"Hisler"

2.2K 168 230
                                    

HALKLARIN KAHRAMANI SEVDA, ALEC'E SAHİP ÇIKMAYA GELDİ!
DIDIDIDIII DIIIDIDIDIDID DIIIIIDIDIDIIDIDIDIDI DIIIIDIDIDI
(UÇMA EFEKTLİ MÜZİK)

....

Gözlerimi zar zor aralayıp içime derin bir nefes çektim ve bakışlarımı tavana sabitledim. Kasılmaktan her tarafım ağrımıştı ve feci bir baş ağrısı yaşıyordum. Aynı zamanda midem de bulanıyordu ve kıpırdamak için enerji namına hiçbir şeye sahip değildim.
Hazır nöbet geçirmişken bayılıp birkaç saat daha uyumak istiyordum şuan.

"Alexander? İyisin değil mi? Ödüm koptu." Magnus'un telaşlı sesini duymamla bakışlarımı ona çevirdim.

"Oradan bakınca iyi gibi duruyor muyum?" dedim huysuz bir sesle.

Ne kadar seviyor olsam da şuan o sevimli suratına tekme atmak istiyorum.

Tepkime kızmadı. Kızmamasına kızıp kaşlarımı çattım. Ters bir cevap ver ve ben de ağzına sıçmak için bir neden bulayım. Böyle durduk yere trip atamam. Ya da.. atarım.. Şuan kendime güvenemiyorum.

"İyi olacaksın merak etme. Az önce Izzy'e haber verdim ve o da tanıdık bir doktor getireceğini söyledi bana. Seni muayene edecekmiş Birazdan burada olurlar."

Bir şey demeden başımı salladım ve kapamamak için savaş verdiğim gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim.

...

Odaya dolan seslerle birden irkilip gözlerimi araladığımda odadakilerin hepsi bana baktı ama benim dikkatimi çeken kişi Izzy'nin yanında getirdiği doktor olmuştu.

Lydia Branwell.

(Karma is a bitch sksmsodmsod)

Gözgeze gelmemizle yüzümde istemsizce bir tebessüm oluşmuştu.

"İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş." dedi Jace. Kapıya yaslanmış sırıtarak bana bakıyordu.

Muhtemelen kafam kopsa bile sırıtıp "İyisin kardeşim yakında iyileşirsin" falan der. Ben onda o ışığı görüyorum.

Izzy ve Lydia hızlı adımlarla yanıma geldiklerinde içeriye Magnus, Clary ve Elisa da girmişti. Gözlerimi devirmemek için büyük bir savaş verip Lydia'ya baktım.

Lydia yanıma oturup elini saçlarıma daldırıp yavaşça karıştırdı.
"Birileri fena dağılmış ha?"

"Bir şey olmaz ona domuz gibidir o. Değil mi kardeşim?" diyen Jace'e öldürücü bir bakış attım.

"Biraz öyle oldu. Geldiğin için sağ ol Lydia. Mecbur değildin."

"Tabii ki mecburdum. Her zaman yanında olacağıma dair söz vermiştim unuttun mu?"

"Abi iyisin değil mi? Kendini nasıl hissediyorsun?" diyerek Izzy de öteki yanıma oturdu.

"Hissetmiyorum"

Lydia gülümseyip elini yüzüme koyup hafifçe okşadı.
"Tamam o zaman ben de senin yeniden hissetmeni sağlarım. Hadi bakalım çıkar tişörtünü Alexander."

"Sorun tişörtünde değil kafasında."
Duvara yaslanan Magnus ve ona yaslanan Elisa'yı görünce midem yine bulanmıştı.

O kıza sinir oluyorum...

"Bırak da buna ben karar vereyim değil mi?" diyerek Magnus'a kısa bir bakış attığında Magnus sinirle kaşlarını çattı.
Ve bu tabii ki beni keyiflendirmişti.

Lydia tekrar bana döndü.
"Hadi ama soyunmanı sabaha kadar bekleyemem. Sen çıkarmazsan ben kendim çıkaracağım ki biliyorsun yapmadığım şey değil."

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now