Stuck in the Dark

"İntikamımı alacağım.."

...

-Sevda

Magnus'la birlikte kahvaltı yapıyorduk. Uyuşturucu olayından dolayı aramızda gergin bir hava vardı. Magnus'un suçlarına bir yenisinin daha katıldığının ikimiz de farkında olduğumuz için kahvaltı boyunca ikimizden de ses çıkmamıştı.

Bunları Luke öğrenirse götümden kan alır yalnız..

Bu düşünceyle hafifçe sırıttığımda Magnus fark etmiş olacak ki anlamsızca yüzüme baktı.
"Niye sırıttın?"

"Şu uyuşturucu olayı patronumun kulağına gittiğinde başıma gelebilecek olayları düşünüyordum. Tahminen ağzıma sıçacak."

"Gider mi ki?"

"Bilemiyorum. Ben davadan çekildim diye peşini bırakacak değiller. Açığını bulmaya çalışmaya hevesli binlercesi var."

"İyice paronayak oldum.. Herkese şüpheyle bakıyorum."

"Bunda payım büyük.."

"Olanlar geride kaldı."

"Umarım öyledir." deyip çayımdan bir yudum aldığımda telefonum çalmıştı.

Ekranda beliren ismi görünce içtiğim çay boğazıma takıldı ve öksürük krizine girdim.

Luke arıyordu.

"Şom ağzımı sikeyim.." dedikten sonra Magnus'a susması için işaret yapıp telefonu açtım.

"Efendim?"

Luke öfkeli bir nefes verdi.
"Bizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz siz?"

"Tabii ki hayır. Niye öyle dediniz ki?"

"Jace'in anlattıkları doğru mu?"

"Ne anlattığına bağlı."

"Clary hamile mi?"

"Hemen size mi yetiştirdi?"

"Senin gibi sussa mıydı?" dediğinde yediğim lafla birkaç saniye bir şey diyemedim. E adam haklı... "Bana direkt olarak söylemedi. Izzy'e anlatırken duydum."

"Peki anneme söylediniz mi?" dedim endişeyle.

"Annen duyunca sinir krizi geçirdi. Jace'i de seni de sürgüne göndereceğine dair bir şeyler söyledikten sonra bayıldı."

"Ve sen bunu bana şimdi mi söylüyorsun Luke? Cidden mi?!"

"Bana sesini yükselteyim deme sakın!"

"Bunu söylemek size düşmezdi efendim." dedim sert bir sesle.

Telefonun öteki ucundan bıkkınlıkla nefesini verdi.

"Ondan bir şey saklamam. Siz de saklamamalıydınız. İkiniz de başınıza buyruk birer çocuk gibi davranıyorsunuz."

"Ama bu sizin babamız gibi davranmanızı gerektirmez. Sırf annemle birliktesin-"

"Sözlerine dikkat et 002. Bir daha uyarmam." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Başka söyleyeceğiniz bir şey yoksa eğer-"

"Yok. Sadece haber vereyim dedim. Bir ara annene uğramayı unutmayın." dedikten sonra telefonu yüzüme kapattı.

Telefonu sinirli bir şekilde masaya bırakıp derin bir nefes aldım.

"Biraz zorlu bir patronun var gibi." dedi Magnus hafif gülümseyerek.

"Ben zorlu patronlara alışkınım biliyorsun." dedim ve ben de gülümsedim.