Stuck in the Dark

"Korkmalısın."

Bölüm sırası bana geçti dksmsksks Alec bebeğimi salak yapmaya gönlüm razı değil ama yapacağım artık...

...

Alarmdan önce kalkmak kadar kötü bir şey yoktur sanırım..
Gece boyunca stresten uyuyamamam da cabası! 

O manyağın dokunuşlarını hala vücudumda hissederken bir de kalkıp iş görüşmesi için şirketine gideceğim.. Ucunda 001 olmak olmasa ben senin bana dokunan ellerini kırmasını bilirdim ama..

Gerçi öyle bir şey yapacağımı sanmıyordum ama neyse..
Adam beni aşırı etkilemişti ama ben yine de bunu yapmayı içten içe istemiyordum.

Tanrı aşkına adam katil?!

Ve o katil beni çok sert..

Düşünme Alec düşünme...

Yatakta oturur pozisyona geçip bana yabancı olan bu odaya tuhaf bakışlar atıp yataktan çıktım ve aynanın karşısına geçip vücudumu incelemeye başladım. Bana albenim olduğunu söylemişti. Öyleydi de. Bu kaslar için çok çalışmıştım. Kat kat giydiğim şeylerden bile belli oluyordu demek ki.

Ya da Magnus röntgenci bir sapıktı ve kaslarım onun radarına yakalanmıştı. Evet.. Muhtemelen bu olmuştu.

FBI benim sahte kimliğim üzerine bir ev kiralamıştı. Bu yeni eve alışamamıştım doğrusu. Kitaplığım yoktu, mükemmel kıyafetlerim yoktu. Silah koleksiyonum ya da FBI'daki arkadaşlarımla çektirdiğim fotoğraflarım da yoktu. Her şey çok tuhaftı... Özellikle de şu saçma kıyafetler.

Rengarenkti lanet olsun!

Bunlarla dışarı çıkamazdım ki ben...

Telefonumu çekmecenin üstünden alıp Jace'i aradım. İkinci çalışta açmıştı.

"Dur tahmin edeyim kıyafet dolabını gördün."

"Kim dizdi bu dolabı söyler misin?!"

"Izzy." diyip kıkırdadı.

"Kafasını koparacağım onun! Özellikle siyah şeyler seçmesini söylemiştim. En azından gri veya koyu yeşil şeyler koysaydı. Bordoya bile razıyım.. Belki kahverengi ya da lacivert!  Ama mor, sarı, kırmızı ve pembe şeyler var. Trafik lambası gibi giyinemem ben!" dediğimde kahkaha attı.

"Jace gülme ciddi-"

"Asıl kıyafetler dolabın arkasındaki poşette Alec. Izzy ile şaka yapalım dedik." dediğinde telefonu duvara fırlatmak istemiştim.

"Sizin yapacağınız şakayı si-"

Cümlemi tamamlayamadan telefonu yüzüme kapattığında öfkeyle yatağın üstüne attım telefonu. Sonra da Jace'in tarif ettiği yeri açıp içinden kocaman poşetleri çıkarıp yatağın üstüne koydum. Poşetleri karıştırıp yine bol siyah bir pantolon, yeşil bir kazak ve altına siyah bir gömlek çıkarıp giydim. Gömleğin düğmelerini sonuna kadar ilikleyip saçlarımı birazcık dağıttım.

Dakikalar içinde hazır olduğumda gözlerim pahalı saat koleksiyonumu aradı ama onlar da diğer evimde kalmışlardı.

Şuan ağlayabilirdim.

İçimden Raj'a ve Magnus'a söverek anahtarlarımı ve telefonumu alıp evden çıktım. Gözlerim siyah impalamı arıyordu ama onun yerine oldukça basit ve hasar gördüğü 1km öteden belli olan hurdalaşmış arabaya binerek Magnus'un şirketine doğru sürmeye başladım.

...

İş görüşmesine 5 dk kalmıştı ve ben zar zor güvenliği geçip insanlara bilerek çarparak iş görüşmesinin olacağı alana doğru koşturmaya başladım. Nefes nefese kalmış taklidi yaparak kapıya tutunup içeri baktığımda bir tane kız ağlayarak bana doğru ilerledi ve bir hışımla dışarıya çıkıp koşarak uzaklaştı.