48: Genetiği Değiştirilmiş Sığır.

56K 3.8K 1.2K
                                    

Merhaba,

Şaşırdınız dimi,bende şaşırdım. Önce dedim bölüm kalsın birkaç gün sonra paylaşırım,sonra da dedim bugün vizelerim bitmiş LETS PARTY!!

İyi okumalar bebeklerim, yorumlarınız ve mesajlarınız için gerçekten çok ama çok teşekkür ederim.

Bu bölüm; bana Eloşum, Ela abla ve "Biri bana Allah belanı versin diyeceğine yanlışlıkla Allah Elanı versin mi demiş acaba?" diyen tüm canımlara ve tabiki CMTGirl 'e gelsin.

Öptüm sizi.ADİOS!!

"Babam beni gebertecek..Yeşil beni nasıl kandırdın..Sen var ya..Köpek seni.. Suçu benim üzerime atacaksın değil mi.. Suçu benim üzerime atacaksın.. Babam kızarken diyeceksin ki baba ağabeyim izin verdi. Yemin ediyorum keserim kulaklarını.O küpeleri takamadan keserim,duydun mu? Slenderman gibi gezersin ortalıkta."

"Amma konuştun abi be." Korkarak kafamı tepemdeki eczacı ablaya çevirdim. "Acır mı çok?"

"Gören de kulağına hortum sokacaklar,değirmen oluğu kadar delik açacaklar sanır.Şu kadarcık şeyden mi korkuyosun cidden?" Yiğit eczacının elindeki alete baktı. "Yeşil,bu bildiğin silah he,bence bi şahadet getir şeytan doldurur falan."

"Yahu bir sus abi bir sus. Bir dur korkumu yaşıyayım ya.Acıyacak mı çok?"

"Lokal anestezik sıkacağım,acımaz korktuğun kadar,sen sakin ol,tamam mı?"

Deliksiz kulaklarımı son kez ovuşturdum. "Tamam,hazırım ben.Ayy ya da değilim. Acıtmaz dimi?"

"Acısa da öldürmez Yeşil,haydi aç şu kulaklarını." Ters ters ağabeyime baktım. "Cehenneme döndürüp hayatını söndürürüm Yiğit.Yangın söndürme tüpüyle hemde.Anladın mı? Git çık dışarı beraber geldik mi geldik rahat rahat suçu sana atabilirim. Ya da gitme dur elimi tut ayy çok korkuyorum."

Sağ elimle Yiğit'in elini tutup dudaklarıma getirdim. "Çok korkuyorum ayy."

"Eczacı hanım,hazır delmişken bir de kafasını mı delseniz.İçinde ne var deli gibi merak ediyorum.Bir Zlatan İbrahimoviç'in o efsane golleri nasıl attığını merak ediyorum bir de Yeşil'in beynini. Bakma böyle sessiz durduğuna fena bişey bu he."

Dudaklarımın önündeki elini tutup ısırdım. "Menepoza mı girdin yahu.Bir dur,yer mi değiştirdik?"

"Hazır mısın Yeşilcim?"

"Hazırım..Ya da hayır..Tamam ya tamam hazırım.. Allahım koru.. Yiğit bana şarkı söylesene kafam dağılsın.. Ya da söyleme dur dur eczacı ablayı o bet sesinle nöbete falan sokarsın sonra yanlış yerlerimi gider deler.. Şarkı söyleme,bişey anlat."

"Tamam anlatayım," eczacı kulağıma o soğuk şeyden sıkınca ürperip daha sıkı tuttum elini. "Yaren'i neden bu kadar seviyor olabilirim sence? Resmen hatun göğsümden ama kalbimi kalbimi söküyor-"

"Tövbe ya Rabbim. Şimdi beynini beynini beynini sökerim. Bugün derdini Türkçe pop ile anlatma günü müdür nedir?"

"Kardeşim diye demiyorum eczacı hanım," serbest olan eliyle omzumu tuttu. "Bazen o kadar zeki davranıyor ki, böyle hayran hayran bakıyorum. Çoğu zaman diyelim. Ama bazen de öyle bir hareket yapıyor ki gidip kundağa koyup cami önüne bırakasım geliyor.Gerçi Yeşil kundağa sığmaz, vinç falan kiralamak gerekir-"

Ağabeyimin elini çimdikledim. "Bende ağabeyim diye demiyorum eczacı abla," dedim. "Ağabeyim bazen resmen bir Supermen oluyor. Fiziki olarak değil tabi,manevi olarak ama bazen de," eczacı abla kulağımı bırakınca ağabeyime baktım."Tek kullanımlık folyo kase gibi bişey oluyor.Hani sadece aşure zamanlarında görebildiğimiz,annelerin içine aşure koyup komşulara dağıttığı kaseler gibi.İçine aşure koy,dağıt,içindeki yenince git çöpe at. Onun gibi."

Doğuştan RahatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin