KABA!

1.4K 83 2
                                    

"Hayır!" Ne saçmalıyordu bu böyle. Onunla yatmıyacaktım. Bu yaşıma kadar boşuna bakireliğimi korumadım. Özel birini bekliyorum. Biliyorum, çok ergen işi. Ama elimde sadece bu kaldı.

David beni yataktan kaldırıp hızla duvara yasladı. Ah! Kahretsin. Onunla duvar arasında kaldım.Bu sadece filmlerde olurdu.Hey! Vampirler var burada dostum. Bu imkansız bir şey değil yani.

David bana eğilirken ben kafamı sağa sola sallıyordum. İstemiyorum bunu.

Çenemdeki baskıyla David'e bakmaya zorlandım. Hadi ama! Çenemi acıtıyor.

"Senin isteyip istememeni sormadım. Sen sadece benimsin. Hem bedensel hem de ruhsal. Sana boşuna David'in kızı demiyorlar." diye öfkeyle soludu David.

Kaşlarımı çatıp " O zaman demesinler öyle saçma sapan bir şey bana. Ben sadece kanımı içmen için anlaştım." dedim.

David beni süzerken '' Kanın neden bu kadar lezzetli? Bakire olduğun için mi?'' diye sordu kendi kendine.

Ben anlamsızca onu süzerken o geriye çekilmiş yerine oturmuştu bile. Düşündüğü belliydi. Düşünürken kaşlarını çatması çok sexy değil mi? Kızım sen deli misin? Biraz önce öldürüyordu bu adam seni. Adam mı? Pardon vampir, kan içici iblis. 

Sinirle adımlarımı sertçe atarak yatağın üstüne, eski konumuma geri döndüm. Neden hala gitmiyordum buradan? Ah doğru! Kanımı içmeden hiçbir yere gidemezdim.

Sıkılmaya başlamış, ayaklarımı yere vurarak ritim tutturuyordum. Ne kadar geçmişti? Bilmiyorum ama oldukça sıkıldığım kesindi.

Gözlerimi ayakkabılarımdan çekip David'e baktığımda bana baktığını görünce şaşırdım. Neden bana öyle bakıyordu? Sanki bir şeyi anlamaya çalışıyormuş gibi... Her neyse. 

Nefesimi sıkıntılı bir şekilde vererek '' Kanımı içsene! Ne bakıyorsun bana salak salak. Sıkıldım. Çabuk bitirde gideyim buradan.'' dedim

David sinirle solurken hamurdanıyordu. Bunu yapması bana komik gelmişti. İstemsizce kıkırdadım.

David yanıma gelince gözlerinden ateşin çıktığına yemin edebilirim. Ne yani, gülmeme mi kızmıştı bu? Ne kadar sıkıcı biri.

Gözlerimi devirdiğimde boynumdaki acıyla istemsizce çığlık attım. Haber verebilirdi değil mi? 

David dişlerini boynumda tutarken oturduğum yatakta yatmamı sağladı. Ben yatıncada o da üstüme uzanıp -ki ağırlığını vermiyordu- kanımı daha rahat içmesini sağladı.

Tanrım, para için değer miydi bunlar? Bunu düşünmek için geç kalmıştım. İstesem bile çıkamazdım bu işten.

David dişlerini boynuma biraz daha bastırarak inlememe sebep oldu. İkinciye Tanrım! Acı verdiği doğruydu ama yanındaki zevk sayesinde bütün acılarımı unutuyordum. Seks yapmak gibiydi. -ki yine söylüyorum ben bir bakireyim ve bunları sadece okuduğum kitaplardan biliyorum- 

O boynumdaki kanı yavaşça sömürürken ben de ellerimi saçlarına götürüp o harika siyahlıklara daldırdım parmaklarımı. Saçlarıyla oynarken David ikinciye dişlerini bastırdı boynuma. Ben de onun bu hareketine saçlarını çekmekle yanıt verince inlediğini duydum. Bu beni gülümsetmişti. 

Yavaşça boynumdan çekilirken gözlerim kararmaya başlamıştı. Bayılacağım! Kanlı dudaklarıyla bana baktığında ona bakmakta zorlanıyordum. O ağzındaki benim kanımdı!

İstemsizce yüzümü buruştururken buldum kendimi. David kulağıma yaklaşırken ne diyeceğini merak ediyordum '' Şimdi defol ofisimden. ''

Ne?! Şaşkınlıkla David'in yüzüne bakarken kendimi aptal fahişeler gibi hissediyordum. Üstelik sadece kanımı içmişti ama bundan ZEVK almıştım. Hem de İKİNCİYE.

DİBE BATMIŞWhere stories live. Discover now