Stuck in the Dark

"Ejderha"

Hadi biraz da yarı Rüya yarı Kabus karışımı bir bölüm olsun ;)

"Artık birazcık dinlenebilir miyim?"

Kendimi koltuğa bırakıp dinlenmek istediğim anda Magnus'un bakışlarına aldırış etmemeye çalışıyordum.

"Daha odamı düzenlemedin."

"Düzenledim." Dedim bitmiş bir ses tonuyla.

"Bir daha düzenle o zaman."

"Bu ceza yetmez mi? Bak en son bunu yaptığınızda hastalanmıştım."

"Hemen kalkıp odamı düzenliyorsun Alec, çabuk ol diyorum bakma bana öyle."

Oflayarak koltuktan güçlükle kalktım ve merdivenleri zar zor tırmanıp kendimi Magnus'un odasına attım.

Odaya girdiğim anda kendimi yatağa bırakmıştı.

"Cani pislik. Seni içeriye tıkınca bu eziyetlerin intikamını alacağım senden. Tüm hapishanenin düzenini değiştirteceğim sana."

Sakinleşmek için bir şeylere ihtiyacım vardı. Daha demin odayı düzenlerken sakinleştirici haplar bulmuştum çekmecede.

Çekmeceye uzanıp ilaçları aldım ve yanda duran bardağa da bir bardak su koydum.

İlaçlardan birisi yetmez diye düşünüp iki tanesini avucuma alıp hızlıca su ile yuttum ve kendimi yatağa geri bıraktım.

5 saattir evin her yerini bana düzenletti psikopat!

Şu ilaçlar umarım işe yarar yoksa bu adamı boğazlayacağım.

"Seni yat diye mi odaya gönderdim ben!" Diyerek odaya girdi Magnus. "Kalk bana kahve yap hadi."

"Ama..."

"Dediğimi duydun Alexander. On dakika içinde o kahveyi istiyorum."

"Sizden nefret ediyorum." Diyerek ayaklandım.

"Ama benden uzak da duramıyorsun."

Doğru ama konumuz bu değil.

Ona sinirli bakışlar atıp odadan çıktım ve mutfağa indim.

Kahve malzemelerini hazırlarken kendime de soğuk bir şeyler çıkarmak için dolabı açtığımda dolaptaki biralar gözüme çarptı.

Bu sakinleştiriciler beni kesmeyecek belli oldu.

İki bira çıkardım dolaptan, kahve hazır olurken biraları hızlıca kafaya dikmiştim.

İkinci bıranın dibini gördüğüm zaman yavaş yavaş kafam güzel olmaya başlamıştı.

2 bira ile kafa bulduğuma inanamıyorum.

Kahveyi bardağa koyduğum zaman hafif hafif sallanmaya başlamıştım bile.

Salona döndüğüm zaman Magnus yine koltuğunda oturuyordu.

"Kahvem hazır mı?"

"Aslında değil, içine fare zehri koymayı unuttum çünkü." Diyerek kahveyi önüne bıraktım. "Ama olsun, başka zaman koyarım."

Magnus bana küçük bir bakış atıp kahvesini eline aldı ve içmeye başladı.

"Güzel yapmışsın."

"Tabii ki güzel yapacağım çünkü ben yaptım." Diyerek kendimi koltuğa bıraktım.

"Sana oturmanı söylediğimi hatırlamıyorum."