Doğuştan Rahat

29: Deniz Yeşil'i.

Merhaba gençler!

Nasılsınız?

Ben iyiyim,sınavlarım iyi,yaz geliyor dünya iyi..

Her şey iyiyken bende bir şeyler yazayım dedim.

İyi okumalar herkese,yorum isterim ama!

Adios!

"Denizcim?"

Ben orada viledaya yaslı durmayı,hatta tuttuğum viledanın bundan 40 yıl sonra elimdeki baston olduğunu,yanımda da deniz anasının olduğunu düşünecektim.Takma dişlerimizi sehpanın üzerindeki bardaklara koyup,sevgiyle bakacaktık birbirimizin gözlerine..

Hayaller güzeldi be.

Ama kapıdan sarı fare girdi.

Ya sen faresin,ne diye kapıdan giriyorsun?Git pencereden gider borusundan falan gir?Yok yani tipi de müsait.Hiç olmadı noel baba gibi bacadan gir hohoho yaparak dicem de evde şömine yok.Doğalgaz borusundan falan gir yani,ne diye kapıdan giriyorsun?

Tipe bak arkadaş ya.

Zayıf,çelimsiz,çirkin. (Dolgun,ele gelir,güzel.)

Bay okaliptüs ve Yeşpopotam savaşırken,ben kızı süzüyordum.

"Bu kız ne yapıyor burada?"

Viledadan ellerimi çektim. "Deniz anası..Bana sözlünün Matrix olduğunu söylememiştin?"

Üzerindeki dizlerine kadar gelen siyah deri ceket,kafasının tepesindeki gözlükle tam bir Matrixti.Bir an elimde silah olduğunu düşündüm.Bi kaç el suratına ateş etsem,Matrix ya hani,durdurur muydu acaba?

Gözlerimi kısarak bakarken,karşımdaki sarı farenin attığım kurşunlarla delik deşik olduğunu hayal ettim.Sonra o çarpık bacaklarından tutup,kızgın fritözün içine sokuyor,patates kızartıyordum.

Hayalimde,sarı fare bir kevgirdi.

"Ne dedin bana?"

Bir an yine Michalengelo hislerim kabarmaya başladı. Deniz uyaran bakışlarını bana çevirdi. "Sakın Ninja kaplumbağa.Sakın."

Kafasını sarı fareye çevirdi. "Senin bugün dersin yok muydu?"

"Var ama anneme yardım etmek daha önemli."

Anneymiş.Nah anne.Lan yok yok ben bu kızı dövücem.Tamam normalde de tüm arkadaşlarımı falan kıskanırım ama bi insanı ilk defa bu şekilde kıskanıyorum.Böyle serçe parmaklarımdan bir sinir geliyor,tüm hücrelerimi uyarıyor.Git sarı fareyi öldür diye.

Geleceğini bilsem,etrafa fare kapanı kurardım.

Elimdeki viledayı peşimden sürükleyerek kapıya doğru ilerledim.

Ebesini düdüklediğimin faresi benden en az 5 santim uzundu,bir de ayağındaki kokoş teyzeler gibi giydiği 10 santimlik ev ayakkabılarıyla,yanımda Burj Dubai gibi kalıyordu.

Bense olsam olsam Kız Kulesi olurdum.

Shaquille O'Neal ve sevgilisi Nicole Alexander gibiydik,ilk defa boyumdan nefret ettim.Bildiğin kısa,hafif kilolu bodur gibi bişeydim.

Ve maalesef ki bu hikayede esas oğlanın bücür,çocuksu kıza aşık olması imkansızdı.

Hadi ama,karşımdaki hatun,tam bir hatundu yani.

Yanlarından geçerken bir müddet tip tip baktım,sonra mutfağa ilerledim.

"Yok anacım yok,oğluma bir kancayı taktı küçükken,takış o takış yani.İyi kızdır,severim de,sözlü olmalarından önceki tembel halini biliyorum ya,yapmacık geliyor şimdi annecim annecim peşimde dolanması..."