBERTİRİM LAN!! NAMUSUMA LAF GETİRENİ YAŞATMAM!! NAPIYORDU LAN BUNLAR BÖYLE?!!! O TİŞÖRTÜ İKİYE BÖLER YEDİRİRİM SİZE!!!

Ben içimden defalarca defalarca hatta defalarca kere çığlıklar atarken yarim kapıya gelince önce bana baktı, sonra bakışlarını kıza çevirdi. Suratında gram şaşkınlık ifadesi yoktu.

Geri geri adım atarak merdivenlere kadar gidebilirsem, oradan hemen kaçardım. Namus olayını sonra düşünürdüm şu an canım tehlikedeydi çünkü. Kızı daha sonra tenhada kıstırmayı kafamın içine not alarak geri geri ilerlemeye başladım.

"Dur sen dur. Bekle orada."

Kızı kapının arkasına çekti, tam üzerime doğru gelmeye başladı ki cebimdeki su silahını çıkartıp tüm gücümle yüzüne sıkmaya başladım. Can havli böyle bir şey olsa gerekti sevgili dostlarım.

Tabi ben korkudan su sıktığım yere dikkat etmiyor, yüzüne sıktığımı varsayıyordum.

Bir silah dolusu suyu, pantolonunun üzerine sıkmıştım.