Bölüm 49

9.6K 709 34
                                    

Leanne

Elimdeki küçük kağıt parçasındaki sembolere tekrardan baktım. Kimin gönderdiğini anlamıştım, bu kağıt türü sadece bir yerde yetişirdi ve kendine özgü bir kokusu vardı. Bir süredir sarayda o bölgeden olan bir kişi vardı, düşman olmadığını belirtmek için gizlice gönderdiği bu mesaj aynı zamanda planın düzgün bir şekilde işlediğinin göstergeseydi. Kağıdı son bir kez daha inceledikten sonra hafifçe yanarak odama sıcaklık yayan şömineye fırlattım, yeterince uzun süre bende kalmıştı artık başkalarının eline geçmeden yok edilmesi gerekliydi. Son parçasının da küle dönmesini izledikten sonra yavaşça ayağa kalktım. Zaman gelmişti, her şey bugüne bağlıydı. Bıçaklarımı kıyafetlerimin çeşitli yerlerine gizlice yerleştirmiştim ancak ikiz hançerlerim gösterişli bir şekilde sırtımdaki bölmede parıldıyordu.

Tören bugün olacaktı, Eliana artık resmi olarak Aydınlık Hanedanın hükmünü üstlenecekti. Kısa bir süreye kadar kendisinden bi'haber bir genç kızın çökmekte olan bir krallığın yönetimini elinde bulundurması mı daha kötüydü yoksa toplantıdan sonra odasından neredeyse hiç çıkmayarak hiçbir ziyaretçiyi kabul etmemesi mi bilemiyordum. Axel'in, Astra'nın,babasının hatta benim bile odasına girmeme izin vermemişti. İçeriye sadece ona yardımcı olması için Samantha girip çıkabiliyordu ve ondan aldığımız haberlere göre durumu pek de iç açıcı değildi. Son zamanlarda pek bir şey yemiyor ve iyi uyuyamıyordu. Gün içerisinde nereseyde tüm zamanını odada geçiriyor arada bir ahıra Giselle'i görmeye iniyordu. Ve ahırlara gittiği zaman geçeceği tüm bölümlerdeki kişileri başka taraf göndermeden odasından çıkmıyordu. Saray taç giyme töreni öncesi gergin olduğunu düşündüğünden üstüne gitmiyor ve bu durumu önemsemiyordu. Leon ile olan konuşmasının ardından hepimizle iletişimi kesmişti. Ne konuştuklarından bile bahsetmemişti ancak onu etkilediğinin farkındaydım, bunu benden bile saklaması hiç hoşuma gitmemişti. Planda küçük bir değişiklik bile başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilirdi. Her ne olursa olsun bugün tek bir hedefim vardı, o da ne pahasına olursa olsun onu korumaktı.

Aynada son bir kez kendime baktıktan sonra odamdan ayrılarak prensesin odasının yolunu tuttum. Saray bugün normale göre daha canlıydı, en tenha koridorlar bile çeşit çeşit çiçekler ile donatılmıştı. Herkes neşeyle sarayda çalışıyor, işlerini tamamlıyordu. Prensesin hükmü yeni bir çağın başlangıcı olacaktı ve halk onu mutlulukla karşılıyordu. Odasına çıkan koridora girdiğimde kapısında cüssece diğer geçen adamlardan büyük birisiyle karşılaşacağımı tahmin ediyordu ve işte oradaydı. Axel en iyi takımının içerisinde parıldıyordu ancak yüzünü gördüğümde gözlerinin altında hafifçe belirginleşmiş mor halkalar kendini ele veriyordu.

Son birkaç günde olduğu gibi kapısının önünde bekliyor ve bir şekilde onunla iletişime geçmeye çalışıyordu. Ancak sanki o orada yokmuşçasına birkaç cevaptan fazlasını elde edemiyordu, bunun onu ne kadar üzdüğünün farkındaydım. Beni gördüğünde gülümemeye çalıştı ancak gergin olduğu her halinden belliydi, odasından çıkmayacağını düşündüğünü biliyordum. Eliana taç giyme törenine hazır olacağını söylemişti, ona inanıyordum. Bunun taç giyme stresiyle ilgili olmadığını o da farkındaydı ancak Eliana anlatmaya hazır olmadığı sürece ikimizde onu zorlamayacaktık. Birkaç sefer Leon'un kapısına dayanmaya çalışırken onu yarı yolda yakalamıştım. Axel normalde mantıklı bir adamdı ancak sevdikleri söz konusu olduğunda gözü hiçbir şeyi görmüyordu.

"Nasılsın?" derken umutsuzca Eliana'nın burada olduğunu fark edip cevap vermesini bekleyerek normalden yüksek sesle sormuştu, cüssesini hesaba katmadan düşünürsek Axel'in çoğu davranışı oldukça şirindi. Gülümseyerek iyi olduğumu söylediğinde sırtını duvara yasladı ve bir süre kolundaki saate baktı. Eliana'nın en geç yarım saat içerisinde odadan çıkması gerekiyordu. Böylece tören için zamanında salonda olabilecektik.

ARAFOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz