Stuck in the Dark

"Mekanın sahibi"

Sevda ile yeni bir hikaye yazıyoruz, ismi Play With Fire. Bu sefer hikaye benim hesabımda yani rainbowandcandies hesabında. İsteyenler okuyabilir *-*

3. Kişi ağzından:

Eleanor açılan kapıdan içeriye girdikten sonra salondaki koltuklarda oturan Asmodeus'un yanına doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Ragnor benimle konuşmak istediğini söyledi, umarım önemli bir şeydir çünkü günümü boş boş yatarak geçirmeyi planlamıştım. Şimdi seninle konuşarak geçirmek zorundayım."

"Yalnızca... seninle konuşmak istediğim şeyler var. Otursana."

Eleanor etrafına küçük bir bakış atıp Asmodeus'un oturduğu koltuğa oturmuştu.

"Sen de içki ister misin?"

"Aslında güzel olur, ne yalan söyleyeyim ayık kafayla fazla çekilmiyorsun."

Asmodeus gülümseyip hizmetçilere içki getirmelerini söylemişti.

"İçki içtiğimiz zaman hata sayımız artıyor."

"Aynen. Seninle yattığım gece de bayağı sarhoştum. Zaten sarhoş ve 17 yaşında olmasam seninle yatar mıydım bilmiyorum." Demişti Eleanor gülerek.

"O olaydan sonra defalarca kez yattık ve hiçbirinde sarhoş değildin."

"Hatalarımı tekrarlamak hoşuma gidiyor olmalı."

Eleanor gelen içkiyi alıp hızlıca kafaya diktiğinde Asmodeus onun bu haline gülmüştü.

"Hızlı içmeyi hala seviyorsun."

"Ben bir tane daha istiyorum. Hatta sen bize direkt olarak şişeyi getir."

"Bence yavaş olsan iyi edersin, sonuç olarak bir hata daha yapmak istemezsin."

"Merak etme, birkaç dubleden sonra daha çirkin görünmeye başlıyorsun gözüme." Demesiyle Asmodeus gülmüştü.

"O yüzden her defasında seni ikna etmem birkaç saniyemi alıyor."

"Beni buraya neden çağırdın? Sarhoş edip yatağa atmak için mi?"

"Öyle bir amacım yok ama olsa güzel olurdu."

"Uzatma ve konuya gir."

"Ben sadece... geçmişimiz hakkında konuşmak istiyordum seninle."

"Tam olarak hangi kısmından konuşmak istiyorsun. Beni kullandığın kısımdan mı? Oğlumu benden almaya çalıştığın kısımdan mı? Ülkeyi terk etmezsem beni hapse attıracağını söylediğin kısımdan mı? Yoksa..."

"Bana zarar verdiği halde hala hayatta olan tek kişi sensin. Beni bıçakladın Eleanor, elime o kozu sen verdin."

"Hak etmediğini söyleyemezsin. Ayrıca bence öldürmediğime dua et."

Eleanor elindeki içkiyi içerken Asmodeus onu izlemişti.

Ne zaman yardıma ihtiyacı olsa Eleanor'a giderdi. Bu onlar için değişmez bir gerçek haline gelmişti.

Eleanor ona aşıktı. Ne yaşamış olurlarsa olsunlar hiçbir zaman bu aşkı azalmamıştı ve Asmodeus bunu çok güzel kullanıyordu.

"Çok zor bir kadınsın Eleanor, her zaman öyle oldun. Dik başlıydın ve sözümü hiçbir zaman dinlemezdin. Ragnor'u bana vermedin."

"Sana nasıl güvenebilirdim Asmodeus. Sen çocuklarını her zaman kin ve nefret ile büyüttün ve bunu Ragnor'a yapmana izin veremezdim."

"Senin yüzünden Magnus'u bile istediğim gibi yetiştiremedim. Ona bile iyilik aşıladın ve şu halimize bak, oğlum benden nefret ediyor."