"Hapşırık"

2.6K 198 148
                                    

Çorbamı içtikten sonra Magnus beni tekrar eve götürmeye karar vermişti. O esnada da eczaneye uğrayıp bana iyi gelecek birkaç ilaç almıştı.

Neden bana yardım ediyordu bu kadar? Yani hem benden nefret ediyor hem de beni seviyor gibi davranıyordu. Hangisi gerçek Magnus'tu anlam veremiyorum.

"Tamam hadi evine çıkalım."

"Ben sizi işlerinizden alıkoyuyorum. Lütfen sadece izin verseniz yeter bana."

"Alec ben istediğim zaman çalışırım istediğim zamansa başka şeyler yaparım. Şu an tatildeyim gibi düşün."

Ben daha itiraz edemeden arabadan çıktı ve benim de arabadan çıkmamı beklemeye başladı. Daha fazla diretmeden arabadan çıktım ve apartmana yöneldim.

"Hem biraz kardeşlerin hakkında filan konuşuruz."

Amacı belli oldu, benim hakkımda daha çok şey öğrenmek istiyordu.

Dış kapıyı açtıktan sonra merdivenlere yöneldim.

"Bu apartmana parası neyse vereceğim bir asansör yaptırsınlar. Ya da sen asansörlü bir eve taşın. Farkını ben senin maaşına eklerim."

Evime hangi sıklıkla gelmeyi düşünüyorsa...

Sonunda kata geldiğimiz zaman hastalık yüzünden biraz halsiz düşmüştüm.

Kapıyı açıp sakince içeriye girdiğimde Magnus da peşimden geldi ve içeriye giriş yaptı.

"Ateşine bir bakayım." Deyip beni durdurdu ve elini alnıma dayadı. "Sen cidden yanıyorsun. Soğuk bir duşa sokalım hadi seni."

"Cidden gerek yok. Ben ilaçlarımı içip hemen yatarım. Bir saate bir şeyim kalmaz."

"Patronuna karşı mı geliyorsun sen?"

"Hayır ama..."

"Doğru banyoya gidiyorsun ve soğuk duş alıyorsun!"

Öyle emredici konuşmuştu ki bir an karşımda babam duruyor gibi hissetmiştim.

"Pekala, gidiyorum o zaman ben."

Hızlıca odama yönelip odamdaki banyoya ilerlemiştim. Dediğinde haklı olabilirdi. Ateşimin düşmesi için soğuk bir duşa ihtiyacım vardı.

O yüzden suyu soğuğa ayarladım ve hızlıca soyunup suya giriş yaptım.

Yaklaşık birkaç dakikalık donma evresinden sonra sudan çıkmıştım.

Banyo askısında duran havluyu belime sarıp banyodan çıktığımda Magnus'un yatağımda uzandığını görmüştüm. Beni görünce anında oturur pozisyona geçti ve seslice yutkundu.

"Hasta olmasan benden kaçışın olmazdı, lanet olsun."

Utanıyor gibi yapıp hızlıca dolabıma yöneldim.

"Şu an sihirli güçlerim filan olsaydı o havluyu altından düşürmeni sağlardım."

Bunu derken iç çekmesi de dikkatimden kaçmamıştı.

"Efendim ben... ben utanıyorum. Lütfen... lütfen böyle şeyler söylemeyin."

"Niye utanıyorsun ki? İnsan seksten utanmamalı. Bir kere bu doğamızda var. Yaratılışımızda tıpkı hayvanlar gibi cinsel arzu ile doğduk. Sonradan ahlak kuramı geliştikçe bunun ayıp ya da yasak olduğunu söyleyenler ortaya çıkmaya başladı. Bence bu şey en güzel yasaklardan birisi. Özellikle şu an karşımda yarı çıplak halde dururken başka hiçbir şey düşünemiyorum."

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now