Stuck in the Dark

"Yeni Görev"

YENİ HİKAYE YAZMA KARARI ALDIK.
EVET ALDIK DİYORUM ÇÜNKÜ BU HİKAYEYİ RÜYA YANİ @rainbowandcandies İLE ORTAK YAZIYORUZ.

BU YAZDIĞIMIZ MALEC SOFT MALEC'TEN TAMAMEN FARKLI DKDKDK DOLAYISIYLA BOL ŞEREFSİZLİK VE HARD MALEC İÇERİR.

RÜYA'DAN NOT:
İKİ ŞEREFSİZ BİR ARAYA GELMEMELİYDİK
BELKİ DE BU KADAR YAZMAMALIYDIK

SKWMSOSMSOSMSLDMSPALALSKS

ŞİMDİLİK BU KADAR. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

...

Masamın üstüne başımı koyup şu yorucu günümün geçmesi için içimden dualar ediyordum. Hayalini çocukluktan beri kurduğum mesleği yapıyordum ama 001 olarak anılmadığım için yaptığım iş aşırı derecede sinirimi bozuyordu. Sırf babası FBI'ın üst yöneticilerinden biri diye 001 olan Raj'dan nefret ediyordum!

Bugün de karşıma geçmiş ukala ukala sırıtıyordu bana pislik!
Ben senin o sırıtan suratını dağıtırdım da neyse!

"Yine birileri ayarlarınla oynamış senin."

Jace'in sesini duyduğumda kafamı kaldırıp ona baktım. Kapıya yaslanmış beni izliyordu.

"Mr Greymark seni çağırıyor." dediğinde ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim.

"Neden çağırdığını söyledi mi?" diye sordum merakla.

Luke çağırıyorsa önemli bir şey olmalıydı çünkü.

"Yeni bir görev gibi şeyler söyledi." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Merak ettim şimdi." dedim ve odadan çıktım. Jace de peşimden geldi ve koridorun sonundaki odaya doğru ilerlemeye başladık.

Etrafımızda bizi hayranlıkla izleyen onlarca insan vardı. Ben ajan 002'ydim. Jace ise 003.. Bir de kız kardeşim İzzy vardı tabii. Ajan 004. Birlikte buranın en havalı 3 kardeşiydik.

Sonunda Luke'un odasına vardığımızda kapıyı tıklattık ve gel emrini alınca da içeri girdik.

"Beni çağırmışsınız." dedim Luke'a bakarak.

Masasındaki dosyalardan birini eline alıp bana uzattı. Uzattığı dosyayı ona yaklaşarak elime attım ve sorar gözlerle ona baktım.

"Ajan 001 olmak istiyor musun Alec?" dedi Luke.

"En çok istediğim şey bu." dedim net bir  şekilde. Bunu kimse benden daha fazla isteyemezdi.

"O zaman bu görevi yerine getirmem gerekecek." diyerek  parmağıyla dosyayı işaret etti.

"Ne görevi? Ne yapmam gerekiyor? İstediğiniz her şeyi yapabilirim." dedim ve elimdeki dosyayı açıp kağıtta kocaman harflerle yazan isme baktım.

"Bu adamı araştıracaksın. Ne kadar pislik biri olduğunu az çok biliyorsundur. Bu adamı suç üstü yakalamanı istiyorum. Bana onu alaşağı etmem için belge bulmalısın. Benden sana istediğin kadar izin. Para ya da araç sıkıntın olmadığını biliyorum ama ufak ya da büyük ne ihtiyacın olursa bana söylemem yeterli. Senden tek istediğim şey bu serseriyi deliğe tıkman. Böylece ne kadar başarılı olduğunu kanıtlayıp 001 olabilirsin."

Cümlesini tamamladığında gözlerimi kırpıştırarak Luke'a baktım. Benden resmen Magnus Bane'i yakalamamı istiyordu. O adam manyağın tekiydi ben bunu nasıl başaracaktım ki?

"Araştırsam bile nasıl yakın olacağım ona? Adamın peşinde en az 50 koruma vardır."

Sonuçta o Asmodeus Bane'in oğluydu. O adamdan FBI bile çekiniyordu.

"Magnus egonun yeryüzünde beden bulmuş hali Alec. Peşinde koruma gezdirmez. Kimse ona sataşmaya cesaret edemez çünkü."

"Böylesine manyak bi adam için beni mi yem ediyorsunuz yani?" dedim sert bir sesle.

Federaller arasında Magnus en popüler isimlerden biriydi. Tanımasam bile ne kadar şerefsiz ne kadar manyak olduğunu çok iyi biliyordum.

"Hayatının geri kalanını Ajan -002 olarak geçirmek istemiyorsan bu görevi yerine getirmelisin evlat. Bunu en iyi sen yapabilirsin. Sana inanıyorum."

Gözlerimi devirmemek için büyük bir savaş verdim.

"Ya açığa çıkarsam? Gözünü kırpmadan beni öldürmeyeceğinin garantisini bana kim verebilir?" dedim.

"Kendini sevdirmeye bak. Belki insafa gelir." diyen Jace'e çaktırmadan dirsek geçirdim.

"Kendini öldürtmemeye çalış. Seni sevmesini, sana güvenmesini sağla. Sonra da onu bize teslim et. Yarından itibaren göreve başlıyorsun." dedi ve önündeki dosyalara geri döndü.

Bu onun "konuşma bitti." deme şekliydi.

...

"Sıçtım ben. Cidden sıçtım. Ne bok yapacağım ben o manyağın yanında?" dedim odamda belki de bininci turumu atarken.

İzzy sonunda dayanamayıp önüme geçti ve beni durdurdu.

"Sakin olur musun Alec? Sen koskoca 002'sin. Kendine gel. Derin bir nefes al.."

Dediğini yapıp derin bir nefes aldım.

"Alt tarafı Magnus Bane..." dedim kendi kendime.

"Kanıtlanamamış cinayetlerin bir numaralı katili."

"Ölürsen cenazende söz verdiğim gibi Back in Black'i çaldıracağım ve sonsuza kadar yasını tutacağım kardeşim." dedi Jace.

Kenardaki yastığı kafasına fırlattım.

"Hayır bence Eye of the Tiger çalmalı." dediğinde İzzy gözlerimi devirdim.

"Ölümü rahat bırakın tamam mı?" dedim.

İkisi de kıkırdadı.
Sonra da yanıma yaklaşıp bana kocaman sarıldılar. Bu bizim zor bir durumla karşılaştığımızda birbirimize destek olma hareketimizdi.

"Başaracağını biliyorum Alec. Zor ama sen yaparsın. Git ve o pisliğin hakkından gel." dedi Jace.

Onu başımla onayladım.

Evet bunu yapabilirdim. Ondan kesinlikle korkmuyordum...