"Beni sev"

2.8K 175 210
                                    

Rüya gibi...

Yine yaptım.

Yine kendime hakim olamayıp onunla yattım.

Onunla yatmama bir bahane bulabilirim ama yattıktan sonra duygulu bir öpüşmeye nasıl bir bahane bulacaktım?

Yüzümü onlarca kez yıkadım. Havluyu yüzüme defalarca sürtüp sanki aynadaki yüzün bana ait olduğunu kabul edemiyormuşçasına yüzümü sildim.

Sonrasında öpücük bıraktığı boynumu, derisini yüzmek istercesine silmeye başladım ve canım acıdığı anda havluyu yana fırlattım.

Cidden artık işe gitmek istemiyordum. Onunla ne zaman yakın olsam ertesi günü kendimi kirli ve aşağılık bir mahlukat gibi hissediyordum çünkü.

Yüzüne bakarken bile tiksinti duymam gereken adamı neden şefkatle kollarım arasına almıştım ki?

Bunları düşündüğüm esnada telefonum çalmaya başladı. Ekranda bir numara vardı ve Luke'un numarası olduğunu hemen anlamıştım. Onun numarasını telefonuma kaydetmedim ararsa diye.

"Efendim Luke?"

"Nasıl gidiyor bakalım işler güçler, bir gelişme var mı?"

Telefonda açık açık olayları konuşmazdık hiçbir zaman.

"Şu anlık her şey yolunda, henüz çok büyük bir gelişme yok. Olunca haberin olacak merak etme."

"Elini çabuk tutsan iyi edersin, bu iş çok uzadı çünkü."

...

İş yerine geldiğin anda Magnus beni yanında sürüklemeye başlamıştı.

"Neler oluyor?"

"Bugün önemli bir toplantımız varmış."

"Varmış? Yeni mi öğreniyorsunuz?"

"Daha önceden öğrenmiştim ama aklımdan çıkmış. Kafamı dağıtan bir asistanım var çünkü. Hatırlat da kafamı dağıttığın için de bir ara sana ceza vereyim."

Asansör ile birkaç kat alttaki toplantı odasına indiğimiz zaman kalabalık bir grubun bizi beklediğini fark etmiştim.

Çok fazla insan demek çok farklı karakterler demekti ve ben Magnus ile zor başa çıkıyordum.

"Hoşgeldiniz, biz de sizi bekliyorduk."

Hepsi saygı ile ayağa kalkarken birkaç tanesi oturmaya devam etmişlerdi.

"Lorenzo Rey." Dedi Magnus oturanlardan birisine bakarak. Onu duymuştum, Magnus'un azılı rakiplerinden birisiydi. "Seni burada görmek ne hoş."

Lorenzo ona elini uzattığında Magnus kabaca elini sıktı. Hemen  sonra eli bana döndü ve birden bakışları farklı bir boyuta ulaştı.

Ayaklanıp gülümseyerek havada duran elimi tuttu.

"Bu yakışıklı çalışanın ile bizi tanıştırmayacak mısın?" Dedi parlayan gözlerle beni süzerek. Ben elimi ondan kurtarıp bir adım geri çıktım.

"Alec." Diyerek kestirip attı Magnus. Sonrasında beni yanda duran boş sandalyeye doğru hafifçe itti.

Sandalyeye oturduğum zaman Lorenzo öylece beni izliyordu ve bu çok sinir bozucu bir durumdu.

"Evet beyler iş konuşalım hadi." Diyerek arkasına yaslandı Magnus.

"Biliyorsun yeni bir arazi satışı olacak ve biz de buraya olaysız bir şekilde satışın yapılması için geldik. Geçen sefer tatsız olaylar patlak vermişti çünkü."

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now