ARAF

Bölüm 42

"Arkamda kal"

Daniel hızlıca yüzünü avcılara döndüğünde kaslarının gerildiğini görebiliyordum. Kaç kişi geldiklerini bilmiyordum ancak geçen seferki karşılaşmamızdan çok oldukları kesindi. Bu sefer daha hazırlıklı gelmişti ve biz kesinlikle onları yenebilecek durumda değildik. Daniel belli etmemeye çalışsa da yaralarının hala acıdığını biliyordum.

Bordo cübbelerini tek tek açtıklarını görebiliyordum ve konuşmalarına imkan vermeden Rosa'nın sesi etrafta yankılandı.

"Bu araziye izinsiz girmeye nasıl cüret edersiniz?"

"Burayı derhal terk edin!" onun yanında beliren Gry'de aynı soğukkanlılıkla sözünü tamamlamıştı. Avcılardan konuşan bu sefer Myka değildi. Farklı birisi grubun liderliğini üstlenmişti, o ise yanında öylece bekliyordu. Bir şeyler planladıkları kesindi.

"Rosa, Gry sizi selamlıyorum." Diyen adamın sesi oldukça sakindi. Sanki söylenen sözleri hiç duymamışçasına konuşmasına devam etti." Buraya yüksek konseyin izniyle geldik, bir güvenlik tehditinin olduğunun haberini aldık. Buradaki öğrencilerin güvenliğini sağlamak bizim görevimiz."

"Okulun güvenliği yönetimin kararına bağlıdır, burada konseyin kararları geçmez."

Adamın sinsice gülümsemesi sanki sesine yansımıştı, kafamı hafifçe eğerek kim olduğunu görmeye çalıştığımda sanki beni görmeyi bekliyormuş gibi gözlerimi birbirine kenetlendi.

"Etrafta güçlü bir enerji seziyordum. Yanılmamışım." Diyerek eliyle bir işaret yaptı ve gruptan birkaç kişi öne doğru çıktı. "Gördüğünüz elemental bu muydu Myka?" diyerek beni işaret ettiğinde Myka birkaç saniyeliğine yüzüme baktıktan sonra tepkisiz bir şekilde evet şeklinde başını salladı.

Adamın sırıtışı iyice yüzüne yayıldı : "Kendimi tanıtmama izin verin, ben Akamu, Avcılar konseyinin lideriyim."

Gry öne çıkarak adama yaklaştı, "Ben müdür Gry ve bu da Müdire Rosa, burada muhatabınız biziz, öğrencilerimiz değil, Akamu"

"Tabi ki normal şartlar olsaydı, dediğininz doğruydu... " konuşurken gözlerini benden ayırmıyordu. Sanki beni inceliyor ,tepkilerimi gözlemliyor gibiydi. Gözlerimi kaçırmak istedim ama yapamadım. Yeşil gözlerinin içinde fırtınalar kopuyordu...Adamın güçlü enerjisini buradan bile hissedebiliyordum.. Enerjisi beni delip geçiyordu... Giselle'in burnunu bana sürtmesiyle birlikte kafamı zor da olsa ona doğru çevirdim. Huzursuz olduğumu anlamış bir şekilde beni rahatlatmaya çalışıyordu, burnunu okşadım. Gökyüzü kadar mavi olan gözleri üzerimde gezdirdi, onlara bakmak birazda olsa içimi rahatlatmıştı. Elimi yelelerine doğru yaklaştırdığımda adamın konuşmasına devam ettiğini duydum.

"Bu konuları burada konuşmanın uygun olacağını sanmıyorum, hep birlikte bir toplantı talep ediyorum. " diyerek cevap bekleden binaların olduğu tarafa yöneldiğinde Rosa çoktan yanıma gelmişti.

"Eliana, siz bizim odamıza gidin ve orada kalın. Size ha-"

"Tabi ki bu toplantıya elementalin de katılması gerekiyor." Rosa'nın sözünü kestiğinde gözlerinde oluşan öfkeyi gördüm, onu oracıkta parçalamak istiyor gibiydi.

"İsterse onu kontorl etmek için acemi avcı da gelebilir." Dediğinde artık ortam iyice gerilmişti. Daniel'ın avcı olduğunun ve eğitimini tamamlamadığının farkındaydı, buraya geliş amacının sadece ben olmadığını biliyordum.

Gry yanımıza gelerek bir şekilde Rosa'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Kavga etmenin kimseye faydası olmayacaktı, bir şekilde sakin kalarak düzgün bir yolunu bulmalıydık.