"Kirli dosyalar"

1K 86 32
                                    

Alec Maia ile konuştuktan sonra ona birkaç kez teşekkür ederek sorgu odasından ayrılmıştı. Maia, güvenilir bir istihbarattı. En azından Luke ona sonsuz güven duyuyordu.

Alec bu yüzden kendini normalden daha rahat hissediyordu. Bu ifade yeterince şüphe çekecek bir ifadeydi.

Ama şu an bunu düşünemezdi, Magnus'u bu akşam odasına getirmenin yolunu bulacağını söylemişti. Bu yüzden son gelişmeler hakkında avukatı ile telefonda konuşabileceğini söyleyerek onu odasına alacaktı.

Birkaç ayarlama yaptıktan sonra planını uyguladı ve Magnus dakikalar içinde odasındaydı.

Kapıyı arkalarından kapatıp kilitledi ve Magnus'un yanına giderken onu sakince öpmeye başladı.

"Önce... kelepçeleri çıkarsan."

Alec ondan uzaklaşıp sakince kelepçeleri çözdü ve yana bıraktı. Birazdan bunlar ikisine lazım olacaktı.

"Ofisimde senle olmayı hep istemiştim ama bu olay ile değil."

"Ben de istiyordum inan bana." Deyip onu öpmeye başlamıştı Magnus. Kısa zaman sonra Alec birkaç adım geriledi ve kalçası ofis masasına çarpana kadar da durmadı.

Hafifçe kendini geriye verip masaya otururken Magnus da onun bacakları arasına girmişti.

"Yeni gelişmeler var mı?"

"Evet var, çok kısa zamanda buradan çıkacaksın. Babanla iş birliği içerisindeyiz ve her şey yakında bitiyor. Ama şu an bunu konuşmak istemiyorum."

Alec onu tekrar kendine çektiğinde Magnus onun boynunu öpmeye başlamıştı. Kesinlikle öpmekten en zevk aldığı yeri boynuydu.

Onun kokusunu içine çeke çeke boynunu öpmeye bayılıyordu.

"Bu boyna eziyet etmeyi özlemişim." Diyerek yavaşça Alec'in yüzüne çıktı. Bir yandan da onun tişörtünü yukarıya sıyırıyordu.

Kısa zamanda tişörtü üstünden alıp sonrasında Alec'in bedeni üstüne öpücükler bırakmaya başladı.

"İntikam vakti." Deyip Alec'in yana bıraktığı kelepçeyi aldı ve Alec'in kollarını arkadan birleştirip bileklerine kelepçeyi geçirdi.

"Sana dokunmak hoşuma gidiyordu."

"Yaramazlık yapanlar cezayı hak ederler Bay Lightwood." Dedi Magnus parmağını Alec'in pantolonu üstünde gezdirerek. "Sen de bu cezayı hak ettin bence."

"Cidden, beni delirtiyorsun."

"Her şey karşılıklı öyle değil mi?"

Magnus, Alec'in çıplak teni üstünde parmağını gezdirip omuzlarını sakince öpmeye başlamıştı.

"Beni buradan çıkarmak için çok uğraştığını biliyorum sevgilim ama biraz daha uğraşmaya devam etmek zorundasın." Deyip omzuna küçük bir ısırık bıraktı. "Çünkü seni bu kadar az görmek bünyeme iyi gelmiyor."

"Benim de gelmiyor. Ben de seni daha fazla görmek ve seninle daha çok zaman geçirmek istiyorum. Şu işler bitince... senin tüm dosyalarını aklayacağım. Ve hiçbir şekilde kirli bir dosyan olmayacak. Sonra da ilişkimizi daha rahat yaşayacağız."

"Eğer bunu yaparsan..." dedi Magnus heyecanlı bir sesle. "Sana söz veriyorum, bir daha kirli işlere buluşmayacağım. Yemin ediyorum bunu yapmayacağım. Çok düşündüm Alec. Sen... sen hak etmiyorsun. Benim için kendinden, olduğun kişiden, mesleğinden ödün verirken ben niye bencil davranıyorum ki? Dosyaları aklamasan dahi bu işlerden uzak durup senin başını daha fazla belaya sokmamak için elimden geleni yapacağım. Ama şunu bil..." Alec'in boynunu yavaşça öperken elini de onun bir bacağına koymuştu. "Ben bir katilim ve bunu istesem de değiştiremem. O yüzden bana bulaşan, beni riske eden durumlarda o yönümü sineye çekemem."

Stuck in the DarkWhere stories live. Discover now