"Ayağını denk al"

2.2K 174 217
                                    

Pazartesi günü tekrar ofise döndüğümde etrafımda fısıldaşmalar olduğunu fark etmiştim. Şirket her zamankinden daha da sessizdi ve bu biraz ürkütücüydü tabii.

İçimden yine ne oldu acaba diye geçirip odama girdim ve ardımdan kapıyı kapattım. Tam masama ilerliyorken eşyalarımın olmadığını fark etmiştim.

Tam ne oluyor burada diye düşünüyorken kapı birden açıldı ve Magnus içeri girdi.

"Çoktan yakaladım ama bana anlatmak istediğin bir şey var mı Alec?" dedi.

Sesi buz gibiydi..

Bir an için kalp atışlarım hızlanmıştı. Mantıklı düşünmek için derin bir nefes alıp yüzüne baktım.

FBI ajanı olduğumu öğrense bu kadar sakin kalmazdı herhalde değil mi?

Evet evet kalmazdı. Kesin başka bir şey var.

"Ne gibi efendim?"

"Lorenzo'nun evine kadar gelip sana para teklifi etmesi ve senin bana bunu söylememen!" sesi son kelimeye kadar oldukça sakindi ama son kelimede birden bağırmıştı ve istemsiz olarak irkilmiştim.

Normalde bana bağırmaya kalkan insanların ağızlarına bir tane geçiririm ama hala korkak rolü yapıyorum değil mi?

"Siz nasıl?.."

"Öğrenemeyeceğimi sandın değil mi?"

"B-Ben.. Söylemedim çünkü kızacağınızı biliyordum. Hem ayrıca parasını camdan aşağı fırlattım. Kesinlikle kabul etmedim."

"Evet o yüzden hala kovulmadın ve aksini yapıp parayı kabul etseydin hayatta olman bile mucize olurdu." dedi ve bana yaklaştı.

"Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum." dedim bakışlarımı gözlerine sabitleyerek.

"İki gün boyunca susman o kadar yanlış bir şey ki Alec tahmin bile edemezsin.. Ve tabii ki bunun cezası olacak." diyerek boş masayı işaret etti.

"Ne cezası?"

"Kademeni düşünüyorum. Kendime yeni bir asistan buldum ve sen de onun yardımcılığını yapacaksın. Odanı da benimkinin çaprazındaki gereksiz eşyaları koyduğumuz oda olarak değiştirdim. Kendine bir yer oluşturursun artık. Eşyalarını oraya koydurdum." dedi ve ona öylece bakakaldım.

Gereksiz eşya odası mı dedi o?

Koskoca 002'ye layık görülen odaya bak...
Benim FBI'daki odam deniz manzaralıydı be!

"Siz ciddisiniz?"

"Ciddi olup olmadığımı sorgulayacağına odana yerleş ve çalışmaya başla. Boş boş oturduğun günler son buldu."

Görevine de ajanlığına da ayrı ayrı sokayım bezdim ben yaa...

Bir şey demeden odadan çıktım ve sinirli bir şekilde bahsettiği odaya doğru yürümeye başladım. Diğer çalışanlar hala bana bakıp fısıldaşıyorlardı. Onlara dönüp meşhur öldürücü bakışlarımdan attığımda hepsi çenelerini kapayıp işlerine bakmaya devam ettiler.

Sessiz küfürler ede ede odadan içeri girdim ve kapıyı sert bir şekilde çarptım.

Köşede bir dosya yığını vardı ve yığının kenarına bir masa konmuştu. Üstünde de eşyalarım vardı.

Yeni asistan almışmış. Aptal! Benden iyisini bulabileceğini mi sanıyor?

Bildiğim tüm yabancı dillerde içimden ona kadar sayarak sakinleşmeye çalıştım. Birkaç derin nefes alıp verdim ve ellerimi masaya dayadım.
Acilen sakinleşmem lazımdı çünkü biraz daha sinir seviyem artarsa ortalığı dağıtacağım çok az kaldı.

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now