38: Part II- Saldırıyorum Splinter Usta!

49.9K 4.3K 1.2K
                                    

HİYO HİYO HEEEY

#54 in MİZAH

Yau sizi yiyecem valla yiyecem.Çok sağolun beybimler,Allah yorum yapan ellerinizden voteleyen parmaklarınıza kadar razı olsun.

Siziseviyomçokseviyommutluluktanuçuyom

İyi okumalar,adiosss!!

"Allahını peygamberini seversen..Ol artık nolur ya nolur!!"

"Kurbanın olayım,sakın sakın çıkma,dur orada!"

"Kime diyorum!Dur orada!!"

Bu dünyadaki en zor şeylerden biri de nedir biliyor musunuz?

Hayır,dilimi burnuma değdirmeye çalışmak değil. Komik mi? Kafayı yiyeceğim nasıl Yiğit yapabilirken ben yapamam böyle bir şeyi,bir türlü anlayamıyorum.

Dünyada beceremediğim sayılı şeylerden biri de lastikli çarşafı yatağa geçirmek.Ciddiyim,dalga geçmiyorum.Yapamıyorum abi, 5 saat uğraşayım o tükürdüğümün çarşafı o yatağa olmuyor.

"Siz ayrı dünyaların insanlarısınız anladım ben," elimdeki lastikli çarşafı odamın kapısına doğru fırlatıp Titanik batarken enstrümanlarını çalmaya devam eden orkestranın umursamazlığıyla kendimi çarşafsız yatağa attım. "Siz Feriha ve Emirsiniz.Bundan sonra kavuşmanızı sağlamaya çalışmayacağım,valla."

Yatağımdan nefret ediyorum.Küçükken Yiğit'le aynı odada kalırdık,o yüzden ranzamız vardı.O tükürdüğüm ranzanın üst katından da inmeyi başaramazdım bir türlü.Her defasında bir yerimi yaralardım.

Kendini yaralaman için üçüncü bir şeye gerek yok ki Yeşilcim dedi bay okaliptüs sen baştan ayağa yaralanmak için doğmuşsun zaten.

Neyse işte, yatağımdan oldum olası nefret etmişimdir.Sonra annem artık büyüdünüz deyip misafir odası olarak kullandığımız odayı bana oda yaptı.Bir daha yatak parası vermemek için de marangoz Dursun amcaya ranzamızı kestirip iki tane yatak yaptırdı.Biri benim odamda,diğeri Yiğit'in.

Bişey sorcam,siz işsiz misiniz? Şurada bir ton saçmaladım,ve sahiden okumaya devam mı ediyorsunuz?

Valla ben olsam okumazdım. Tamam çocuklarım sakin olun,son bir anımı daha anlatıp,gideceğim buralardan.

Yatağımdan nefret ettiğimi söylemiş miydim?Ve lastikli çarşaftan? Bundan 10 sene önce,Yiğit dangosu ile aynı odayı kullanıp,ranzada altlı üstlü yatarken, annem karne hediyesi olarak Barbieli bir uyku seti almıştı bana.O kadar seviyordum ki o uyku setini, sabah akşam uyuyor,ödevlerimi falan yatağımda yapıyordum o derece yani.Annem de sürekli ikaz ederdi beni "Ödevlerini yapma şu yatakta,yanlışlıkla yırtacaksın,silgi tozundan kaleminden kirlenecek," diye. Tabi o zamanlar,annemin herşeyi bildiğini sandığını düşünüp,kendi kafama göre davranma zamanlarımdı.

Sonradan anladım gerçi; bir anne ne diyorsa,bir baba ne öğüt veriyorsa,sorgusuz sualsiz uyun,arkadaşlar. Çünkü cidden,babamın dediği gibi insanın dünyada kendinden daha iyi olmasını istediği tek kişi evladıdır.

Neyse işte,bir gün oturmuşum yine yatağıma,proje ödevimi yapıyorum.Annem bu arada yemeğe çağırınca da,ranzanın merdivenlerinden inmek yerine,o zamanlar vücudum da küçük olduğu için (böyle Jurassic Park dinozorlarından biri gibi doğmadığımı biliyosunuz dimi,bende küçüktüm küçükken)yaptığımı yaptım, duvar ve ranza arasındaki boşluktan Yiğit'in yatağına indim,gittim yemeğimi yedim tekrar zar zor yatağıma çıktım.

Sonra,sanki ceset gizemini ortaya çıkarmak isteyen Winchester kardeşlerden biriymişim gibi kafamı yatağımın üzerindeki kocaman siyah lekeye çevirdim.

Doğuştan RahatWhere stories live. Discover now