Bölüm 21 - Neden?

4.4K 595 67
                                    


Uzaktan seviyorum seni.
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan,
Yüzüne dokunamadan,
Sadece seviyorum...

          Cemal Süreya







Giden misafirlerin ardından Gülistan hanım gözünü bile kırpmadan Ceylan'a yardım ederek salonu toplayan Leyla'ya bakmıştı. Elinde değildi. Bakışlarını istese de ondan bir türlü çekemiyordu.

Leyla, dakikalardır ona bakan gözlerden fazlası ile rahatsız olmuş, umursamadan her ne kadar işine odaklanmaya çalışsa da başarılı olamamıştı. Gülistan hanımın önündeki tabağı alırken eli bardağa çarpmış, bardağın devrilmesine neden olmuştu.

" Bir şeyi de düzgün yapamaz mısın? " demişti Gülistan hanım öfkeyle.

" Özür dilerim. " diyerek eğilip bardağı yerden almıştı Leyla içindeki ağlama isteğini bastırmaya çalışarak. Bardağı alarak doğrulduğunda Gülistan hanımın bileğini tutması bakışlarını hızla ona çevirmişti.

" Bu yüzüğü sana kim verdi? " demişti öfkeyle Leyla'nın parmağındaki kayınvalidesine ait yüzüğü gördüğünde.

" Halam verdi. Onun hediyesi. "

Gülistan hanım öfkeyle Leyla'nın bileğini iterek bırakmış, öfkeli bakışlarını çekmeyerek bakmaya devam etmişti. Çok öfkelenmişti. Gelin geldiği günden beridir kayınvalidesine ait yüzü hep beğenmiş, hatta bir defasında da kayınvalidesinden istemişti. Ama kayınvalidesi yüzüğün annesinden ona kaldığını ve kendi kızına vereceğini söyleyerek başka bir yüzük hediye etmişti. Şimdi bu yüzüğün görümcesinin Leyla'ya vermesi ile öfkesi daha da artmıştı.

Leyla, Gülistan hanımın söylenmesi ile arkasını dönerek elindekileri tepsiye koymuş, derin bir nefes alarak gözlerini kapatmıştı. Ardından zor da olsa yutkunarak Gülistan hanıma dönmüş;

" Neden? " demişti sesinin titremesine engel olamayarak, Gülistan hanıma yaklaşmıştı. " Neden benden bu kadar nefret ediyorsunuz? Tamam oğlunuz için hayaliniz bu değildi ama böylesi varmış. " diyerek derin bir nefes almış; " Bakın, benim Azad'dan başka kimsem yok! Sizden başka kimsem yok! Bunun için en büyük bedeli ödedim. Tek sığınağım siz ve bu ev! " diyerek gözünden bir damlanın almasına mani olamamıştı. Hızla bakışlarını kaçırarak ıslanan yanağını silmiş, tekrardan Gülistan hanıma bakmıştı. " Benim, sizin anne sevginize ihtiyacım var. Sizden beni kızınızın yerine koyun demiyorum ama bu kadar katı da olmayın. " demişti gözlerinden yaşların akmasına izin vererek.

Gülistan hanım, boğazında oluşan yumru ile bakmıştı Leyla'ya. İçini saran yıllardır yok saydığı duygulara inat kaşlarını çatmış, bakışlarını salonda gezdirerek ayağa kalkmıştı.

'' Çenen çalışacağına, elin çalışsın! Çabuk toparla buraları. " diyerek salondan çıkmıştı.

Leyla, Gülistan hanımın sert tavrı ile çıkmasından sonra olduğu yerde kalmıştı. Anlamıştı her ne yaparsa yapsın, her ne olursa olsun onu kabul etmeyecekti. Sıklaşan nefesi ile elini kalbinin üstüne koyarak koltuğa çökmüş, hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı.

Kalbi ağrıyordu. İstediği çok büyük bir şey değildi belki ama buna gerçekten çok ihtiyacı vardı. Anne sıcaklığına ihtiyaci vardı. Açılan salon kapısı ile kendini toparlayarak Ceylan'a bakmadan salondan çıkarak odasına gitmişti. Odasına girdiği gibi alnını kapıya yaslayarak tüm acılarını sökercesine ağlamaya devam etmişti. Bir kaç saniye sonra duyduğu Azad'ın sesi ile şok olmuş, hızla arkasını dönmüştü.

" Leyla'm! " demiş, Azad kaşlarını çatarak yataktan kalkmış; " Ne oldu? " diyerek korkuyla Leyla'nın yüzünü ellerinin arasına almıştı.

Leyla, irice açılan gözlerle Azad'a bakmış, onun ne zaman geldiğini bilememişti.

Azad, yoğun geçen günden sonra konağa döndüğünde kapıdaki adamlardan misafirlerin hâlen gitmediğini öğrenmiş, kimseye görünmeden direk odasına çıkmıştı.

" Ne zaman geldin? " demişti Leyla zor çıkan sesi ile.

" Boş ver ne zaman geldiğimi! Neden ağlıyorsun? "

Leyla, cevap verememiş öylece Azad'ın gözlerine bakmıştı. Çok zordu yaşadıklarını anlatmak. Kendisi anne acısı ile hâlen yanarken Azad'ın annesiyle kötü olmasını istemiyordu. Kollarını Azad'ın beline sararak daha çok ağlamaya başlamıştı. Söyleyememişti. Söyleyip annesi ile arasına girmek istememişti. 

" Leyla'm beni korkutuyorsun! "

" Annemi çok özledim! " demişti hıçkırıklarının arasında zor da olsa Leyla.

Azad, boğazında oluşan yumru ile kollarını sıklaştırmış, Leyla'yı içine haps etmek, tüm acılarını içine almak ister gibi sıkıca sarılmıştı.

Leyla'nın içli içli ağlaması kalbi ile beraber tüm bedenine ve ruhuna da keskin acılar bırakmıştı. Leyla'nın gözlerinden akan yaşlar her iç çekişinde onun da gözlerinden akmaya başlamıştı.





*************





Gülistan hanım, gözlerinden akan yaşlarla yatağında oturmuş, dakikalarca boşluğu izlemişti. Leyla'nın sözleri kulağında yankılanarak kalbine acı bırakıyordu. Leyla'nın haklı isyanına hak veriyordu ama yılların getirdiği sertlik bir çok duygunun körelmesine neden olmuştu aynı zaman da.

Kırk yıl boyunca yaşadığı her yenilgi Leyla'nın varlığı ile daha da can yakan bir hal almıştı. Belki yaptığı ve yapacağı her şey yanlıştı ama o kaybettiği ve yaşayamadığı her şeyin intikamını alacaktı. Kırk yıl önce bunun sözünü kendine vermişti. Kimseye acımayacak istediğini alıncaya kadar durmayacaktı. Bu uğurda gerekirse evlatlarını bile kurban verecekti. Bunu Hivda'yı istemediği bir evliliğe zorlayarak çoktan yapmaya başlamıştı.

Geçmişte yaşadığı tüm her şey Leyla'nın sözleriyle tek tek zihninde dönmeye başlayıp onu soluksuz bırakırken sertçe açılan odanın kapısı ile düşüncelerinden çıkmış, hızla kapıya bakmıştı.

Ahmed ağa, duyduklarının ağırlığı ve öfkesi ile hızla odasına girmiş, öfkeyle karısına bakmıştı.

Konağa geldiğinde kardeşinden Leyla'nın geldiği günden beridir karısının yaptığı her şeyi tek tek öğrenmiş, öfkesi büyüdükçe büyümüştü.

" Sen ne zaman bu kadar kalpsiz oldun Gülistan? " demişti Ahmed ağa âdeta kükreyerek.

" Neler oluyor Ahmed? Bu ne sinir? "

" Sakın Gülistan! Ne demek istediğimi çok iyi anladın! " diyerek öfkeyle karısına parmağını sallamış, karısına yaklaşarak tam önünde durmuş; " Sana Leyla ile uğraşmamanı söylemiştim. Sonuçlarına katlanırsın demiştim! " diyerek kolunu tutmuş, kendine çekmişti.

" Kendine gel Ahmed! Kafayımı yedin sen? " diyerek kolunu çekmişti.

" Kes sesini Gülistan! Benim bir tane gelinim var ve ben yaşadığım sürece de öyle kalacak! Yıllarca yaptıklarına susup bir şey söylemedim ama emanetime yaptıklarına susup oturmam bunu bilesin! Eğer bir kez daha Leyla'nın gözlerinde senden dolayı tek bir yaş görürsem ant olsun ki boşarım seni! "

" Sen neler söylüyorsun? " demişti Gülistan hanım irice açılan gözlerle kocasına bakmıştı.

" Yarın Ciwan ile konuşacağım bir daha Şilan da bu eve girmeyecek! Sen de Leyla'dan uzak duracaksın! " diyerek bir süre karısının gözlerine bakmış, ardından öfkeyle kapıyı çarparak odadan çıkmıştı.













Sevgiler 💕

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Onde as histórias ganham vida. Descobre agora