☽O☾ Bölüm 2

25.9K 1.6K 145
                                    

                  

"Şimdi beni dikkatlice dinlemeni istiyorum Eliana." Dedi Isabel ve kendimi toparlayıp gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.

"Sana küçükken anlattığım hikayeleri hatırlıyor musun?"  Kafamı evet anlamında salladım. Isabel her gece bana uyumadan önce hikaye anlatırdı. En çok anlattığı hikaye ise Tanrıça Hecate tarafından kutsanmış ve birbirini dengeleyen iki krallığın hikayesiydi. Karanlık ve Aydınlık...  Aydınlık Karanlığa muhtaçtı Karanlık ise Aydınlığa... Çok uzun zaman önce bu özel insanların oluşturdukları krallıklar, normal insanların dünyasında iç içe yaşarlarmış. Taa ki bir süre sonra insanlar onları istediklerini elde etmeye çalışana kadar... Tüm ırk neredeyse yok olma safhasına geldiği anda ortadan kaybolmuşlar. Karanlık ve Aydınlık gizlenerek bir arada gizli bir yerde yerleşim yerlerini oluşturmuşlar. Kendilerini insanoğlundan korumuşlar ancak kendilerinden koruyamamışlar....

"O hikayelerdeki kahramanları hatırlıyor musun peki?" diye devam etti Isabel. Kafamı tekrardan salladım.

Yüzyıllar öncesinde karanlık ve aydınlığın başında olan iki lider varmış.Astonius aydınlığın,Beagan ise karanlığın lideriyken...İki halk arasında çatışmalar çıkmaya başlamış.Yaşadıkları yeri paylaşamamaya başlamışlar...Git gide bu kavgalar büyümeye başlamış ancak durum bundan da kötüymüş. İki liderde iki halk arasında tek bir lider olması gerektiğini savunuyormuş ve bu nedenle büyük bir savaş patlak vermiş.Liderler karşılaştıkları kutsal tapınaklarda savaşa tutuşmuşlar ve Tanrıça Hecate'nin kutsal emanetlerine yerlerine zarar vermeye başlamışlar. Hiçbir şey umurlarında değilmiş. İkisi de kendisini her şeyden üstün ,kendi halklarını ise diğerlerinden üstün görüyorlarmış.

Günler geceler boyu süren bu savaşlarda iki taraftan da büyük kayıplar verilmeye başlanınca denilene göre Tanrıça Hecate tapınağına gelen zarardan dolayı iyice öfkelenip kadim ruhları dünyaya göndermiş. Ve ruhlar bu iki hükümdarın o sırada savaştığı alanı diğer kara parçalarından ayırarak suların altında göndermiş.Bu  sırada savaşmakta olan iki taraf olanları gördükten sonra yaptıkları hatayı anlamış ve korkularından savaşa son vermişler. iki şehir birbirinden uzak yerlere taşınarak barış sağlanmış .İki taraf sadece özel ayinlerde bir araya gelmek üzere birbirlerinden uzaklaşmışlar.

"Ben o krallıkların soyundan geliyorum Eliana." Isabel sanki dediği çok normal bir şeymiş gibi devam etti.Ben ise duyduğum şeyler mantığıma oturtmaya çalışıyordum.

"Krallıkların birbirinden ayrıldıktan sonra hayatlarına devam ettiklerini söylemiştim. Ben de onlardan birisiyim Eliana...İnsanlardan uzakta yaşamak yerini kendimi saklayıp insanlarla iç içe yaşamayı seçmiş birisiyim." Isabel devam ediyordu ancak beynim bunları inkar ediyor sadece bir hikaye olduğunu savunuyordu.

"Anlayamıyorum Isabel ..Bu nasıl mümkün olabilir ?"

"Sana anlattığım o hikaye benim atalarımın hikayesi ve ben inanıyorum ki senin atalarının da.." Isabel'in cümleleri kafamın içerisinde yankılanıyordu. Çocukluğumda hayalini kurarak büyüdüğüm hikayenin benim ait olduğum yerin hikayesi olduğunu söylüyordu...

"Biliyorum bu kabullenmesi çok zor bir şey çocuğum. Ama inan bana gerçek bu."

"Bu mümkün olamaz....Bu imkansız bir şey.."

"Bana güven çocuğum, gerçek bu..."

"Bunun benim rüyalarımla ne ilgisi var Isabel?"

"Küçükken her kabusunda yanına geldiğimi hatırlıyorsun değil mi?" diye sordu. Cevabını kendisi de biliyordu ve devam etti.

ARAFWhere stories live. Discover now