"Bana masal anlatsana"

2.4K 152 269
                                    

Başlamadan önce bir şey demek istiyorum. Geçenlerde Sevda'ya malec hakkında homofobik içerikli mesajlar atıldı. Cevabını verdik ama atan kişi şaka yaptığını ve dalga geçtiğini söylüyor. Malec desteklediğini de söyledi. Biz ona güvenmek istedik aksi halde hesabı ifşa edecektik.

Arkadaşlar bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Cinsel yönelim dalgaya alınacak bir mesele değil bunun bir farkına varın. Bu olay yüzünden canı yanan ve tepki alan kişiler varken böyle ciddi bir olayı alaya almak doğru değil. Lütfen bir daha böyle bir şeye kalkışmayın. Yapacaksanız da kendiniz açık hesaplardan yapın da kime kin duyacağımızı biz de bilelim.

Bu arada multideki Elisa 😍😍

1 hafta sonra:

Olanların üstünden yaklaşık 1 hafta geçmişti. Magnus ile bu süre boyunca eğlenceli şeyler yapmaya çalışmıştık.

Onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu ve bunu daha fazla yaşamak istiyordum.

Onun yarasının iyileşmesi hızla devam ederken benimkiler neredeyse tamamen iyileşmişti.

Biraz daha aktif şeyler yapabiliyorduk. Ben işe gidebilirdim ama Magnus buna izin vermiyordu. İllaki yanında olacakmışım.

Şimdi de evlerinin camlı terasında uzanmış yıldızları seyrediyorduk. Buraya ne ara ve nasıl geldik inanın ben de bilmiyorum.

"Alec?"

"Hm?"

"Senden bir şey isteyebilir miyim?" Demesiyle hafifçe başımı kaldırıp omzumda duran yüzüne baktım.

"Yine beni ne bekliyor?"

"Kötü bir şey değil" deyip gözlerini kaçırdı. "Bana... ya da boşver."

"Söyle."

"Saçma ve çocukçaydı."

"Saçmayız ve çocukça davranıyoruz o yüzden söyle."

Başını olumsuz anlamda sallayıp gözlerini kapadı.

"Söylemezsen giderim." Dememle bana daha sıkı sarılmıştı. Hemen sonra da bacağını üstüme attı. "Kediliğin üstünde bakıyorum."

"Bana masal anlatsana."

"Anlamadım?" Dediğimde gözlerini tekrar bana çevirdi.

"Masal Alec, masal anlatır mısın?"

"İsteğin bu mu?" Dediğimde başını olumlu anlamda salladı. "Pekala, hangi masalı anlatayım?"

"Bilmiyorum."

"Ama sen seçsen daha iyi olur."

"Hayır, bilmiyorum derken..." gözlerini kaçırdı. "Yani masal bilmiyorum. Daha önce kimse bana masal okumadı ya da anlatmadı. Annem anlatmış birkaç kez ama çok hatırlamıyorum."

Böyle masum bir istekte bulunurken o denli saf ve güzel görünüyordu ki dayanamayıp dudaklarına uzandım ve ona bir öpücük verdim.

"O zaman kendim bir şeyler bulayım." Deyip tekrar gözlerimi tavana çevirdim. "Pekala başlıyorum. Yüz milyar evrenler ötesinde, iki farklı gezegende yaşayan iki prens varmış. Bu iki prensten birisi çok gaddarken diğeri ise sadece halkı için yaşayan bir prensmiş. Gaddar prensin gezegeni bile karanlık ve soğukken diğer prensin gezegeni ışık saçarmış. Bir gün bu iyi niyetli prens... bu gaddar prensin sırlarını çözmek istemiş. Çünkü demiş ki bir insan neden bu kadar kötü ve gaddar olur? Ona yaklaşmak ve onu çözmek istemiş ama eğer prens olduğunu belli ederse asla bunu yapamayacağını bildiği için kılık değiştirmeye karar vermiş. Diğer gezegene bir uşak kılığında gitmiş ve prense yakın olmaya çalışmış. Ve yakın oldukça fark etmiş ki... prens aslında düşündüğü kadar gaddar birisi değilmiş. Onun hapsedildiği bu karanlık aslında onun için bir ceza, bir hapislikmiş. Çırpınıp durduğu takdirde hayatı daha da berbat hale gelen bu prens için ne yapacağını bilememiş iyi prens."

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now