"Ben senin oyuncağınım."

2.3K 173 167
                                    

Yazarınız Rüya dayanamadı ve size hemen bölüm yazdı. Sevin beni ♥♥

Kimseye anlatamıyorum.

Ne Izzy'e ne de Jace'e.

Bunu anlatmanın yolu yoktu, tarifi yoktu.

Ağlamak geliyordu içimden ama ağlayacak gücümün olduğuna bile emin değildim.

Çok kolay olurdu her şey. Şu an gidip anlatsam çok kolay olurdu.

Benim yüzümden ölen bir adam vardı ortada, ve bir de yakalatmaya bir zamanlar can attığım bir katil.

Artık o kadar hevesli değildim. Aksine... aksine yakalanmasından korkmaya başlamıştım.

Saçmalıktı bu, cidden saçmalıktı.

Magnus birkaç gün dinlenmemi söylemişti. İki gündür evdeydim ve yaptığım tek şey cips yiyip acıklı filmler izlemekti.

Acıklı filmlerin hiçbiri yeterince acıklı değil bu arada...

Sonunda sıkılıp tüm filmleri kapatıyordum. Uyumak için yatağıma gidiyor ama gözümün önündeki görüntüler nedeniyle uyuyamıyordum. Zar zor birkaç saatlik uyku ile erkenden kalkıp işe gitmek için hazırlanmaya başlamıştım.

Ruhsuz gibiydim. Hiçbir şeyden tat almıyor gibi hissediyordum.

Yorgundum ama dinlenmek istemiyordum.

Bu düşüncelerin etkisi ile arabama bindim ve ofise doğru sürdüm.

Kısa zaman sonra şirketteydim. Saçma bir şekilde asansör kullanmak yerine merdivenlerden çıkmaya karar verdim. Bir şekilde kendime ceza veriyordum.

12. Kata vardığım zaman derin bir nefes alıp odama geçtim.

"Günaydın Alexander." Diyerek neşeli bir halde odaya girdi Magnus. Nasıl bu kadar neşeli olabiliyordu. "Dinlenmiş gibi gözükmüyorsun."

"Dinlenemedim çünkü."

"Hadi kalk ve benim odamdaki yatağa geçip uyu." Deyip bana yaklaştı ve saçlarımı okşadı. "Seni bu halde görmek istemiyorum."

"İyiyim ben." Deyip elini ittim ve masaya başımı yaslayıp gözlerimi kapadım. "Burada biraz kestiririm."

"Olayı kafana takmıyorsun öyle değil mi?" Deyip masaya oturdu ve sonra kulağıma kıkırdama sesi geldi. "Bir pisliğin ölümüne üzüleceksen senle işimiz zor."

"O pislik benim yüzümden öldü ama." Diyerek yüzümü kaldırıp Magnus'a baktım. "Cidden... ne bekliyorsun? Güle oynaya hayatıma devam etmemi mi? Beni... beni yıpratıyorsun!"

"Güle oynaya hayatına devam etmelisin. Bana baksana, umrumda bile değil."

"Siktir olup git artık." Dememle yüzü sinirli bir hal aldı.

"Benimle düzgün konuş Alec!"

"Ah ne yaparsın? Yoksa beni de mi işkence ederek öldürürsün?"

"Senin biraz kafanı dinlemeye ihtiyacın var bence." Diyerek masadan kalktı. "Kendine bir an önce çeki düzen ver."

Kendi ofis kapısına ilerleyip kapıdan geçtikten sonra sinirle bağırdım.

"Çeki düzen mi veriyim?" Diyerek yanda duran masa lambasını az önce geçtiği kapıya doğru fırlattım. "Çeki düzen vereyim hah?" Diyerek ayaklandım ve masada duran tüm dosyaları sağa sola fırlatmaya başladım. Magnus aceleyle odadan çıkıp beni izlemeye başladığında masada bulunan laptopı da duvara çarpıp elimde kalan parçayı cama doğru fırlattım. "Al sana çeki düzen, nasıl beğendin mi?"

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now