YALAN

1.1K 57 3
                                    

Bu gürültülerde neyin nesiydi? Çok yakından geliyordu ama anlayamıyordum. Birileri tartışıyordu. Of! Zaten başım ağrıyordu. Birde kim tartışıyorsa çekemezdim onları.

Tartışmanın bitmeyeceğini anlayınca çoktan uykum kaçmış çok uzaklara gitmişti. Gözlerimi açmaya çalışsam da ilk seferinde yapamadım. Tanrım! Gözlerimin üstüne ne koymuşlardı da böyle çok ağır olmuşlardı?

İkinciye denediğim de ise yarım açabilmiştim. Bu işimi görürdü. Ah! Bir bu eksikti. O kadar uğraşıp gözlerimi açtıktan sonra bir de bulanık görüyordum.

Sonunda görüntü netleşince derin bir nefes aldım. Sinirle gözlerimi -ki bunu yapmak canımdan can götürmüştü- başımda tartışan düşüncesizlere kaydırdım. Mark ve David. Yine ne vardı? Durun! Mark ve David mi? David'i anladım da Mark? Ben ve David öldüğümüze göre Mark da mı öldü acaba?

Neler olduğunu anlamaya çalışırken nerede olduğum dikkatimi çekti. Diğer tarafı ben beyazlar içinde sonsuz bir yer diye biliyordum ama burası David'in odasına benziyordu. Tamam, kafam karıştı!

David ve Mark'a dikkatimi vermeye çalışarak ne hakkında bu kadar derin konuştuklarını dinlemeye başladım. İkisi de uyandığımın farkında değildi. Ayıp sana Mark. David'den bu hödüklüğü beklerdim de senden değil.

Neyse... ''Nereden bilebilirdim bu kızın seni bu kadar çok sevdiğini David?''

David'in yüz hatları bir an gevşese de hemen kasıldılar. ''Umrumda bile değil Mark. Senin parlak (!) fikrin sayesinde az kalsın Maria ölüyordu.''

Durun bir saniye! Ben ölmemiş miydin? Ama nasıl? David ölmüştü değil mi? O kalbimdeki boşluk gerçekti. Hem de fazlasıyla gerçekti. 

Mark'ın gözlerinden pişmanlık geçti. '' Sana kaçıncıya söyleyeceğim bilemiyorum ama tekrar ediyorum David. Maria'nın bunu yapacağını tahmin etmedim. O vampiri nasıl kışkırtmayı başardı bilmiyorum ama o Maria. O kafasına koyduğu şeyi yapar. Bunu benden daha iyi bilmen gerekiyor.''

David sinirle nefes aldı. ''Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun? Asıl senin Jack'e öldüğümü inandırmakla amacın neydi? Tamam, dur! Söyledin biliyorum ama genelevdeyken o piçi öldürüp kadınımı kurtarabilirken neden böyle bir şey yaptırdın bana? O orospu çocuğunu sike sike eninde sonunda öldüreceğimi biliyor olmalısın?''

Mark gözlerini devirdi. '' Jack'i o an öldüremeyeceğini biliyorsun David. Gücüne tam kavuşamadın. Şuan yeni dönüşmüş bir acemi vampirden farkın yok.''

David sinirden hırlasa da bir şey demedi. Daha sonra gözleri bana kayınca hızla yattığım yatağın yanına geldi. Tam beni öpecekken başımı çevirmemle öpüçüğü yanağıma geldi. 

Tek kaşını kaldırıp bana bakmaya başlayınca ne zaman çatmış olduğumu bilmesem de kaşlarıma soğuk bakışlarımda eklendi. ''Sen... Sen tam bir piçin tekisin. Dur, sana o da yetmez! Sana bütün küfürler az gelir. Sen nasıl birisin? Bana neler yaşattığını biliyor musun? Seni görmek istemiyorum David.''

Gözleri şaşkınlıktan büyüse de bir şey demeden ifadesiz bakışlarına geri döndü. ''Biliyorum.''

Sinirden kahkaha attım. ''Biliyorsun demek. Ne güzel (!) Tek söyleyebilceğin bu mu? Ben, sen öldün diye kanımı bir vampire vererek ölmeye çalıştım. Gözlerim acıyana kadar ağladım. Sesim kısılana kadar çığlık attım. O piç dediğim -ki sen ondan daha piçsin- eski sevgilime sırf bana senden başka hiç kimse dokunmasın diye yalan söyledim. Yalan söylemek sorun değil benim için ama söylediğim yalan neydi biliyor musun?''

Mark ve David ani sinirlenmemle gerildiler. ''Hamile olduğumu söyledim ben. Senin bebeğini taşıdığımı söyledim. Ne kadar acizce değil mi? Ama ben senin öldüğünü sanıyordum o an ve ben de intihar edeceğim için senin yanına tek senin olarak gitmek istedim. Sırf bu aptalca düşünce yüzünden.''

DİBE BATMIŞWhere stories live. Discover now