ENDİŞE

997 53 8
                                    

Sabah berbat mide bulantısıyla açtım gözlerimi. Hızla odanın içindeki kapıyı açıp lavaboya eğildim. Birkaç öğürme işleminden sonra kırmızı sıvıyı ağzımdan çıkardım. Tanrım! Kan kusuyorum. Endişeyle kalbim hızlı atmaya başlamışken lavabonun kapısı çalındı. ''Hayatım, iyi misin?''

David'in endişe saçan sesini duyunca derin bir nefes aldım ve musluğu açtım. Ağzımı ve yüzümü soğuk suyla yıkayıp kendime geldim. Yüzümü kurularken ''Evet!'' diye seslendim David'e.

Kapıyı açtığım gibi David ile burun buruna geldik. İki kolumdanda sıkıca tuttu. Gözlerim gözlerine denk gelince ''İyi misin?'' diye tekrarladı sorusunu.

Onun bu haline gözlerimi devirdim. ''İyiyim David. Sadece kustum. Her ne kadar kan kusmuş olsam da iyiyim. Karnımda vampir bir bebek var. Sanırım normal böyle şeyler.'' 

David'e baktığımda ikna olmamışa benziyordu. Yatağın yanındaki komidinden telefonunu aldı. Birkaç tuşlamadan sonra telefonu kulağına koydu. Bende o sırada üzerimi giyiniyordum. David'in beni süzdüğünü hissetsem de bir şey yapmadım. Nasıl olsa görmüştü değil mi? Hem, o benim kocam olacaktı. Ondan utanmam saçma olur.

David derin bir nefes aldı. ''Şu sıkıcı konuşmayı kes William. Buraya gelmen gerek... Evet Miami'deki evdeyim... Sevgilimi kontrol etmen gerek... Dalga geçmenin sırası değil William. Hatırlatta o uzayan dilini kökünden koparayım... Çabuk ol!''

Yatağın üzerine oturmuş David'in konuşmasını dinliyordum. Biz Miami'de miydik? Hayallerimin yerindeyiz Tanrım! Kaşlarım çatık bir şekilde David'in telefonunu komidinin üzerine koymasını izledim. ''Kimdi o? Niye çağırdın şimdi onu?''

David bana yaklaşıp alnımdan öptü. ''Buradaki doktor bir arkadaşım. Seni kontrol ettirmemiz gerek.''

Tek kaşımı kaldırmaya çalıştım. ''Sana bunun önemli bir şey olmadığını söyledim David. Her hamilelikte kusma olur.''

Ayağa kalktım ve odadan çıktım. Arkamdan geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum. ''Her hamile kan kusmaz Maria.''

Merdivenlerden inerken derin bir nefes aldım. ''Karnımda vampir bir bebek var David. Bence normal bir şey.''

Mutfağa girdiğimizde buzdolabının kapağını açıp soğuk süt şişesini aldım. Raftan da bir bardak alıp sütü bardağa boşalttım. ''Biz yinede kontrol ettirelim. Emin olmak için bebeğim.''

David'in endişelendiği kadar ben endişelenmemiştim açıkçası. Fazla mı korumacı davranıyordu? Bebek doğunca ne yapacaktı acaba? Birde kız olursa...

Sütümden bir yudum alıp arkama döndüm. David'in masaya dayalı bir şekilde beni izlediğini görünce gülümsedim. ''Seni seviyorum David ama fazla tepki vermiyor musun?''

David yaslandığı masadan uzaklaşarak bana doğru yaklaştı. Tezgah ile arasında kaldığımdan sesli bir şekilde yutkundum. ''Benim bin tane çocuğum yok Maria. Bu ilk olacak ve bende bebeğimin sağlıklı olmasını istiyorum Maria.''

Gözlerimi kaçırdım. ''Yani beni düşünmüyorsun?'' David çenemden tuttu ve gözlerine bakmamı sağladı. Yüzünde bir sırıtış vardı. ''Seni her şeyden çok düşünüyorum.''

Sırıtmama engel olamayarak gülümsedim. David benden uzaklaşıp masaya oturduğunda birden omlet yemek istedim. Buzdolabından yumurtaları çıkardım. Tavayı ararken ''David! Tava nerede?''

David ayağa kalktı. Tezgahın kapağını açıp bir tavayı bana uzattı. Ona gülümsedim ve uzattiği tavayı aldım. Ocağı yakıp tavanın içine yağı döktükten sonra yumurtaları kırdım. Bir süre sonra harika kokuyu alınca gülümsedim. Yumurtaları tabaklara koyup arkama döndüğüm gibi masanın hazır olduğunu gördüm. Şaşkınca çevreme bakınırken David'in gülümseyerek masanın önüne oturduğunu fark ettim. Ben bir yumurta yaparken o bunları mı yapmıştı? Tanrım, ekmek bile kızartmış. Ben mi çok yavaşım o mu çok hızlı?

DİBE BATMIŞWhere stories live. Discover now