Mafya lideri Magnus Bane'i yakalayıp ajanlıkta seviye atlayabilmek için asistanlık yapmak zorunda kalan Alec Lightwood, başına geleceklerden habersizdir.
Yazarlar: @masterofmalec ve @rainbowandcandies
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu görsel çok güzel şuna bakın her şeyde birinciyiz *-* Sevda'dan küçük bir hediye olsun bu.
Bu bölümün yazarı Kabus'tur ama Rüya gibi bir bölüm yazmıştır kendileri :))
Magnus'tan:
Alec'i bıraktıktan sonra yüzümde kocaman bir gülümseme ile arabayı çalıştırmıştım.
Tamam fazla ileri gitmiş olabilirim bugün ama beni denememesi gerektiğini artık öğrenmesi lazım. İstediği kadar karşı çıksın, her defasında benim emirlerim geçerli olacak.
Arabayla evden uzaklaştıktan birkaç dakika sonra arabanın içinde bir telefon çalmaya başlamıştı ve kesinlikle benimki değildi.
Arabayı sağa çektim ve yana uzandım. Koltuk kenarına düşmüş telefonu elime aldığım zaman Alec'in telefonunu düşürmüş olduğunu fark etmiştim.
"Gerçekten beceriksizin tekini işe aldığıma inanamıyorum."
Telefonu yarın veririm diye düşünmüş olsam da evden fazla uzaklaşmamış olduğum için geri dönmeye karar verdim.
Hayır kesinlikle telefonu onun evine gitmek için bahane olarak kullanmıyorum.
Ya da kullanıyorum.
Evin bulunduğu mahalleye giriş yaptığım zaman ters giden bir şeyler olduğunu fark etmiştim.
Bina gözüme uzaktan çarpmıştı ve Alec'in katından dumanlar yükseliyordu.
"Lanet olsun."
Arabayı hızlandırıp bir yandan da telefonumu elime almıştım. Hızlıca 911'i arayıp yangın ihbarı verirken bir yandan da içimden küfür ede ede arabayı evin önüne park etmiştim.
Hızlıca arabadan çıkıp etrafta duran insanlara "Neyi izliyorsunuz, film mi çevriliyor burada!" Diye bağırıp binanın dış kapısına yöneldim. Bütün katların zillerine basarken zaten binadan çıkan insanlar olduğu için ben de fırsat bu fırsat binaya girmiştim.
Alec evden çıkmış olabilirdi ama olmayadabilirdi. Buna emin olmam gerekiyordu.
Çıkmış olsa onu aşağıda görürdüm ama yoktu.
Aşağıya doğru inen bir kişiyi tutup "Alec'i gördün mü?" diye sormuş olsam da koşarak aşağıya inmeye devam etmişti.
Herkes aşağı inerken benim yukarı çıkmam ne kadar mantıklı bilmiyorum ama o an bunu düşünmüyordum.
Alec'in katına geldiğim zaman hızlıca kapıyı çalmaya başladım.
"Alec! Alec içerdeysen hemen çıkman lazım."
Kapıya daha sert vurmaya başladım. O sırada yan dairede oturan adam dışarı çıkmıştı. O merdivene yöneldiği zaman anında onu durdurdum.
