Doğuştan Rahat

45: Bir küçük bok torbası meselesi.

#11 in MİZAH

NABER BEN ÖLÜYOMUŞ GİBİ.

Selam beybimler.

Yeniden,hepinizin bayramı mübarek olsun.

Bu bölüm pandakivircik için.İyi okumalar,adios!

"Neden ayağa kalktın ki? Otur bence. Otur evet evet,otur. Deniz otursana!"

"Ayağa kalkacak mısın ben mi gelip kaldırayım?"

"Ne diyorsun Deniz anası ya?" vücudumu saklamaya devam ederek kafamı camın kenarından uzattım. "İyi misin?"

"Geliyorum."

"Buradan kafana uçarım Denizanası.Duydun mu? Sakın gelme! Ne yapacaksın gelip!"

"Öneri sunmaktansa,uygulamaya geçmek daha mantıklı. Kapıyı aç."

"Ya az git." Gözlüklerinin altındaki kaşları havaya kalkıp kendilerini gösterirken kafamı sağa sola salladım. "Yok yok gitme.Nereye gideceksin? Gitme ama gelme de.Dur orada,ben üzerimi değiştirip geleceğim. Tamam mı?"

"Cümlenin ögelerini biliyorsun değil mi Yeşil?"

"Niye ki?"

"Ayağa.Kalk.Zarf tümleci.Yüklem. İki kelimelik bir cümle. Ayağa.Kalk."

Karşımdaki Dahi,Yaren ya da ne bileyim Yiğit,Enis falan olsa ve böyle bir şey dese(gerçi hiçbirinde bu kadar zeka yok,zarf tümlecinin ne olduğunu bildiklerini sanmıyorum.Dahi hariç.) cevap olarak "Seni bakkal Hüsnü amcada tümler,sonra da zarf ile Endonezyaya postalarım." derdim. Ama annem ve babama göre ilişkinin temeli, saygıya bağlıydı,bu yüzden böyle bir şeyi hayatta yârime demezdim.

"Düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir,olmaz."

"Teklifimi kabul ediyorsun yani?"

"Aybettin Hamdi Bey yârim," dedim sırıtırken. "Sen teklif edersin de,ben yokum der miyim?"

"Diyebilme hakkın yok zaten."

Tek kaşımı kaldırmaya çalışırken yine iki kaşım birden havaya kalktı. "Yalnız egonun nirvanasını geçtim,Pink Floyd'una,Iron Maiden'ine falan ulaştın.Tebrik ediyorum,alkışlıyorum.Hatta akyazlıyorum.Büyük ihtimal anlamayacaksın ama valla çok mantıklı bir benzetmeydi."

Kalkıp perdesini kapattı.

Perdesini kapattı.

Benim yüzüme perde kapattı.

Ben! Perdelerin dostu, halıların düşmanı ben! Benim yüzüme perde kapattı! Bir yumruk çakarım suratına gözlerine perde iner ulan! Sonra ben o perdeleri kornişten çıkarır küvete atarım! Benim suratıma nasıl perde kapatırsın!

Elimdeki telefonu sıkmaya devam edip,yatağımın üzerinden aldığım ve kendi örmüş olduğum yeşil gözlü deniz anasını havaya kaldırdım.Voodooların bezbebek büyüsünü bilir misiniz? Hani biri için bir bez bebek yapılır, farklı renklerde iplerden dikilir,her ipin farklı bir özelliği olur.Mesela yeşil rengiyle dikersen,para,sarı başarı,kırmızı güç gibi.Tabi bu iyi tarafı ben filmlerde falan olan bir bez bebeğin yapılıp,iğne batırıldıkça ya da bebeğe bir hareket yaptırıldıkça, kişinin de bunu hissettiği büyüden bahsediyorum. Indıana Jones'taki gibi işte. Elimdeki yeşil gözlü deniz anasını sanki Deniz hissedebilirmiş gibi sıktım. "Sen benim yüzüme perde mi kapattın?"

"Öyle görünüyor."

Sinirle ayağa kalktım. "Aç kapıyı geliyorum, o perdeyi oradan indirip seni ona sardıktan sonra çamaşır makinesine atıp 180 dereceye atayım da sen gör! Belki çekersin,boyun falan kısalır!"