AMANDA?

1K 53 4
                                    

İçkimden küçük bir yudum aldım ve karşımda bacak bacak üstüne atmış Amanda'nın cevabını beklemeye başladım. 

Amanda dik duruşunu düzelttikten sonra ''Babamın size yardım etmeyeceğini biliyor olmalısın Mark?'' diye sordu.

Yaslandığım koltuktan doğrulup Amanda'nın anlamadığını belirten suratına baktım. Ah! Ela gözleri hiç değişmemişti. ''Bunu biliyorum Amanda. Burada sen devreye giriyorsun.''

Amanda kaşlarını yukarıya kaldırdı. ''Nasıl yani? Ne yapabilirim ki ben?''

Önümdeki masanın üzerinden içki bardağını aldım ve küçük bir yudumun ağzımda sehayat etmesine izin verdim. Bardağı masaya koyarken Amanda'nın merakla beni izlediğini yan gözle fark ettim.

Gözlerimi içki bardağından alıp Amanda'ya döndüm. ''Babanı seninle tehtit edeceğiz. Böylelikle bize yardım etmek zorunda kalacak.''

Amanda'nın gözleri kısıldı. ''Size neden yardım edeyim Mark? Hem neden Jack meselesini bu kadar abartıyorsunuz ki? Kendi halinde takılan bir sıçan işte.''

Amanda'nın omuz silkip dokunmadığı içki bardağını ağzına götürmesini izledim. ''Sana bahsettiğim David'in bağlandığı kız -adı Maria- bir insan ve senin insanlara olan zaafını çok iyi biliyorum Amanda. Jack'in yanındaki adamlarının sayısı artıyor. Babanın yardımına ihtiyacımız var.''

Amanda Maria'nın insan olduğunu duyunca duraksadı. Gözlerinde bir özlem dalgası belirdi. Ah! Amanda ile çok uzun bir süredir birbirimizi tanıyorduk. Çok uzun...

Anıları hatırlamamak adına silkindim. Amanda'nın cevabını beklemeye başladım. 

Amanda kırgınca iç çekti. ''Demek insan... Bunu konuşmanın başında söyleyebilirdin Mark. Her neyse... Tamam, yardım ederim ama bir şartım var?''

İfadesizliğimi koruyup tek kaşımı kaldırdım. ''Evet?''

Amanda'nın yüzünde buruk bir gülümseme belirdi. ''Beni Maria ile tanıştırmanı istiyorum.''

Kafamı iki yana salladım. ''Bilmiyorum. David buna kızabilir. Şu bağ sayesinde mi anlamıyorum ama ona karşı fazla korumacı.''

Amanda dudaklarını büzdü. Bunu yapması bana eski günleri hatırlatmıştı. Mutlu olduğumuz günleri... ''Ah! Hadi ama Mark. Ben Maria'ya zarar vermem. Hem David de benim insanlara karşı olan davranışımı biliyor.''

Başımı eğip ''Onları seviyorsun... İçinde onlara karşı anlamsız bir özentilik var.'' diye fısıldadım.

Amanda'nın derin iç çekişini duyunca dik oturmama kaldığım yerden devam ettim.

Ona bakınca gözlerini kapamıştı ve yüzünde tuhaf  bir gülümseme vardı. Gülümserken sağ yanağındaki çukura takıldım gözüm. Gamzesi ona şirinlik katıyordu. 

Yüzümde gülümseme oluştu. Ona şirin derken ki sinirli yüz ifadesi geldi aklıma. Ona şirin denmesinden her zaman nefret etmişti. 

Amanda gözlerini açıp bana bakarken yüzündeki gülümsemeyi korudu. ''Onunla ne zaman tanışabilirim?''

Gözlerimi devirdim. ''En kısa zamanda. Sana haber veririm.''

Amanda'nın yüzündeki çocuksu gülümseme büyüyüp dişlerini ortaya çıkardı. ''Tamam o zaman. Babamı ara ve ona beni kaçırdığınızı söyle. Eminim o yaşı bunağın bir tarafları tutuşacaktır. Zaten son zamanlarda beni unutmuştu. Bu ona bir ders olur.''

Amanda'nın küçük kıkırdaması kulaklarımı doldurunca gülümsemem büyüdü. ''Hiç değişmemişsin Amanda. Hala çocuk gibisin.''

Amanda bu sözüme dudak büzüm bana dil çıkarınca kahkaha attım. ''Eminim ki Maria ile çok iyi anlaşacaksınız.''

DİBE BATMIŞWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu