Doğuştan Rahat

55: Part I- Bir çamaşır suyumu içmeden bırakmam vallahi.

Selamlaaar!!

İnanamıyorum resmen 1M olduk!! Hihahohihaho. Çok teşekkür ederim ya, valla bitanesiniz!

1M şerefine,  hemen yazıp paylaştım, kontrol etmeye vaktim bile olmadı, hatam var ise affola. Ve uzun zamandır yapmıyordum, bu ve bu bölümün diğer partları Denizciğimin anlatımından olacak.

Bir de Deniz'in saçlarını sıfıra vurmasını kanser sananlar olmuş, burada da bir hastalık bölümü geçeceği için yanlış anlamayın diye açıklama yapmak istedim. Arkadaşlar, kanser hastalarının saçları aldıkları tedavi yüzünden dökülür, durduk yere değil. Tabi ki Deniz'e öyle bir şey yapmam, dram en nefret ettiğim türlerden biridir. Saçları ile uğraşmasın diye kestirdi saçlarını, o kadar. Öptüm sizi, iyi okumalar.

Adios!!!

Deniz.

Çiçero'nun bir sözü vardır. Keşke der neyin doğru olduğunu da yanlışı fark ettiğim kadar kolay bulabilsem. On numara fiyakalı söz. Tebrik etmek lazım. Ama abi Allah'ın aşkına başka isim mi yoktu koskaca Romada? Çiçero diye isim olur mu? Giriyorsun bir ortama havalı havalı filozofum diyorsun diyorlar ki adın ne? Çiçero.

Konumuz, Çiçero'nun kütüğü-adı-diğer zıvırtıları değil. Adam on numara söz söylemiş. Yanlışları fark etmem sinapslarımdan ışık hızından geçerken doğruları idrak etme sürem sümüklü böcekler ile yarışır.

"Bönöm. Yöngöm. Dööl. Sövgölöm böböönne."

"Enis, ağzına gömeceğim bir tane öyle büzüşük kalacaksın bak. Başımdan bir git ulan!"

Bağdaş kurarak yanıma oturunca güldü. "Evlencen mi cidden kız? Bir beş on tane de çocuk yaparsınız mezuniyetiniz ile oğullarınızın sünnetlerini falan çakıştırırsınız. Öğrenmen lazım bunları aile kurcan."

"Sonra da A milli takımın adını Denizinkiler olarak değiştirirler. Büyük ihtimal ben ölü olurum ama ilgilenirsin sen."

"Hayırdır lan hastalığın var da biz mi bilmiyoruz?" Enis kaşlarını çatarak baktı. "Sen hayırdır?"

"Yani senin gibi bir kardeşe sahip olmak beni kısa süre içinde bu Dünya'dan göçürtmeyecek ise on tane çocuk yaparak kurur ölürüm herhalde."

Enis bir müddet bekledikten sonra yüksek sesle gülmeye başladı. "Cimri seni iki Y kromozomu paylaşcan onda da anca laf."

"Sanane kaç tane çocuk yapacağımdan estağfirullah ya." Ensesine vurdum. "Git kendi aileni kurmak ile ilgilen."

"Yok ya, daha çok var bana. Anca sizinkileri okula falan başlattığınızda anneme derim bul bir tane evleneyim diye."

"Görücü usulü mü evleneceksin cidden?"

"Valla şu an sıcak geliyor bu düşünce biliyo musun? Yiğit kız olsa çifte düğün yapardık da işte Yeşil Dünya'da bi tane.. Aman be hemen bakışlarını Terminatöre çevirme. Yemedik sevgilini."

"Yeşil'e hayransın Enis, farkında mısın? Yok tabi ki ol, bir şey demiyorum da.."

Enis karşıya bakmaya devam ederken gülümsedi. "Her zaman sana da hayrandım, kendi ruh ikizini buldun ona da hayranım."

Kolumu omzuna atarak kendime çektim. "Yiğit kız olmasa da sen olabilirsin, geç değil. Biliyorsun değil mi?"

"Rüyanda görürsün. Güzel olamayacak kadar yakışıklıyım." Yandan bakarak güldü. "Bak bir şu tipe? Üzülüyor musun yakışıklılığı annemin karnında unuttuğun için? Hepsini geriden silip süpürdüm diye falan?"