Stuck in the Dark

"Alexander uyan!"

SEVDA KAPTAN YENİ BİR KAOSU GURURLA SUNAR :)

10 gün.

Tam on gündür Magnus'a buz gibi davranıyorum. O ise bana kitlediği işlerle ağzıma sıçıyor.

Gerçi ben kaşındım yapacak bir şeyim de yok sanki.

Neyse onu içeri tıkınca iş kitlemek neymiş göstereceğim ben ona.

Ben dosyalarla boğuşurken birden odama girip bana baktı.

"211 numaralı dosyayı alıp odama gel hemen." dedi ve dışarı çıktı.

Seni de dosyalarını da..

1 aydır bana hiçbir şekilde iş yaptırmayan adam şu 10 günde yüzlerce dosya iş yığmıştı önüme. Tabii pes edip yeniden ona yanaşacağımı sanıyor. Hah!

Hiçbir şey demeyip istediği dosyayı elime alıp koltuktan kalktım ve odasına ilerleyip içeri girdim.

"Ben sana girebilirsin dedim mi?" diyerek yüzüme baktığında gözlerimi devirmemek için kendimi sıkıp ona baktım ve yine bir şey demeden kapıdan geri çıktım.

Arkamdan "çıkabilirsin de dememiştim!" diye bağırdığında elimdeki dosyayı ağzına çarpasım gelmişti.

"Arafta mı kalayım efendim ne istiyorsunuz benden? İçeri girmeyeyim dışarı da çıkmayayım. Ne yapayım ben?"

"Kapıyı 211 kere tıklatıp içeri gir. Sonra 211 numaralı dosyayı masama bırakıp şuradaki dosyaları alıp hepsini yeniden düzenle bilgisayarda. Çıktılarını çıkarıp yeniden dosyala. Hepsinde yazım yanlışı olduğunu fark ettim ve unutmadan, yarına kadar hepsi bitecek."

Yumruklarımı sıkıp dışarı çıktım ve kapıyı tıklatmaya başladım.

Delireceğim. Cidden delireceğim.

Seni içeri tıkınca kapı tıklatmak neymiş göstereceğim sana. Seni tıktığım hücrenin kapısını da böyle tıklatacağım. O zaman da böyle eğlenebilecek misin bakalım Bane?

Gerçekten sorunlu bu adam. Kafayı yemiş delinin teki!

Zaten bütün deliler de beni bulur. Resmen bela mıknatısıyım.

Kapıyı 211. kez tıklatıp içeri girdim ve elimdeki dosyayı masasına bıraktım. Sonra da öteki dosyalara baktığımda orada en az 50 dosyanın olduğunu görmüştüm.

İçimden bildiğim tüm küfürleri sayarak dosyalardan 10 tanesini elime alıp ona döndüm.

"Hepsini aynı anda taşıyacaksın. O kasları boşuna mı yaptın sen?"

"Nasıl isterseniz." diyerek suratıma yapmacık ve sinir bozucu bir gülümseme yerleştirip dosyaların hepsini teker teker üst üste koyup dikkatli bir şekilde kucağıma aldım.

Asla pes etmeyeceğimi görmesi gerekiyordu artık.

"Yarın sabah hepsini teslim etmezsen 200 tane daha eklerim üstüne bilmiş ol. Şimdi odana git ve dosyalar bitene kadar da odadan çıkayım deme."

Ona ters bir bakış atıp kapıya ilerlediğimde birinin bana çarpmasıyla elimdeki dosyalar tek tek yeri boyladı.

"Hay sikeyim..."

Bana çarpan kişiye öfle dolu bir bakış attığımda o da bana aynı şekilde baktı ve suratıma hayatında gördüğü en berbat şeye bakarmış gibi bakıp yüzünü buruşturdu.

"Çekil şuradan. Bu sakarı nerden buldunuz Mr Bane?" diyerek suratında kocaman bir gülümsemeyle Magnus'a baktı.

Bu da manyak.
Neden buradaki herkes manyak?