50: Part I- Doğuştan ot.

43.1K 3.4K 881
                                    


IHM IHM,SES BİRKİÜJDENEME(lisedeki müdür yardımcımıza selamlar olsun)

Sesim geliyor değil mi?

Selamlar. Merhabalar. Ve Selamun Aleykümler.

Nabersiniz?

Bahane sıralamayacağım ya da bu yüzden bu yüzden yazamadım demeyeceğim. Finallerim bitti,artık buralardayım. Zaten birkaç bölüme de final yaparım heralde,bilmiyom daha karar vermedim. Belki ikinci kitap yapabilirim. Hangisi uyarsa bir fikir belirtirseniz sevinirim.

Kendimi upuzun bir bölüm için zorladım, ki yazdım da 3000 kelimelik bir bölüm,sonra bölüm sonundaki cümle aklıma gelince, 2.200 kelimeye indirip, heyecanlı kalsın deyip sildim lkdsjflsf. Part II bu sefer 1 ay sonra gelmeyecek,söz veriyorum. Çok önemli bir şey olmadığı sürece,en fazla 2 haftada falan paylaşacağım.

Bölüm klişemizi de koyayım şuraya;okuduğunuz için, mütüşmel yorumlarınız için, mesajlarınız için(KAMU SPOTU: SÜT İÇİN) TEŞEKKÜR EDERİİM.

Birde bu bölüm teeee Kalubeladan söz verdiğim theboyof5SOS (kendisi Neptun Alien olur) Can'cığıma gelsin. Seviyorum sizi.

Sayın konuklarımız, Ela'yı pistten alalım, artık bölüm başlasın.

ADİOS!!

İnsanlar yanılabilir,tamam mı?

Artistik bir şekilde atlayıp "Bakmadan da anlardım denizanası olduğunu." demiş te olsam,insanlar yanılabilir. Çünkü telefonumu alan, Deniz değildi. Peki kimdi? Açıkcası tanımıyorum.

Başa alıyorum. Telefonum elimden havalı bir şekilde alındığında, gölgesinden,kokusundan Denizanası sanmış olabilirdim, ama karşımdaki gözlerinde güneş gözlüğü, saçları 3 numara kesilmiş adamı tanımıyordum. Belki Denizanasının kayıp ikizi falandı. Ya da görsel ikiz. Olabilir,saçma değil.

"Selam Kaptan Cold, Flash'ı mı arıyorsun?"

Kabul ediyorum, saçları 3 numara olduğu için Leonard Snart benzetmesi yapmam pek komik değildi,ama oruç kafası işte. Ne bekliyorsunuz? Gerçi "Fox River Eyalet Hapishanesin'den mi kaçtın Michael Scofield?" daha komik olabilirmiş. Sustum.

Cevap vermediği için-bende olsam o iğrenç espirinin ardından susardım, bir iki adım geri çekilip tip tip bakmayı kestikten sonra elimi uzattım. "Telefonumu ver."

Kafasını sağa sola sallayıp bileğimi tutunca,çığlık atmak üzere ağzımı açtım. Karşımdaki görsel ikiz cool cool güneş gözlüğünü kafasının tepesine çıkarınca da çığlığım boğazımda kaldı. Çünkü karşımdaki Keloğlan; yârimdi.

Kahkahalarımı tutamayarak gülmeye başlarken tek elimle ağzımı örttüm. "Anaa, naber Keloğlan?"

Sonra da aklıma küs olduğum gelince kaşlarımı çattım. "Yani banane senden Keloğlan. Git kendine Cankız bul bi tane. Ya da Esrakız mıydı? Bırakır mısın elimi? Birisi görüp yanlış anlayacak şimdi."

"Yanlış anlamış olmazlar, doğruyu görmüş olurlar. Düş önüme."

Ayak direttim,kolay kolay pes etmeyecektim. Omuz silkip ayaklarımı iyice yere bastırdım. "Yoo,aklım başıma daha gelmedi. Konuşmamıza gerek yok onun için."

Kafasını kaldırıp gökyüzüne 3 saniyelik bir bakış attıktan sonra yorgunluktan resmen sarıya dönmüş yeşil gözlerini bana çevirdi. "Yeşil,zaten yorgunum."

Doğuştan RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin