"Sakinleşemiyorum."

3.1K 177 521
                                    

5600 kelimelik bir bölüm sizi bekliyor, iyi okumalar ♥♥

Odadan çıkıp sonrasında tekrar evin garajına yönelmiştim. Şu an ciddi anlamda motoruma ve bir göreve ihtiyacım vardı.

"Sence bunları sana ceza olsun diye mi yapıyorum? İçinde sence cidden duygu yok mu?"

Magnus söylenerek garaja girdiğinde ben motosikletime binip kaskımı kafama geçiriyordum.

"Böyle olduğunu biliyorsun. Sen şu an için bana kendi istediğin için yanaşmazsın çünkü."

"Tıpkı senin başlarda yaptığın gibi yani." Deyip yanıma geldi ve motorun önünde durdu. "İn şu motordan."

"Kolaysa indirsene."

"Bunu yapabilirim biliyorsun."

"Yapamayacağını biliyorum aslında." Dediğimde elini omzuma attı ve sonrasında hiç beklemediğim bir şey yapıp motorun ön kısmına bana dönük halde oturdu.

Tamam sanırım yapabilir.

"Bir daha düşünsene." Deyip gözleriyle yavaşça beni süzdü ve elini kaskıma atıp kaskın önünü açtı.

"Motoru çalıştırayım istersen, birlikte gideriz."

"Çalıştır ama bu çok rahat bir pozisyon olmadı bence."

Bunu dedikten sonra bacaklarını bacaklarım üstüne atıp bedenini bana doğru yaklaştırdı ve kalçasını kasıklarım üstüne yerleştirdi.

"Böyle daha iyi sanki."

"Kaşınıyorsun."

"Hak ediyorsun. Bir yere gitmeni istemiyorum ama sen bunu yapma konusunda bayağı ısrarcısın."

Kucağıma iyiden iyiye yerleştiğinde inlememek için kendimi fazlaca sıkmıştım.

"Magnus bence pişman olacağımız bir şeyler yapmak üzereyiz gibi hissediyorum."

"Bence ikimizin de yoluna bakması için buna ihtiyacı var. Son bir seks ve sonrasında ikimiz de diğerinden uzak duracağız. Adil bir anlaşma bence."

"Evet ama sorun şu ki ben senden uzak durmak istemiyorum." Deyip bacağımın üstünde duran bacağını okşadım. "Ben seninle sürekli böyle olmak istiyorum. Yanımda olmanı, yanımdan gitmemeni istiyorum."

"İmkansızı istemek ve yaşamak aynı şey değil. Sen ajanlık işinden ben de pis işleri yapmaktan vazgeçmeyecek gibi duruyorum ve bunun bizi nasıl etkileyeceği konusunda bir fikrin var mı?"

"Vazgeçemez misin?" Dedim biraz kırgın bir şey tonuyla.

"Sence?" Deyip gülmüştü. "Bildiğim tek şey bu. Hatta bundan sonra daha fazla bu işin içinde olacağım ve sanırım daha çok pisliğe batacağım. Benden uzak durmalısın, iyiliğin için. Karşında olmak zorundayım Alec, yanında olmam sana da kendime de zarar verir."

"Ben her şeyi bırakmana değecek birisi değil miyim senin için?" Dediğimde gülümseyip yüzüme yaklaştı ve dudaklarımı sakince öptü.

"Olduğum kişiyi değiştirmek istiyorsun çünkü o kişiyi sevmiyorsun. Sana bunu daha önce de söyledim ama kabul etmemekte ısrarcıydın. Şimdi kendi ağzınla söylüyorsun."

"Ben o kişiyi de kabul etmeye hazırım, sen o halinle de benim hayatımda yer alabilirsin ama kendin bunun mümkün olmadığını söyledin. O zaman ikimizden birisi değişmek zorunda."

Yüzüne en ciddi halimle baktığımda bu sefer onun yüzü düşmüştü.

"Ben değişmem."

"Ben de değişmem Magnus. Özellikle dünya üstünde bu kadar soysuz insan varken asla değişmem. Bu görev benim için dünya üstünde sahip olduğum en iyi şeylerden birisi. Ruhumu gerçek anlamda tatmin eden ve aynı zamanda gururumu okşayan bir görev. Ama gel gelelim benden bunu bırakmamı istersen bunu yapamam. Ama sen yapabilirsin."

Stuck in the DarkTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang