Doğuştan Rahat

25: Hepsi senin yüzünden Edward.

Merhaba gençler,nasılsınız?

Ben iyi gibi.Ya da değil..Final haftası desem ruh halimi özetlemiş olurum sanırım?

Bu bölüm zeynepyagmur11 için.Hayatında ilk defa yorum atmış,ve beni çok sevindirmiş olduğu için.Çok teşekkürler fıstık!

İyi okumalar bebekler,adios!

 Ufacık şeylerden mutlu olan diye bir tanım var ya.. Ben onun karşılığı gibi bişeyim. Bir de TDKda yakında hanım hanımcık kelimesinin zıttı olarak da ismimi görebilirsiniz.. Hanım hanımcık X Yeşil Taşoğlu.

Hani böyle cips yersiniz sonra parmaklarınızı bitmiş pakete bastırıp yalarsınız.. Çok mutlu eder beni. Bir de her haftasonu alarmı sabah 7 ye kurarım, kalkarım, oh be bugün okul yok diyerek yeniden yatarım..

Banyo yaptıktan sonra o ıpıslak saçlarımı toplarım,bir kaç saat sonra saçlarımı açınca o yayılan şampuan kokusu var ya.. Müthiş bişey. Ya ben anlamıyorum bi insanın saçları bu kadar çabuk yağlanır mı? Günde iki kez banyo yapıyorum bu yüzden sülaylemde herkes bana balık diyor. Şimdi yıkayayım saçlarımı, 10 dakika sonra yağlanır. Bir yerde çok yağlanan saça sahip insanların daha zeki olduğunu okumuştum. Bu tezi ben çürüteceğim sanırım. Ben en son yemek yiyordum,ne ara geldim buralara kadar?

Kafamı eğmiş önümdeki yemekle oynuyor bir yandan da alt dudağımı büzüyordum.Yiğit yanımda ayı gibi yemek yerken ben sadece tabağımdaki patatese benzeyen şeylere bakabiliyordum.En sevdiğim şeylerden biri de durduk yerde şarkı söylemek olunca istifimi bozmadan "Nikahına beni de çağır sevgilim." den başladım."İstersen şahidin olurum senin,"

Patates tabağımı babama doğru uzattım. "Babişko, mal mısın kızım neden bana veriyorsun patateslerini diye sorarsa,

Eski bir tanıdık yemedi dersin sevgilim."

Şarkıyı bitirip gözlerini bana diken aile üyelerime baktım.Kafamı babama çevirdim. "Yaşlanıyoruz be aşkirik.Saçlarına yıldız düşmüş."

Evdekiler bana garip bakışlar atarken ben gözlerimi tabağıma dikmiş,yoğurdu inceliyordum.

"Biliyo musunuz.." dedim yoğurdu kaşığımla karıştırırken. "İnsan boğazı normalde yediklerinin atıklarını yemek borusunda da biriktirirmiş.Ama ayran içince tertemiz olurmuş.Yani sürekli ayran içersek çamaşır suyuyla yıkanmış halı gibi olur özofagusumuz."

Kimseden çıt çıkmıyor,herkes bana bakıyordu."Sürekli uyuyan insanlar depresyonda olurlarmış ya.Ben hiç uyumasam şimdi dertsiz mi olcam yani?Yok be hiç uyumadan olur mu.."

Babişkom arada böyle mallıklarıma bakıp bana "Defolu mal mısın kızım sen?" der.Karşılığında verdiğim cevap hep aynıdır: "İmalatta hata varsa,suç malda mı?Defoluysam sebebi sizsiniz."

Artık evdekiler bu gelgitli ruh halime alıştıkları için zekilik yapıyor,cevap vermeden dinliyorlardı.Oturduğum yerden ayağa kalktım.

Odama girip kendimi yatağın üzerine atmıştım ki kapım açıldı,Yiğit içeri girdi.

"Yeşil?"

"Hımm?İyi misin gibi bi cümle duyarsam iki ayağımı ağzına sokarım.Bunun dışında-"

"Kızım sen iyi değilsin.Kazadan beridir bir şeyler var sende.Kısa devre mi yaptın,hayırdır?"

"Olabilir,boyum kısa ya ehuehuehu."

Suratıma boş boş baktı bi süre. Yanıma gelip yatağımın dibine oturdu. "Kardeşim..Bak artık ciddi soruyorum.Öylesine diye değil.Neyin var?"