"Oyun mu oynayacağız?"

2.1K 153 211
                                    

Alın rahatlayın 😂😂

"Magnus özür dilerim..."

Bir süre öylece yüzünü incelemiştim. Boş ve ifadesiz bir şekilde bana bakmayı sürdürüp sonrasında kahkahayı basmıştı.

"Sen.... sen ve ajanlık hah?"

Daha çok güldüğünde kriz geçirdiğini düşünmeye başlamıştım.

"Demek Fbi ajanısın ve görevin beni içeriye tıkmak?" Biraz daha güldükten sonra yüzü aniden ciddileşti. "Şakası bile hoş değil, bir daha yapma."

"Şaka olduğunu mu düşünüyorsun?" Deyip elimdeki silahı havada çevirdim ve saniyeler sonra şarjörü çıkarıp sonrasında geriye taktım. "Elimdeki silah Beretta 92 serisinin özel bir silahıdır. Yarı otomatik bir silah. Özel tasarım olarak üretilenlerden."

Silahı yere attım ve gülümsedim.

"Tam otomatik olmasını tercih ederim, genelde öyle kullanıyorum. Ayrıca senin hakkında çok fazla şey biliyorum Magnus. Babanın yaptığı kirli işleri seni tanımadan önce de biliyordum. Bir fabrikada yangın çıkarıp içindeki 5 kişinin ölümüne kasten neden olduğunu ve bunun hiçbir zaman kanıtlanamadığını biliyorum mesela. Annenin evinize yapılan bir saldırı sırasında öldüğünü ve yapan kişilerin bulunamadığını da biliyorum. Ragnor'un hangi üniversiteden mezun olduğundan tut Raphael'in annesinin adının Sarah olduğuna kadar her ayrıntıyı biliyorum senin hakkında."

Gözlerime öylece bakarken bunları söylediğim sıra sesim titremediği için dua etmiştim.

"Seninle ilgili her ayrıntıyı daha baştan beri biliyordum zaten. Gece ilk karşılaştığımız o bara sürekli geldiğini bildiğim için iş görüşmesi öncesi oraya geldim ve ilgini çektim. Sonrasında işte de dikkatini çekmeyi başardım. Salak gibi rol yapmak çok zordu cidden. Özellikle kafama doğrulttuğun silahı 3 saniyede elinden alıp seni etkisiz hale getirmeyi becerecek kadar yetenekli olup bunu yapmamak çok zordu."

Hala konuşmuyordu ama zaten bu beklediğim bir sonuçtu.

"Ben... seni kandırmak istemezdim. Ama yapmış bulundum. Bunun o kadar basit olmadığını da biliyorum. Özellikle gözlerim önünde bir adamı acı çektirerek öldürdüğün zaman seni teslim etmek ve bu sırrı saklamak arasında tercih yaparken çok zorlandım. Ama saklamayı tercih ettim, o zaman kendime itiraf edemiyordum ama sana olan aşkım o kadar fazlaydı ki artık görevimin önüne geçmeye başlamıştı. Artık içimde tutamıyorum, inceldiği yerden kopması lazım."

Magnus bir süre beni süzdü ve sonrasında tekrar gülmeye başladı. Bu sefer daha farklıydı.

Sanki acı bi gülüş gibiydi.

"Beni kandırdın demek."

"Yapmayı istemedim."

"İstemedin? Beni kandırman için seni zorladılar mı yani?" Deyip bana bir adım yaklaştı. "Sana bu görevi zorla mı verdiler yoksa bir pisliği içeriye atmanın vereceği tatmin duygusu ve şu 001 olma hırsı yüzünden mi istedin görevi?"

"Ben... yalan söylemeyeceğim. İlk başlarda seni hapse atmayı gerçekten istiyordum. Ve 001 olmayı da istiyordum. Gerçi bunu hala istiyorum."

"O zaman beni teslim edip niye istediğini elde etmiyorsun?"

"Az önce beni duymadın sanırım, sana olan aşkım yüzünden..."

"Aşk mı?" Tekrar alayla güldü. "Sen buna aşk mı diyorsun cidden? Beni tanıyıp bana yanaşmak için çeşitli yollar kullanmışsın ve bunu aşk olarak mı görüyorsun?"

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now