Bölüm 18 - Cennetimsin...

4.8K 586 53
                                    

Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki!
Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığı acılar.

         Cemal Süreya







Leyla, son kelimeyi de yazdıktan sonra defterin kapağını kapatarak yüzünde tebessüm bir süre bakmış, komidinin çekmesine koyarak yanında derin bir uykuda olan Azad'a dönmüştü.

Yüzündeki gülümsemesi büyüyerek elini yavaşça Azad'ın saçlarına götürmüş, bir süre öylece izlemişti. İçinde öpme dürtüsünü bastıramayarak eğilerek uzunca yanağını öpmüş, ardından yavaşca yataktan kalkarak üstünü değiştirmiş, odadan çıkmıştı.

Mutfak kapısına geldiğinde şarkı söyleyip oynayarak kahveltı hazırlayan Ceylan'ı görmüş, içeri girmekten vazgeçerek bir süre o görmeden oynayarak ona eşlik etmiş, ardından muzipçe gülümseyerek;

" Sabah sabah ne bu densizlik Ceylan? " demişti sesini Gülistan hanım gibi çıkmasına dikkat ederek.

Ceylan, arkası dönük duyduğu şey ile korkuya elindekileri bırakarak;

" Kusura bakmayın hanım ağam! " diyerek arkasını döndüğünde  gülümseyerek bakan Leyla'yı görmesi ile rahatlayarak elini kalbinin üstüne koymuş; " Allah canını almasın Leyla.  Ödüm koptu!" demişti kaşlarını çatarak.

" Belli. Yüzün beyazladı. " demişti Leyla gülmesini bastırmaya çalışarak.

" Kanım çekildi resmen! Kaç gündür hey heyli zaten. "

" Ben geldiğimden beridir o öyle. " diyerek mırıldanmıştı Leyla bakışlarını kaçırarak. " Neyse, ne yapıyoruz? "

" Kahvaltı hazırlıyoruz. " diyerek kocaman gülümsemişti Ceylan.

Leyla, kocaman gülümseyerek tezgaha yaklaşarak Ceylan ile beraber kahvaltıyı hazırlamaya başlamışlardı. Xanımzer'in itirazlarına rağmen kahvaltılıkları koyduğu tepsiyi almış, yaşlı kadına öpücük atarak mutfaktan çıkmıştı. 

Avluya adımını atığı an da, iliklerine kadar hissettiği Aralık soğu ile hızla merdivenleri çıkarak salona gitmişti. Televizyonun karşısında pijamalarla oturmuş, dikkatli bir şekilde çizgi film izleyen Ömer Azad'ı görmüş;

" Günaydın.  " demişti elindeki tepsiyi masaya bırakırken.

Ömer Azad, duyduğu ses ile bakışlarını hızla sesin geldiği yöne çevirmiş, Leyla'yı görmesi ile kocaman gülümseyerek yerinden kalkmış;

" Günaydın Leyla. Nasılsın? " diyerek Leyla'ya sarılmıştı.

" İyiyim tatlım. Sen nasılsın? "

" Ben de iyiyim ama okula gideceğim için birazcık iyi olmaya bilirim.  "

" Neden? Hani sen okulu çok seviyordun! Ne oldu ki? "

" Yine seviyorum ama, öyle işte... "

Ömer Azad'ın ne demek istediğini anlamamıştı Leyla. İlk zamanlar okula gitmek için acele ederken, iki gündür annesinin zorla hazırlayarak göndermesi herkesin dkahvaltı çekmiş, ama ne kadar sorsalar da küçük çocuk hiçbirine bir şey söylememişti.

" Öyle işte! Ne anlama geliyor Ömer? Bana her istediğini anlatabilirsin! "

Ömer Azad, dudaklarını büzerek bir kaç saniye Leyla'ya bakmış, söyleyip söylememe konusunda kararsız kalsa da başını sallayarak kollarını Leyla'nın boynuna sarmış;

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now