Bölüm 58 - Korkunun Soğuk Nefesi...

3.5K 288 81
                                    


Seni soruyorlar.
Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi?
İkisi de imkânsız değil mi?
Çünkü biliyorum;
Asla geri dönmezsin ve biliyorsun;
Sen benim için asla ölmezsin!

Cemal Süreya



Leyla, anın getirdiği şokla ne yapacağını bilmeden öylece Azad'a bakmıştı. Azad'a ve kendinden uzaklaştırmaya çalıştığı küçük çocuğa. Aklında binlerce soru dönmeye başlamıştı. Cevabını bildiği ama yine de kalbini delen sorular.

Azad'ın şaşkın bakışlarının onu bulmasıyla yüzünde oluşan tebessüm ile Şilan'a dönmüştü. Yüzündeki tebessüm olanlara inanamamasındandı. Gitmeden önce öğrendikleri, şimdi gördüklerinin imkansızlığına inanışıydı aslında. Şilan'ın yüzünde gördüğü ifadeye anlam vermemişti. Vermek içinde bir çaba sarfetmek istemiyordu da. Halide yoktu.

" Bu da oyununuzun son perdesi mi? " demişti kollarını göğsünde bağlamış, kaşlarını çatarak Şilan'a bakmıştı.

Şilan, içinde kopan fırtınalarla karşısındaki manzarayı izlerken duyduğu ses ile Leyla'ya dönmüş;

" Anlamadım! " demişti. Aslında ne demek istediğini çok iyi anlamış ama anlamak işine gelmemişti.

" Bence gayet iyi anladın Şilan. Ne o, inanacağımızı mı düşündün? Bu kadar mı safsın? "

" Seni bir şeye inandırmak zorunda değilim Leyla. " demişti tekrardan bakışlarını şaşkınca yanına gelen Hivda'ya bakan Azad'a çevirerek.

" Sen de biliyorsun ki gerçek çok farklı. O gece Azad ile aranda hiç bir şey olmadı. "

" O gece yanımızda mıydın da bu kadar eminsin. Sen inanmasanda Ahmed, Azad'ın oğlu. "

" Yanınızda değildim ama suç ortağın hiçbir şey olmadığını kendisi bizzat söyledi. "

" Fırat seninle mi konuştu? Ne anlattı? " diyerek panikle bakışlarını Leyla'ya çevirmişti.

Leyla, Şilan'ın panik hali ile;

" Fırat ile oyun oynadığınız kesinleşti. " demişti.

" Ne olmuş Fırat'a? " diyerek Hivda yanlarına gelmiş, kaşları çatık Şilan'a bakmıştı.

Leyla, bakışlarını zor da olsa yüzü allak bullak olan Şilan'dan çekerek çatık kaşlarla yanlarına gelen Hivda'ya ve elini sıkıca tutuğu ama sürekli arkasına bakan küçük çocuğa çevirmişti.

" O kadar oyun yetmedi mi? Kendinizi herkese rezil ettiniz, hayatları mahvettiniz, gitmedi bu küçük çocuğu da oyunlarınıza alet ettiniz, hayallerini yıktınız öyle mi? "

" Ne oyunu? " diyerek Hivda Leyla'nın kolunu tutmuştu.

Leyla, konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki arabasından inen Fırat'ı görmesiyle gözlerini kapatarak başını iki yana sallamış;

" Fırat da geldiğine göre ne oyunu olduğu Şilan sana anlatsın. Tabii şu saatten sonra nasıl iyi bir yalan bulacak ben de çok merak ediyorum. " demişti.

Tıpkı Hivda gibi yanlarına gelen Azad da anlamayan gözlerle bakmıştı Leyla'ya. O gün o hastane avlusunda Fırat'ın söylediklerini Leyla hiç kimseye söylememişti. Sanırım söylememekle de hata etmişti. Böylelikle tüm aile onlar yokken Şilan'ın söylediği yalana inanmıştı. Eğer Azad'ın kaza geçirdiği günün sabahında Hivda ve Gülistan hanım, Azad'ın odadan çıktığını görmeselerdi inanmayacaklardı ama o sabah tanık oldukları, onları daha doğrusu Gülistan hanım haricindeki herkesi gönülsüz inandırmıştı.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now