Mafya lideri Magnus Bane'i yakalayıp ajanlıkta seviye atlayabilmek için asistanlık yapmak zorunda kalan Alec Lightwood, başına geleceklerden habersizdir.
Yazarlar: @masterofmalec ve @rainbowandcandies
Rüya hafiften tükenmişlik sendromuna girdiği için dram ve kaos bana kaldı :)))
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ama güzel kaos kabul edin
...
"FBI ajanı Annabel Collins'i vurmak suçundan göz altına alınıyorsunuz. Söyleyeceğiniz her şey aleyhinizde delil olarak kullanılacaktır."
Beynim bir süre duyduğum şeylerin doğruluğunu tarttı ve öylece Magnus'a baktım. Ajanlardan biri Magnus'un bileklerine kelepçe geçirdiğindeyse metalin uğursuz tınısı adeta beynimde yankılandı ve yaşadığım şoktan sıyrılmayı başardım.
"Bir dakika.. Ne?" dememle ajanlardan ikisi gergin bir şekilde yüzüme baktılar.
"Sabaha karşı bulunmuş. Raporda 3 yerinden vurulduğu yazıyor."
Karnıma bir kramp saplandı ve bakışlarım yeniden Magnus'u buldu.
Bakışlarından ne düşündüğünü anlamak zordu. Zaten ifadeyi yakalayamadan onu apar topar ofisten çıkardılar.
Bense öylece onu götürüşlerini izledim. Peşlerinden gidemezdim. FBI, Magnus'a kimliğimi açıkladığımı bilmiyordu. İlişkimizin sahte olduğunu ve onun yakınında durup FBI için hala kanıt aradığım sanılıyordu.
Gerçi FBI şu an umrumda olan son şey bile değildi. Gözümün önüne Annabel'in yüzü geldiğinde masanın kenarına tutunup derin bir nefes aldım.
Benim yüzümden olmuştu...
...
Ölüp ölmediğini öğrenmem gerekiyordu. Bunu Magnus'un yapıp yapmadığını da öğrenmem gerekiyordu. Buna inanmayı kesinlikle reddediyordum ama o Magnus'tu. Birini öldürmek onun için zor olmazdı. Hele ki tehdit içeren bir durumdaysa gözü hiçbir şeyi görmezdi.
Ona Annabel'den uzak durmasını defalarca kez söylememe rağmen beni dinlemediyse ne yapacaktım? İşte bunu hiç bilmiyordum. Olan şeylere karşı o kadar sinirliydim ki.. Resmen burnumdan soluyordum. Eğer Magnus bunu yapmışsa başına hiç iyi şeyler gelmezdi. Onu ben bile kurtaramazdım. Daha doğrusu kurtarmazdım çünkü yaptıkları yüzünden onu asla affetmezdim. Annabel benim için Jace ve Izzy kadar önemli bir kızdı. Magnus'a bunu çok net bir şekilde belirtmeme rağmen nasıl oluyordu da bunlar başıma gelebiliyordu?
Hastane'ye ulaştığımda kapıda federallerle karşılaşmıştım. Beni gördüklerinde duruşlarını düzelttiler ve başlarını öne eğdiler. Kimse ateş püskürten bir Alec Lightwood'a bulaşmak istemiyordu haliyle.
Onları es geçip oradaki görevliye Annabel'i sordum. Doktoruyla konuşmam gerektiğini söylediğinde o kramp tekrar karnıma saplanmıştı.
O ölmemeliydi. Bu vicdan azabıyla hayatıma devam edemezdim.
