Bölüm 4 - Yeni Hayat...

9.2K 875 61
                                    


Sana yolculuk yapmak istiyorum.
Kes yüreğine giden bir bilet; " Can " kenarı olsun...

       Cemal Süreya









Gülistan hanım, sabah kocasından Azad'ın geleceğini buyduğundan beridir neşesi ve oğlunu görecek olmanın mutluluğu ile tüm konağı ayağa kaldırmıştı âdeta.

Herkese emirler yağdırmış, oğlunun sevdiği yemekleri kendi elleriyle yapmıştı. Tam iki yıl olmuştu oğlu sürekli bahaneler yaratarak eve gelmeyeli ama kesin kararlıydı Gülistan hanım, bu sefer oğlunun onun dediğinden çıkmasına izin vermeyecekti. Buna sabah haberi aldığı gibi Şilan'ı aramakla yapmaya başlamıştı. Genç kızı eve çağırmış, Azad geldiğinde onun da konakta olmasını istemişti.

Araba konağın önünde durduğunda Leyla büyük bir heyecanla inerek hayranlıkla önünde durduğu heybetli Karahan konağına bakmıştı. Büyülenmişti âdeta. İşlemeler olan taş duvarlar, ceviz ağacından yapılan kapı ve antika tokmak ile hayranlığı gittikçe büyümüştü.

" Leyla'm! " demişti Azad, Leyla'nın elini tutarak. " Hadi gidelim. "

Leyla, tebessüm ile Azad'a bakmış, başını sallayarak açılan konak kapısıyla içeri girmişti.

Gülistan Hanım, duyduğu sesler ile mutlulukla mutfaktan çıkmış, Azad ile kapıdan giren Leyla'yı gördüğü an da gülüşü yüzünde solarak avlunun ortasında kalmıştı. Şaşkınca bakmıştı oğluna ve elini sıkıca tuttuğu kıza.

Tıpkı Gülistan hanım gibi ardından mutfaktan çıkan Şilan'da olduğu yerde kalarak bakmıştı ellerine.

Azad, yüzünde oluşan kocaman gülümsemeyle annesine bakmış, Leyla'nın elini bırakmayarak ona doğru bir adım atmıştı ki, Şilan'ı görmesiyle duraksamış ama kendini çabuk toparlayarak Leyla'nın elini bırakarak annesine sıkıca sarılmıştı.

Leyla, yüzüne yayılan gülümsemeyle bakmıştı Azad ve annesine. Kalbinin en derininde oluşan sızıyla şimdiden ailesinin özlemi sarmış, gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.

" Nasılsın annem? İyi misin? " demişti Azad annesinin yüzünü ellerinin arasına alarak.

" Sen geldin ya iyiyim oğlum. " demiş, ardından Leyla'ya bakarak; " Misafirimiz kim Azad? " demişti.

Azad, yüzünden silinmeyen tebessüm ile Leyla'ya dönmüş, elini Leyla'ya uzatarak yanına gelmesini istemiş;

" Gelinin! " demişti gözlerini Leyla'nın siyahlarına kenetleyerek.





************






Leyla, alt terasta bulunan sedirlerde oturmuş, merakla ve en çokta endişe ile beklemeye başlamıştı. Bekliyordu çünkü Gülistan hanım oğlunun dudaklarından dökülen kelimeden sonra bayılmış, uzun süre de kendine gelememişti. Kendine geldikten sonra da kendini odasına kapatmıştı.

Kendini çok kötü istenmişti Leyla. Annesinin duyduğunda nasıl bir tepki vereceğini az çok tahmin etmişti ama bu onun için çok fazlaydı. Sıkıntıyla nefesini vererek başını kaldırarak gök yüzüne bakmıştı. Ayağına çarpan şeyle korkarak yerinden sıçramış, ardından boncuk gözlerle gülerek ona bakan çocuğu görmüştü.

" Çok mu korktun? " demişti kocaman gülümseyerek Leyla'nın yanına gelen küçük çocuk.

" Korktum tâbi! Ayrıca bu yaptığın hiç doğru değil küçük bey! Hiç biri korktu diye ona gülünür mü? "

" Komikti ama! "

" Demek komikti? Öyle olsun bakalım. Neyse, tanışalım mı? Ben Leyla. Senin adın ne? " diyerek elini küçük çocuğa uzatmıştı.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now