Bölüm 12 - Kimsesizlik...

5.8K 679 68
                                    

Öyle bir yere geldik ki,
Hiçbir sokağın adı yok...

         Cemal Süreya








Ölüm...

İnsanın içini ürperten tek kelime... Ve aynı zamanda çaresiz bırakan.

Leyla tam da bunu hissediyordu, çaresizlik... En çok da kimsesizlik. Bir insan için annesinin olmaması gerçekten kimsesizlik ile eş değerdi. Çünkü anne her şey idi.

Leyla'da etrafındaki insanlara rağmen iliklerine kadar kimsesizlikle sarmalanmıştı. Kardeşinin söylediklerinden sonra kendini tamamen kapatmış kimseyle konuşmamıştı. Gerçi duyduklarından sonra konuşacak ne kalmıştı ki? Artık bir annesi yoktu! Hangi söz bu gerçeği değiştirebilirdi?

Bu ani ölüm ile tüm aile perişan olmuştu. Zeynep şahit olduğu şey yüzünden ve aldığı ilaçlar ile boş gözlerle gelenlere bakıyor ne olduğunu algılamaya çalışıyordu. Baki bey iki gündür aldığı ilaçlar yüzünden sürekli uyuyordu. Her kendine geldiğinde karısının yüzünü gözlerinin önüne geliyor kendini kaybederek etrafına zarar veriyordu. Bunun için doktorlar sakinleştirici ilaçlarla kendine zarar vermesine mâni oluyorlardı.

Olanları öğrenen Baki bey ve Meryem hanımın tüm akrabaları ve dostları gelmiş, acılarını paylaşmışlardı. Tabi Azad ve ailesine olan sert bakışlarını esirgemeden. Özellikle Meryem hanımın tek kardeşi Şenay, suçlu olarak Leyla'yı görmüş, öfke ile üzerine saldırmıştı. Murat onu zor sakinleştirmiş, Leyla'dan uzaklaştırılmıştı.

Leyla'nın hali en az Azad kadar onu da endişelendiriyordu. Kollarının arasına alma dürtüsünü zor engel oluyordu. Bir an olsun elleri ayrılmayan Leyla ve Azad'a bakmamak için kendiyle büyük bir savaşa girmişti âdeta.

Azad, bir an olsun Leyla'nın yanından ayrılmamış, elini bir an olsun bırakmamıştı. Leyla'nın bu hâli en çok onu yaralıyordu. Olanlar yüzünden kendini suçluyordu aslında. Vicdanı el olmuş, boğazına yapışmıştı âdeta.

" Azad iyi misin oğlum? " demişti Ahmed ağa elini Azad'ın omzuna koyarak.

Azad babasının sesi ile gözlerini kapatarak sıkıntıya nefesini vermiş, gözlerini açarak önce Leyla'ya, ardından babasına bakmıştı.

" İyiyim baba ama Leyla! "

" İyi olacak oğlum ama senin güçlü durman lâzım. "

" Cenaze işini ne yaptınız? ''

" Hiçbir şey ile ilgilenmemizi istemiyorlar! Ne yaptılar bilmiyorum. " demişti sıkıntıyla nefesini vererek. Ardından Leyla'nın önünde çökerek; " Kızım! " diyerek elini tutmuş; " Topla kendi Leyla, kardeşine güç olmalısın! " demişti. Cevap olarak Leyla'nın boş bakışlarını görmüş, gözlerini kapatarak derin bir nefes almış; " Hadi kalkın otele gidelim, Leyla perişan oldu, biraz dinlensin. " diyerek Azad'a bakmış, ayağa kalkmıştı.

Üçüncü günün sonunda Baki bey kendini biraz olsun toparladığında Meryem hanımın cenazesi kaldırılmış, evlerinde  taziyeleri kabul etmeye başlamıştı. Aldığı ilaçlar ile gelenlere sadece başını sallayarak boş gözlerle bakmıştı. Taki, kapıda ona dolu gözlerle bakan Leyla'yı görene kadar.

Yavaşça yerinden kalkarak Leyla'nın yanına gitmiş, uzunca kızının gözlerine bakmıştı. Ne gözlerini kırpmış, ne de tek kelime söylemişti. Öylece uzun uzun bakmıştı. Ardından bakışları Leyla'nın gözünden akan damlayı takip etmiş, elini kaldırarak ıslanan yanağını silmişti.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin