KAÇIRILMAK!

1.1K 61 4
                                    

Gözlerimi berbat bir baş ağrısıyla açtım. Ah! Ne olmuştu? En son... Lanet olsun! Jack beni kaçırdı!

Hızla yataktan kalkıp etrafıma bakındım. Tanımadığım bir odada, tanımadığım bir yatakta yatıyordum. Yataktan hemen kalktım. Başımın dönmesiyle tekrar yatağın ucuna oturdum.  Tekrar yataktan kalktım. Bu sefer daha yavaştım. Kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım.

Yavaşça sessiz koridorda yürürken nerede olduğumu düşünüyordum. David'e nasıl ulaşabilirdim?

Bulunduğumuz ev tek katlıydı sanırım. Merdiven falan yoktu. Sessizce çıkış kapısına doğru ilerlerken birinin kolumdan hızla çekiştirmesiyle kalbimin teklemesi bir oldu.

Jack sinirle beni çıktığım odaya sürükledi. Odaya girdiğimizde beni sertçe yatağıya attı. Ben şaşkınlık ve korkuyla ona bakarken o sinirle odada turluyordu. Tanrım! Korkuyordum. Hem de çok korkuyordum. Bana zarar vermezdi değil mi? O beni kaçırdı yahu. Ne düşünüyorum ben? Bana kesin zarar verecekti.

Korkudan titremeye başladım. Üzeremi doğru gelirke gözlerim doldu. ''Ah! Lanet olsun! Ağlama meleğim. ''

Ağlıyor muydum? Birden başımı Jack'in göğsünde hissettim. Kokusu... Hiç değişmemişti. Hala aynı kokuyordu. Lanet olsun! O beni bırakıp gitmişti.

Hızla onu itip burnumu çektim. ''Sakın... Bana... Dokunma! Sen beni bıraktın. Terk ettin. Senin hakkında hiçbir bok bilmiyorum. Vampirmişsin. Lanet olsun! Neden... Neden bana söylemedin? Neden beni bıraktın? Ah! Doğru. Beni artık sevmiyordun. Ne var biliyor musun? Artık bende seni sevmiyorum.''

Jack'in kaşları çatıldı.Kahverengi gözleri kırmızıya dönerken yutkundum. Tanrım! Onu ilk defa böyle görüyordum. Onunla neredeyse iki yıl çıkmıştık ve kavgalarımızda bile böyle olmuyordu.

Korkuyla yatakta gerilerken bileğimden yakaladı. ''Benden kaçma Maria.'' 

David'i hatırladım. O da bana bunu söylüyordu. Onu ne kadar özlemiştim böyle? Onu tüm hücrem istiyordu. Ona ihtiyacım vardı.

Özlemini hatırlayınca gözyaşlarıma engel olamadım ve ağlamaya başladım. Birden kalbimde bir öfke hissettim. Hayır! Bu benim öfkem değildi. David... Tanrım! Öğrenmişti ve beni arıyordu.

Umutla gülümsedim. Jack kaşlarını çatmıştı. Sonradan anladım. Hem gülüyor hem de ağlıyordum. Muhtemelen delirdiğimi sanmıştı.

Gülümserken bunu fırsat bilerek bana sarıldı. Sarılmasıyla titredim. Bana David'den başkasının dokuması canımı acıtıyordu.

Yavaşça geri çekildi ama hala bana çok yakındı. Başını eğerek boynuma yaklaştığında nefesimi tuttum. Düşündüğüm şeyi yapmayacaktı değil mi? Yapamazdı bunu.

Derin bir nefes aldığında titriyordum. ''Ah! Maria. Kokun her zaman beni delirtirdi. Hala da öyle. Kanının tadını merak ediyorum meleğim.''

Sinirle soludum. Bir zamanlar bana meleğim demesi çok hoşuma gidiyordu ama bir zamanlar işte. Artık midemi bulandırıyor.

Dişlerini boynumda hissettiğimde çığlık attım. Hayır! Bu normal bir acı değildi. Boynum değil kalbimde acıyordu. Tanrım! BAĞ!

Jack çığlık atarak geriye doğru sıçradı. Ağzındaki benim kanımdı. Midem bulanmaya başlamıştı.

Jack kaşlarını çattı. ''Sen... Onunla bağlandın mı?''

Başımı evet anlamında salladım. Bunu yapmamla Jack hızla ayağıya kalktı. Odadan çıkınca kapıyı sertçe çarpmıştı. Tanrım! David... Lütfen bul beni.

DİBE BATMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin