17: Yeşpopotam;Rezillik Çağı.

54.2K 4.5K 1.4K
                                    

Ömürlük şansımı tam şu an kullanmışcasına sırıtarak telefona bakarken telefonu açtım. "Yeşil?"

"Efendiiiiiiim?" Gerçekten bu kadar gerzekçe bir selamlamaya gerek var mıydı Yeşil? 

"Müsait misin?"

Sağımdaki solumdaki gereksiz insan topluluğuna bakmaya devam ettim. "Bi saniye,müsait bir yere geçeyim."

Kafenin camlarına doğru ilerledim. "Hayırdır Deniz anası?"

"Annenler evden acil çıkmak zorunda kaldılar da annenin de şarjı bitmiş. Anahtarınızı bize bıraktı. Haberin olsun."

Bir an konuşmasının netliğinden irkildim. Ve sesindeki bezmişlik beni rahatsız etti. Sanki tüm Dünya insanları bitti, bu haberi bu kıza verecek bir ben kalmışım gibi bir ses tonu. Teşekkürler anne ya, kapıda kalsam daha iyiydi.

"Acil çıkmak zorunda kaldılar derken?"

"Sanırım babanın babaannesi ile alakalı bir şey?"

"Hatce nine mi?"

"İsmini bilmiyorum Yeşil. Sadece babanın babaannesi fenalaşmış, acilen gittiler."

Kafaya bak ya, nasıl pırıl pırıl. Tamam ben Hatce ninenin kafasına göre tansiyon inip çıkardığını biliyordum da, Deniz anası bilmiyordu ki? İnsan böyle mi söyler bu durumu? Haberim olmasa korkudan altıma işiycem. 

"Peki," dedim kaşlarımı çatarken "Teşekkür ederim Deniz."

"Rica ederim. Görüşürüz."

Şimdi diyenleriniz vardır; kızın babaannesi rahatsızlanıyor, takmıyor bile. Hatce babaanne biraz zeki bir kadın. Sanırım Bay Okaliptüs genlerimi ondan almışım. Yalnız kaldığı zamanlarda kendi kendine tansiyonunu yükseltme gibi bir yeteneği var. İnsanlar akıl okur, ışınlanır , bizim sülayledekiler de tansiyonlarını çıkarıp indirebilirler. Dünya işte..

Yani Hatce nine yine çocuklarını yanında istemiş, bizimkileri de telaşlandırmıştır büyük ihtimalle. Sonra Bay Okaliptüs  Kız bu yalancı çoban hikayesine dönmesin." dedi "Ya kadın gerçekten rahatsızlandıysa?"

Aceleyle bizimkilerle üstün körü vedalaşıp kafeden çıktım. Dahi de benimle beraber çıktı. Yan yana yürürken wapptan kuzenim Yağıza mesaj attım.

"Yağız..Büyük babaanne iyi mi?"

"Korkma leşil. Her zamanki halleri."

Komik sülaylemin komik ergen kuzenleri.. Leş-il bana mal Yağızın 3 yaşımdan beri taktığı lakap. Komik sanıyor kendini ve nedense komikliğini tüm Dünyaya ispat etmek istercesine sürekli konuşur. O kadar konuşur ki insanın tansiyonunu, şekerini yükseltir. Benden komik olmasın, çok nadiren espirisine güldüğünüzde önünüzdeki on sekiz ay her gördüğü kişiye anlatır. Biz de ona bu yüzden Ağız lakabını taktık. Ve bu güzelim Dünya Yağız ve Yiğit'i yan yana getirmemeliydi, çünkü ikisi birleştiğinde, Allah canlılara sabır versindi. 

"Dahi.. Arada biz buluşalım bunlarsız, olur mu?"

Ne söyleyeceğini bilemezmiş gibi sağa sola baktı. Kaşlarımı çatarak surat ifadesini izledim. "Sorun mu var? Yoksa elf gözlerim senin konuşamadığını mı görüyor?"

"Belarus'a gidiyorum ben."

"Belarus ne be? Rusya'nın belalı hali falan mı?" 

Dahi'nin yıllar sonra suratında ufak bir gülümseme gördüm. "Hayır Yeşil, Belarus, Beyaz Rusya'dır. Doğu Avrupa-"

"Coğrafyadan nefret ederim."

"Bende, ama bazen işe yarıyor."

"Ama şu an daha çok nefret ettim."

Doğuştan RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin